Keyifli Okumalar Dilerim🌸
Bazen bazı acıları sırtlamak için göğsünüzde açacağı yaraları kabul etmeniz gerekir. Kabul sürecinde düşündüğünüz iki şey vardır, yaralar derin olacak mı ve izi kalacak mı? Kız kardeşimin, annemi öldürerek bana bıraktığı acıyı sırtladığımda göğsümün ortadan ikiye açıldığını hissetmiştim.
Şimdi göğsümde açık bir yara vardı, yara o kadar derindi ki ruhumun da göğsü ortadan ikiye yarılmıştı, nasıl iyileşeceğimi bilmiyordum fakat savaşmaktan başka çarem yoktu. Alaz hayatıma girmeden önce de acılarla savaşıyordum, o hayatıma girdikten sonra daha çok acıyla savaşmam gerekmişti fakat sorun değildi hayat bazen zorlukların ardında göz alıcı güzellikler saklayabiliyordu, bu yüzden mutluluk bekleyene değil, ilerleyene uğruyordu.
"Esila," Alaz'ın sesini duyarak kendime geldiğimde elimde sıkıca tuttuğum telefonu gevşetmiş ve oturduğum yataktan çevik bir hareketle kalkmıştım. Aklımın içinde dönüp duran planlar, intikam almam için tenime iğnelerini batıran öfke ve olanları anlamaya çalışan mantığımla saatli bomba gibiydim. Patlamaya dünden hazır fakat ayarlandığı zamana uymak zorunda olan bir bomba.
"Alaz bu olanların hepsini onlara ödetmeliyiz." Dediğimde oturduğu tekli koltuktan kalkmış, asker adımlarıyla bana ilerlemişti. Sıcacık ellerini omuzlarıma koyduğunda, buz tutmuş tenim sıcağı karşısında titremişti.
"Esila öfkeni anlıyorum fakat sen böyle bir insan değilsin sonrasında hissettiğin vicdan azabı ile yaşayamazsın."
Biliyordum, öfkemin içimdeki zehrin kaynağı olduğunu, biraz zaman geçtiğinde mantıklı düşünecek ve pişman olacağımı hatta geceleri uyuyamayacağımı biliyordum.
"O kız benim annemi öldürüp, hayatına devam etmeyi başardı. Ona cezasını verdiğim için vicdan azabı çekeceksem hiç sorun değil."
Alaz'ın gözlerinden tuhaf bir ifade geçti sanki beni tanıyamıyor gibi bakıyordu yüzüme, sevdiği kadın kırılmış ve kırık parçalardan kötü aksi bakıyor gibi. Sıcacık elleri kollarımı sıvazladığında gözlerimi yumarak derin bir nefes aldım,
"Hayatımı mahvettiler." Dedim bana hak vermesi için,
"Biliyorum, onların yüzünden bende hayatını mahvettim ama senin kalbini biliyorum Esila. Sen birisine zarar veremezsen sen yaşatmak için doğmuşsun..."
Gözlerimi ağır ağır açarak, toprak kahvesine çalan gözlere baktığımda bana içimi yakan bir ifadeyle bakıyor olduğunu gördüm, beni korumak istiyordu ben de onu korumak istiyordum fakat bu şekilde olmazdı, birimiz geride dururken diğerimiz savaşırsa kazanamazdık ancak sırt sırta savaşırsak sağ çıkardık.
"Birlikte onlara bedelini ödeteceğiz. Erdenay'ı rehabilitasyon merkezine yatıracağız, Sinan'ı da hapse atacağız hatta bu işin arkasında başka kim varsa hepsini gerektiği yere göndereceğiz." Dedim kararlı bir sesle, gitmesi gereken yer cehennem olan varsa da ölecekti, iyilerin kazanamadığı bir dünyada daha fazla çırpınmaya, tutunmaya çalışmaya gerek yoktu.
"Esila—"
"Alaz," dedim lafını bir bıçak gibi keserken "...Eğer kabul etmiyorsan bu işin üstesinden kendim de gelirim."
"Saçmalama Esila, lütfen iyi düşün." Diyerek beni kollarının arasına çektiğinde ben de kollarımı beline sarıp başımı göğsüne yasladım. Yeterince düşünmüştüm, Sinan, Ares hayatımı mahvetmişti, kız kardeşim beni bitirmek için başkalarının safına geçmişti ve şimdi kimse bana adalet yerini bulsun istiyorum diye kızamazdı. Bu kadar ağladığım ve açık yaralara göğüs gerdiğim yeterdi, sıra belimi büken tüm bu acıların, dertlerin kaynağından kurtulmaktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA ADAM [BİTTİ]
General Fiction"Neden buradasınız ?"dedim tekrar ve sakin sakin elimi çantamın içerisine doğru hareketlendirdim. "Birisini öldürmek için gelmiştim." dediğinde sertçe yutkundum, elim hemen çantamın içerisinde durdu ve donup kaldım. Gözleri ağır ağır gözlerimden düş...