"Bir kadının boynuna astılar, hırpalanmış yılları." -Bedriye Zobu
Keyifli Okumalar Dilerim✨
Ares öfke dolu bakışlarını bir süre Alaz'ın yüzünde tuttu ve dişlerini sıktı.
"Sana bu kadar güçlü olduğunu düşündüren ne?" dedi dişlerinin arasından. Alaz ise ona nazaran çok rahat bir tavırla kollarını çaprazladı ardından keyifli bir gülüş sergiledi.
"Sizsiniz."
Net, keskin ve tamda Alaz'a göre bir cevaptı.
"Bu adamı sevmiyorsun, sana ne yaptı da yalan söyleyecek kadar seni korkuttu?"
Ares bu sefer sorusunu bana yöneltmişti. Tepki vermeden gözlerine baktım ve içimde oluşan duygu selinden sağ çıkmak için çabaladım.
Onun gözlerine bakarken, bir yanımda celladım beni izlerken sorduğu sorunun cevabını nasıl verecektim?"Çok basit acı. Acının kölesi olmuş bir kadın." dedi Alaz ve derin bir nefes aldı "En küçük acıda bile dilediğin her şeyi yapar. " diye devam etti.
Çünkü ben acılara alışık değilim diyemedim. Ruhum acılarla beslenmişti, yaralayan sözlere ve duygulara alışıktım ama bedensel olanlara karşı çok tecrübesizdim iğneden bile korkardım ben.
"Çünkü acıya alışık değil. " dedi Ares iç sesimi duyuyor gibi.
"Merak etme alışacak, pardon alışacaksınız." dedi Alaz müşterisine sattığı ürünün kalitesini garanti eden satıcı gibi. Fazlasıyla emindi. Bu da beni bekleyen çok acı olduğunu gösteriyordu ya da belki de sadece gözümü korkutuyordu.
"Mesela silahla yaralanmaya alıştı" dedi gülerek ardından bana döndü,
"Öyle değil mi köle?"
Halıya inen bakışlarım, işlenmiş ilmekler arasında dolaştı ve desenleri tek tek inceledi. Elimde olsa her ipliği inceleyecektim ama görüşüm buna izin vermedi. Alaz'ın alay dolu sözleri ve Ares'in bakışları altına ezildiğim bir andı, sevdiğim adam bana bakarken bu kadar güçsüz durmak ve başka adamın kontrolü altında olmak utanç vericiydi. Kensi isteğimle olmasa bile dışarıdan bir zavallı gibi görünüyordum.
"Her neyse çık dışarı. " dedi Alaz Ares'e. Başımı kaldırıp yalvaran bir ifadeyle, gitmemesi için Ares'in gözlerinin en derinine baktım.
"Ona burada bırakıp gideceğini mi sandın? Çıkmazsam ne yapacaksın?" dediğine Alaz kolunu omzuma atıp beni kendine çekti, ufacık bir direnme ayaklarımın altından kayıp gittiğinde bir kukla gibi hareket etmiştim.
"Karımla konuşacağım birkaç şey var Ares." dedi az önceki konuşmalardan hiçbiri olmamış gibi. "Bizi yalnız bırak o yüzden. Unuttun mu sen sinirimi bozdukça olan ona olacak? "
Ares sinirle odadan çıktığında Alaz'ın anlamı olmayan rolü bitti diye düşünerek geriye çekilmek için hamlede bulunmuştum ki omzumdaki kolu boğazıma dolandı.
"Nereye kaçıyorsun?" dedi dişlerinin arasından. Ellerim koluna yapışırken kendimi kurtarmaya çalıştım.
"Ben hiçbir şey yapmadım!" dedim ancak hiçbir faydası olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA ADAM [BİTTİ]
General Fiction"Neden buradasınız ?"dedim tekrar ve sakin sakin elimi çantamın içerisine doğru hareketlendirdim. "Birisini öldürmek için gelmiştim." dediğinde sertçe yutkundum, elim hemen çantamın içerisinde durdu ve donup kaldım. Gözleri ağır ağır gözlerimden düş...