Bu çok heyecanlı olduğum bir bölüm. Lütfen emeğimin karşılığı olarak oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ;)
Keyifli Okumalar Dilerim ✨
Öfkeli bakışlarımı Erdenay'dan çekerek Alaz'a baktığımda hala Sinan'daydı gözleri. Ona o kadar nefret dolu bakıyordu ki şaşırmadan edememiştim. Sanki karşısında kendisinden de kötü birisi vardı ve bunu sadece Alaz biliyordu.
"Esila," dedi Sinan ağır ağır bana dönerken,
"Bu adam ölmemiş miydi?" diyerek devam ettiğinde sertçe yutkunarak gözlerine baktım ne diyecektim şimdi? Neden herkes sorularını bana soruyordu?
"Karımdan uzak dur." dedi Alaz bir hışımla masadan kalkarken, o kadar hızlı vurmuştu ki masaya vurduğu dizi kahvaltılıkları şıngırdatmıştı.
Sinan onu duymazdan gelerek tek kaşını kaldırdı, benden bir cevap beklediğini biliyordum fakat bende Alaz öldü sananlardandım. Erdenay keyifle olanları izlerken Reva Hanım ne yapacağını bilmeyerek bizi izliyordu.
"Ben de öldü sanıyor---" elimin içine kayan bir el hisettiğimde Alaz'ın sırtı bir anda önümde kalmıştı ve kelimeler bir bir boğazımda düğümlenmişti.
"Sana karımdan uzak dur dedim." dişlerini öyle bir sıkmıştı ki gıcırtısı zihnimi tırmalamıştı.
Sinan'ın da Alaz'dan aşağı kalır yanı yoktu, bir keresinde onu Ares'le tartışırken görmüştüm fakat neden bu denli hayatıma bu kadar müdahildi anlamış değildim.
"Karın öyle mi? O yüzden mi onu bırakıp ölmüş gibi yaptın? Çocuğunu düşürdüğünde neredeydin? Düşen bebek sendendi!" dediğinde Sinan'ın sözleri bir muşta gibi yüzüme çarptı ve elimi ateşe basmışım gibi bir acı hisettim. Sinan haklıydı ve bu beni üzmüştü hemde çok, elimi sakince Alaz'ın avucundan çektiğim sırada Alaz'ın omzunun üzerinden bana baktığını gördüm.
"Orası Esila'yı ve beni ilgilendirir. Ortadan kaybolmam gerekiyordu." dedi Alaz sabırla, Sinan durmak bilmeden Alaz'a yüklenmeye devam etti,
"Dur tahmin edeyim hepsi Esila'yı korumak içindi değil mi? Klasik kötü adam yalanları." sesinde ki alay bardaktaki öfkeyi taşıran son damla olmuştu ve Alaz'ın atmakta geç kaldığı yumruğu Sinan'ın elmacık kemiğindeki yerini bulmuştu. Şaşırmadım ya da çığlık atmadım sakin bir şekilde Alaz'ın önüne geçip tam gözlerinin içine buz gibi baktım.
"Bana öyle bakma o herifi mi savunuyorsun?" dediğinde zalim tarafım ayaktaydı ve merhamet daha elini kaldıramadan onu ezmişti.
"Seni mi savunmalıyım bu yumruğa rağmen üstelik?" dediğimde onu kırdığımı biliyordum fakat durdurmazsam Sinan'ı komaya sokana kadar döverdi.
"Doğru beni niye savunasın ki?" dediğinde sinirle yanımdan geçti, gitmesine izin vermeyip peşinden giderek bileğini tuttum.
"Nereye gidiyorsun? Çocukları görmeye gidecektik?" dediğimde bileğini sertçe elimden kurtardı ve alev saçan gözleri gözlerimi yaktı. Yanaklarının içini ısırarak yüzüme yaklaştı ve nefesinin tenimi rahatça gıdıkladığı bir mesafede durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA ADAM [BİTTİ]
General Fiction"Neden buradasınız ?"dedim tekrar ve sakin sakin elimi çantamın içerisine doğru hareketlendirdim. "Birisini öldürmek için gelmiştim." dediğinde sertçe yutkundum, elim hemen çantamın içerisinde durdu ve donup kaldım. Gözleri ağır ağır gözlerimden düş...