29. Bölüm: Yeni Sultan

158 11 17
                                    


Yazar aldı kalemi;

Şehzade Turan Şah uzun süren bir yolculuğun ardından Mansure kalesine gelmişti. Siyah pelerini hızlı yürüdüğü koridorda havalanırken, babasına benzeyen ela gözleri alev saçıyordu.

Babasının na'şının bulunduğu odanın kapısına geldi. Kapıda Şecered-dür onu bekliyordu.

"Şehzadem." Diyerek önünde eğildi Turan Şah'ın.

Şehzade yandan sinirli bir bakış attı Melike'ye ve ona bir şey demeyerek odaya girdi. Babasının cansız bedenine belli belirsiz baktıktan sonra geri odadan çıktı.

Melike ona doğru yanaştı.

"Başınız sağ olsun şehzadem. Acımız büyük."

Şehzadeden cevap alamayınca Melike, Sultan Salih'in Turan Şah için yazdığı vasiyeti ona uzattı.

"Rahmetli Sultan'ımız sizin için hazırladı."

Bu ana kadar Melike'nin yüzüne dahi bakmayan şehzade başını yavaşça ona doğru çevirdi. Melike'nin elinden kâğıdı sıkarak aldı. Kâğıt parçası şehzadenin elinde çoktan buruşmuştu.

Turan Şah kızarak;

"Sen hala neden buradasın?" diye sordu Melikeye.

"Neden burada olduğumu çok iyi biliyorsunuz şehzadem. Mektubumda da açıklamıştım."

"Senin gibi bir köleye mi kaldı savaş idare etmek!"

"Başka çaremiz yoktu şehzadem." Melike gülümsedi ve devam etti.

"Ama önemli olan sizin gelmeniz. Bundan sonra bu yüce devleti siz idare edeceksiniz."

"Babamın sevgili veziri ve saltanat naibi nerede çok merak ediyorum." Diyerek çevresine bakındı şehzade.

Üzeyir başı eğik halde Şecered-dür'ün arkasından çıktı.

Saçlarının önleri biraz beyazlamış, sakallarının önünü örmüş Üzeyir'i görünce şehzade yüzünü buruşturdu.

"Bir aydır Şecered-dür denilen bu yarım akıllı cariyenin yaptığını senin yapman gerekiyordu."

Şecered-dür'e kaçamak bir bakış atan Üzeyir titrek bir sesle devam etti.

"Melike'miz bu konuda oldukça başarılı oldu şehzadem. Ben dâhil hiç kimse onun yaptığını yapamazdık."

"Seni azlediyorum, kadınların eteklerine saklanan Üzeyir."

"Ama şehzadem."

Şehzade elini kaldırdı.

"Sultan'ım diyeceksin!" dedi.

Üzeyir;

"Sultan'ım biz sizin tahta sorunsuz çıkmanız için uğraştık. Hepsi sizin içi..."

"İlk fırsatta kadınların arkasına saklanan bir vezir istemiyorum. Bundan sonra ki naibim sağ kolum Bünyamin'dir."

Bünyamin elli yaşlarında kahverengi gözlü, saçlarının önü dökülmüş, biraz cüssesi olan bir devlet adamıydı.

Bünyamin hemen yeni Sultan'ın önünde eğilerek;

"Ferman Sultan'ımızındır." Dedi.

Üzeyir afallamıştı. Karşı çıkmak için konuşacaktı ki Melike onu kolundan tuttu.

"Bundan böyle Sultan'ımız Turan Şah'tır. Emirleri fermandır bizim için. Sultan'ımızın siniri geçince tekrar konuşuruz."

"Ne konuşması! İkinizi bir daha görmek istemiyorum."

BAYBARS Düşüş (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin