Lüks bir restoranın önünde durduğumuzda Merih öküzü arabadan çıkarak ilerlemeye başlamıştı bile Arda arabadan hızlı hareketlerle inerek kapımı açtığında ona hayranlıkla baktım.
"Teşekkür ederim Arda" dedim minnetle,ilk zamanlar gevşek bakışları hoşuma gitmesede şimdi ikinci abimi bulmuş gibiydim. Çapkınca sırıtarak yanağımdan makas aldı.
"Rica ederim yenge sen bakma Merih'e daha doğrusu hödüğe" ona, bulduğum isimle hitap edince yavaşça kıkırdadım "Hadi ne dikiliyorsunuz hâlâ?"
Merih'in sabırsız sesini duyunca başımı kaldırdım çatık kaşlarla bizi süzüyordu. Arda'nın benim için uzattığı koluna girerek ona doğru adımladık tam bir öküzdü onun yapması gerekeni Arda yapıyordu buna rağmen ikimizide tersliyordu.
Başımı kaldırarak Arda'ya baktım en az Merih kadar uzundu ve evet o da güneşin altında sarı saçlarıyla tam bir Zeus'a benziyordu!
Merih'in yanına geldiğimizde beni Arda'nın kolundan çekerek elini belime yerleştirdi.
Sesimi çıkarmadım çünkü ailemizin önünde normal bir evlilik gösterecektik.
İkisinin arasında küçücük kalsamda bunu düşünmedim.
İçeriye girdiğimizde o etrafı tararken bende onu taradım üstüne beyaz bir tişört giymişti koyu kot pantolonu,siyah deri ceketi,siyah, marka spor ayakkabılarıyla resmen 'ben burdayım' diye el sallıyordu restorandakilere.
Arda gözlerinin renginde mavi tişört,açık kot pantolon,siyah deri ceketi ve siyah postallarıyla yakışıklılığın bir tık üstündeydi ben ise...ben siyahlar içindeydim tişört yerine siyah kazak giymiştim siyah pantolon siyah botlarımla tamamen sıradan duruyordum.
"Oradalar."
Yavaşça kafamı sallayarak onu takip ettim. Hepsine selam verdik.
Masaya oturur oturmaz "Nerede kaldınız?" dedi, Merve sorgulayıcı bakışlarını üstüme salarak omuz silkip gülümsedim.
"Okulda provaları vardı Hüma yengemi keman çalarken dinledim yine büyüledi herkesi" dedi Arda masadakilere gülerek.
Annemle babamın gözleri parlayarak bana bakarken başımı sağa yatırarak gülümsedim. "Her konuda yetenekli benim gelinim" dedi Selda anne yine melek gibi gülümseyerek, aile büyüklerinin gururlandığı bakışlarından belli oluyordu." Bu prova ne için Cennet kuşum?"
"Bir yarışma ile ilgili babacığım Levent hocada bizi seçti yarışma için yeteneklerimizi ölçtü sadece" kısa bir baş sallamayla Haluk babaya döndü o sıradada garson gelerek siparişleri aldı.
Herkes konuşmaya dalmışlardı bile, babamlar iki gün sonraki toplantıyı konuşurken annemler kısa bir geziden bahsediyorlardı Merih ise Arda ile kafa kafaya vermiş gelecek haftaki fenerbahçe-beşiktaş maçını tartışıyorlardı.
Ben pirzolamı yerken Merve beni dürttü "Haftaya kızlar gecesi yapalım mı yine, çok iyi gelmişti bana Açelya tam kafa kız?" Başımı salladım "Olur yapalım"
Yemek sakin geçmişti tatlı servis edilirken ben bir şey yememiştim en sevdiğim tatlı hep çikolatalı şeylerdi ve artık çikolatadan nefret ediyordum...
...
Sabah gözlerimi alarmın sesiyle zar zor açmıştım Merih yüzünü boynuma gömmüş hâlâ uyuyordu alarmın sinir bozucu sesine dayanamayarak kolları arasından doğrularak alarmı susturdum bir kaç saniyeliğine kendimi tekrar Merih'in kollarına atarak derin bir nefes aldım gözlerim beyaz tavandaydı,bugün yine dersten sonra konferans salonunda olacaktık yani yorucu bir gün beni bekliyordu.
Güçlükle yataktan çıktıktan sonra banyoda rutin işlerimi tamamlayarak çıktım dolabımın kapağını açtığımda Merih'i de yatakta doğrulurken görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ђü๓ค (Tamamlandı)
JugendliteraturKURGUM REKLAM PANOSU DEĞİLDİR!! Yepyeni bir hayattı benimkisi. Acılarımın üstüne bir çizgi çekip yeni bir hayata ilk adımımı atmıştım ama ne var ki ışıksız bir dünya olmadığı gibi acısız bir ben de olmazdı. Nereye gidersem gideyim nerede olursam ol...
