Bölüm 15

19.1K 1K 8
                                    


Yorgun hissediyordum sanki içime bir ağırlık gelip oturmuştu atamıyordum. Onu görmeden önceki o enerjik halimden eser bile yoktu moralimin bozulması asık suratlı olmama neden olmuştu, Can yeni bir şarkıya başlarken bende lavaboya gitmek için ayrılmıştım. Lavaboya gelip musluğu açtım burada içeridekinin aksine pek bir kalabalık yoktu bir kaç kız Can'ı çekiştirirken makyajlarını tazeliyorlardı
"Ben böyle bir ses böyle bir yakışıklılık görmemiştim" dedi sarı saçları beline kadar uzanan kız bir yandanda kırmızı ruju dudaklarına yedirmeye çalışıyordu kıvırcık siyah saçlı kız kıkırdadı bu sarı saçlının aksine kısaydı "Ben esmerlerden hoşlanıyorum ama beni bile büyüledi" ikisi kıkırdarken beni farkederek sustular onlar susunca diğer kızlarda bana bakmıştı sarı saçlı kızın gözleri kocaman açılırken dibime kadar girdi
"Sen onunla şarkı söyleyen kızsın" dedi heyecanla, sakince başımı salladım "Evet?" "Yakından daha da güzelmiş" diye mırıldandı kıvırcık olan, sarışın olan ise Bembeyaz dişlerini göstererek sırıttı "Biz konuşuyoruz ama farketmedik seni kusura bakma lütfen sevgilisisin sanırım" bu sefer gözleri şaşkınlıkla açılan bendim "Hayır hayır biz sevgili değiliz sadece yakın arkadaşım" bu sefer olabilirmiş gibi daha büyükçe bir şekilde güldü "Memnun oldum" kafamı sallayarak ellerimi ıslattım boynumu ıslatarak gözlerimi kapattım rahatlamalıydım hafiften bir ağrı baş göstermişti kafamda, kızlar çıkınca kabinlerden bir kız daha çıktı öylesine bir bakıp tekrar önüme döndüm fakat saniyeler sonra başımı hızla kaldırarak aynadan kıza baktım bu, o kızdı. Sarı saçlarını arkasına atarak musluğu açtı ve ellerini yıkarken beni farketti gözlerini kısarak bir kaç saniye baktı sanki tanımaya çalışır gibiydi sonra aniden gülümseyerek bana döndü
"Sen şu şarkı söyleyen kız neydi adın?" Kaşlarımı kaldırarak yüzüne bakmayı sürdürdüm gözleri ablamın aksine kahverengiydi yüzünde makyajla saklanmaya çalışılsada belli olan çilleri vardı dolgun dudaklarına canlı kırmızı renkte bir ruj sürülüydü kız ablam olmasada çok güzeldi.
"Hüma" dedim kısık bir sesle, gülümsemesi yüzünde parlarken "Ah" dedi " Ben de Selin, Merih sana bakıp duruyordu neyin oluyor?" Boğazıma bir şey düğümlendi sanki, o an konuşamadım. Yavaşça önüme dönerek musluğu kapattım "Hiç... Hiç bir şeyim olmuyor" hızlı adımlarla çıkarken adının Selin olduğunu öğrendiğim kızın "Ama" dediğini duyabilmiştim. Koridora çıktığımda gözlerimin dolduğunu biliyordum burnumun ucu sızlıyordu hızımı kesmeden kalabalığa adım attığımda Merih'i gördüm bana bakıyordu kaşları çatıldığında gözlerimi çektim ondan. Gözlerimin dolu olduğunu görmüş müydü yoksa? İçeri loşta olsa ışık vardı omuzlarımı silktim umrumda değildi ben ona yabancıydım o da bana...

Merve'nin yanına geldiğimde müzik vardı ama sahnenin ışıkları sönmüştü ne Can vardı ne de Açelya kaşlarım çatılırken etrafa baktım Merve benim ne yapmaya çalıştığımı anlayıp kafasını salladı "Açelya'yı Can götürdü ne yapacaklar bilmiyorum ama Açelya bekle dedi" ne kadar meraklansamda bende beklemeye başladım.
"Selam millet naber?" sesini bize duyurmaya çalışarak gelen Arda'ydı. "Gördüğün gibi" dedi Merve aksi bir sesle "Abimin yanında kalsaydın, ne de olsa kafaları iyice bulmuşsunuz ki abim bir karısı olduğunu bile unutmuş" dedi sertçe, Merve'nin kolunu tutarak ona düz düz baktım Arda ise ellerini havaya teslim olurcasına kaldırdı "Ben anlatmaya çalıştım ama sonum sert bir yumruk oldu"
"Cidden Merih umrumda değil" dedim araya girerek "Tartışmayın" Merve'nin sert bakışlarının odağı ben olmuştum bu sefer,sonrada kafasını olumsuz anlamda sallayarak önüne döndü Arda ise dibime girdi ona sorar bakışlarımı attığımda sırıttı "Pantolon giymişsin ama yine dikizleniyorsun yenge" alaylı konuşan ağzının üstüne bir tane geçirmek istesemde bu isteğimi bastırdım hem rahatlamış olurdum ama sırası değildi "Sen iyisin değil mi?" dedi bu sefer ciddi bir ses tonuyla, "İyiyim" "Lavabodan gelirken iyi deği-" "Cidden iyiyim Arda eğer Merih'in isteği üzerine geldiysen gidebilirsin ki bu yüzden geldiğin gayet açık" kaşları havaya kalkarken güldü "Çok zekisin yenge, ama burada o" baş parmağıyla arkasında kalan Merih'in masasını gösterdi "Havanın beni bayması gerçeğide var buda bir neden" önüme döndüm boğazıma yine bir şey düğümlenmişti beni kontrol etmesi için Arda'yı göndermişti 'Ah ne de düşünceli' dedi iç sesim alayla sonrada gözlerini devirerek sustu. Cidden bu iç sesimin ara ara bana katılması tuhaftı.
Etraftaki bütün ışıklar söndüğünde herkesten bir "aaa" nidası yükselmişti ben şaşkın şaşkın beklerken bir an sonra sahnede bir ışık yandı ışığın altında sandalyede oturan bir adet Açelya göründü ışık tam tepesindeyken bir tanrıça gibi görünüyordu onun boyuna göre ayarlanmış mikrofondan tuttu gözleri kapalıydı sonrada müzik başladı Açelya derin bir nefes alarak şarkıya başladı.

ђü๓ค (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin