ђü๓ค (Tamamlandı)

Bölüm 38

Dudakları dudaklarımı örtmüşken düşüncelerim bambaşkaydı.

Merih'in yüreğinde zelzeleler yaratan o bütün sevgi ablama ait olduğu için miydi içimin yangını?

'Yeni yıla kiminle girersen o yıl o kişi hep hayatında olur' demişti annem bir keresinde.

Bütün yıl hayatımda olacak mıydın Merih? Ya da ben iki gün sonra hayatında olmaya devam edecek miydim? Hayır! Kalmayacaktım. Kalamazdım.

'Hayatından çıkıp gideceğim Merih umarım beni bir gün affedebilirsin'

Benden ayrıldığında alnını alnıma dayayarak ellerini yanaklarıma koydu. Gözlerimi araladığımda onun gözlerinin hâlâ kapalı olduğunu gördüm.

Loş ışıkta ne kadar belli olmasa da o huzurlu görünüyordu. Bir kaç dakika sonra benden tamamen ayrılarak gözlerime baktı.

"Teknik olarak yılbaşını kutlamış oldun Hüma"

Yüzümü buruşturdum. "Yıllardan sonra ilk defa"

Şimdi yüzü düşünceli bir ifadeye bürünmüştü. "İlklerin" dedi normal ses tonuyla. Tekrar bir şey söylemek için ağzını açtığında Arda'nın yüksek sesini duyduk ikimizde oraya döndük

Açelya ile gözlerini bize dikmişlerdi. "Biraz daha yiyişecekseniz sizi arkadaki odalardan birine alalım" dedi Arda rahat bir tavırla, söylediklerini idrak ettiğimde utançla kızarırken etrafıma baktım hâlâ sahnedeydik pistteki insanların bazıları birbirlerini öpmeye devam ederken bazılarıda aralarında konuşuyorlardı neyseki bize bakan yoktu.

Sonra Can takıldı gözlerime yüzünde anlayamadığım bir ifadeyle bana bakarken kaşlarımı çattım.

Ama Merih kolunu omzuma atıp kendine çektiğinde ona dönmek zorunda kaldım direkt Arda'ya bakıyordu "Arda siktir git lan karım değil mi? İstediğim kadar öperim" dedi tıslar gibi.

Açelya bana imalı bakışlar atarken Merve sıcak gülüşleriyle rahatlatmıştı beni. Sahneden inip yanlarına geçtiğimizde Merih elimi bırakmayarak kendine çekmişti.

O Arda ile sohbete daldığında Merve bana doğru eğilerek gülümsedi "Yanlış kişi olduğunu öğrenmiş olsam da abime iyi geliyorsun" Merih'e yan gözle baktığımda Arda'nın anlattıklarını kaşları hafif çatık bir şekilde dinlerken gördüm bir yandanda tuttuğu elimi baş parmağıyla okşuyordu tüm odağım bir an için ellerimiz oldu bunun farkında değil gibiydi tekrar Merve'ye döndüm.

"Ona iyi gelmiyorum Merve bundan sonra da gelmeyeceğim o ablamı seviyor bu imkansız" başını yana eğerek bir gülüş bahşetti bana "Canım kardeşim benim imkansız kelimesi son yıllarda kullanılmıyor artık"

"Merih"
Hepimizin başı aynı anda, gelen sese döndüğünde gördüm kızı. Bu Merih'in bir zamanlar takıldığı ablam görünümündeki sevgilisiydi. Merih'in gerildiğini tuttuğu elimi sıkınca farkına vardım sanırım elimi tuttuğunu unutmuş olmalıydı.

Yüzümü buruşturarak ona baktığımda beni farkederek buruşan yüzümü gördüğünde elimi tutan eli gevşedi.

Kız tekrar "Merih" dediğinde ona döndüm gözleri Merih'in elimi tutan elimdeydi adını hatırlamaya çalıştım tuvalette bana adının Selin olduğunu söylemişti. Kaşlarım çatılırken Merih'in ayağa kalkıp Selin'in yanına gitmesini izledim.

Canlı müzik çalmadan önce "Merih özür dilerim" dediğini duymuştum sonrasında ortamı hengameli bir müzik sararak herkesin çılgınlar gibi dans etmesini sağladı.

İçime kıskançlığa yakın bir his tırmandığında dudaklarım gerilerek düz bir çizgi şeklini aldı ellerimi yumruk yaparak sıktım.

Ve en son Merih'in Selin'in kolunu tutarak uzaklaştığını gördüm. Buruk bir gülümseme dudaklarımda yer edindiğinde başımı kaldırdım Merve ile göz göze geldiğimde onun mahcup bakan gözleriyle karşılaşsamda hiç sesimi çıkarmadan ayağa kalktım yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.