Bölüm 31

19.7K 1K 23
                                    

O kadar gürültülüydü ki kafamın içindeki sesler, ne susmama ne de konuşmama izin veriyorlardı.

Öyle bir ikilem içindeydim ki sanki vücudumda ki bütün organlarımı çıkarmışlarda boş bir bedenle kalakalmış gibiydim.

Bu ne kadar acıydı değil mi? Her gün bugün sevdiklerime bir şey olacak mı düşüncesiyle uyanmak o kadar ağır geliyordu ki bana, bunların altında eziliyordum.

Bana sen güçlüsün deyip duruyorlardı ama aslında çok güçsüz olduğumu göremiyorlardı. Ben güçlü biri değildim.

Etraf çok sessizdi bu sessizlik o kadar rahatsız ediciydi ki bu kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

Bunların arasında ne zaman annemlerin evine geldiğimi hatırlamıyordum içime sızan acı bir ağırlık tüm hücremi kurutuyordu sanki. Büyük kapıdan girerek etrafa göz gezdirdiğimde daima orada bulunan güvenlik görevlilerini görememiştim içime sızan biraz ağırlık daha...

Kapıya yaklaştığımda aralık olduğunu gördüm oysa hiç açık durmazdı babam sevmezdi ki kapının açık olmasını, yaz kış kapı kapalı dururdu. Kaşlarım kademe kademe çatılırken aralık duran kapıyı ittirerek içeriye adım attım evde çok sessizdi bir kaç kez annemi seslensem de cevap gelmemişti.

Adımlarım parkede tok bir ses çıkartırken salona doğru ilerledim, duvarlarda gördüğüm kırmızı izler tıpkı kan gibiydi boya olmasını umdum.

Salona girdiğimde gözlerimin dehşetle büyümesinin nedeni ailemi kanlar içinde görmemdi aldığım nefesler ciğerime sığmıyordu bu öyle bir acıydı ki sanki binlerce voltluk elektriği aynı anda vücudunuza göndermeleri gibiydi.

Annem, babam, Selda annem, Haluk babam, Merve, Can, Açelya, Arda ve Merih hepsi kanlar içindeydi öylece yerde cansız bir şekilde yatarlarken çoktan çığlık çığlığa ağlamaya başlamıştım bile.

Tam arkamda ayak sesleri duyduğumda arkamı döndüm gördüğüm bu yüz beni daha çok paramparça etmişti Bora mavi gözlerinde hiç görmediğim tehlikeli bir ifadeyle yüzüme bakıyordu sonra mavi gözleri elaya dönüşerek güzel yüzü buruşuk, bir yanağı boydan boya yaralı bir yüze dönüştü bu sefer ki yüz o adamın yüzüydü.

"Onlara iyi bak küçük kız" dedi iğrenç sesiyle, gözleri bir kaç saniye arkamda oyalanıp tekrar yüzüme kaydı.

"Hepsini senden alacağımı söylemiştim ve şimdi senin bu acıyla ömür boyu yaşamanı sağlayacağım Hüma!"

Ağlamam şiddetli çığlıklara döndüğünde çok uzaklardan bir ses duydum bu çok can yakıcıydı uyanmak istiyor uyanamıyordum.
Bir kez daha bu sefer daha şiddetli adımı söyledi uzaklardan biri bir türlü ulaşamıyordum o sese, sadece annemlerin cansız bedenlerine bakıp ağlamalarımı şiddetlendiriyordum.

"Hüma?"

Bedenimin şiddetli sarsılmasıyla gözlerimi açtığımda nefessiz kalmış gibiydim yerimden hızla doğrularak nefes almaya çalışırken kalbim hızlı bir tempoyla atıyor göğsüm her nefes alışımda yükselip iniyordu.

"Hüma?" dedi bir kez daha Merih, gözleri uyku mahmurluğuyla kısık bakıyordu.

Gözlerime dolan gözyaşlarını özgür bıraktığımda kabusun etkisinden çıkarak gerçek dünyaya döndüm. Bir kaç gündür ağrısını pek hissetmediğim kaburgalarım acıyla sızlayarak kendini tekrar belli ettiğinde hıçkırıklarımı bastıramayarak bana en yakın olana yani Merih'e sıkıca sarıldım.

ђü๓ค (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin