Bölüm 9

24.5K 1.2K 15
                                    

Bu hayattan çok bir şey istememiştim aslında iyi bir hayatım zaten vardı iyi bir annem, iyi bir babam zaten vardı tek istediğim ablamın donuk bakışlarının yumuşaması ve sevdiğim adamın hep yanımda olmasını istemiştim. Huzur bulduğum bir çift kolun sürekli beni sarmasını istemiştim nefes almak istemiştim sadece ondan sonrasının olmamasını istemiştim ona olan özlemimin burnumu sızlatmamasını, hıçkırıklarımın boğazıma tıkanmamasını istemiştim sadece...

Her gün, her dakika, her saniye tükenmekten başka bir işe yaramıyordum aklımda olduğu her bir salise yarama tuz basılırken zorlukla yutkunmaya çalışıyordum bir nevi boğazıma oturan büyük yumruyu gidermeye çalıştığımda söylenebilirdi. Şuan ise aklımdaki tek şey Can'ın Bora'nın durumunu bilip bilmemesiydi arabayla ne kadar yol aldık bilmiyordum ne Merih konuşmuştu ne de ben bileklerim artık sızlıyordu ayak bileklerimse uyuşmuştu bir kaç kere sallayıp durdum yorgun hissediyordum ve uykum vardı gözlerim kapanmak için yalvarsa da direndim.
"Bu akşam şirketin yıldönümü kutlamaya gitmemiz gerekiyor" dedi Merih sessizliği bozarak, bende onun görüp görmediğini umursamayarak başımı salladım açıkçası umrumda değildi bu kutlama sadece eve gidip uyumak ve uyandıktan sonra da Can'la konuşmak istiyordum.

Evin önünde durduğumuzda yavaşça inerek kapıya yöneldim ayak bileklerimin uyuşmaktan sızlamaya geçiş yaptığını hissedebiliyordum bir kaç kez tökezledikten sonra zile basmamla birlikte Merih'te yanımda yerini almıştı kapıyı açan Selda Hanım büyük bir endişeyle bize bakarken dudağımı ısırmamak için kendimi zor tuttum beklediğim soruyu sormasıda uzun sürmemişti.
"Neredeydiniz siz ikinizde kayboldunuz ortadan arıyoruz cevapta vermiyorsunuz ne kadar merak ettik farkında mısınız?" Merih'e bir bakış atıp önüme döndüm
"Anne biz yetişkin insanlarız öyle değil mi? Çocuk değiliz sadece dolaşmaya çıktık hepsi bu bir otele gidip uyuduk telefonlarımızda sessizdeydi duymamışız" Merih bir kez daha beni kurtarmıştı durumdan. Selda Hanım bize kuşkuyla baksada bir kaç dakika sonra normale dönerek başını salladı "Peki geçin bakalım" derin bir nefes alarak ilerledim Merih'in hemen arkamda olduğunu anlayarak mırıldandım "Sana borçlandım" "Evet" dedi o da kısık bir sesle "Bana borçlandın zeki deli" bana taktığı bu isme bir kez daha sessiz kalarak odaya attım kendimi üstümü çıkarmaya bile mecalim yoktu fakat pijamalarımı alarak banyoya geçebilmiştim aynaya baktığımda ise her şeyin yine normale döndüğünü görmüştüm yüzümde yakından bakılmadıkça belli olmayan izler vardı göz yaşımın tuzlu izleri...

Yatağa kendimi attığında Merih'inde koltukta yattığını gördüm o koltuk rahat mıydı bilmiyordum ama rahatça yayılamadığı belli oluyordu bunu da göz ardı ederek gözlerimi kapattım.

Büyük bir gürültüyle yerimden sıçradığımda kapımı sonuna kadar açık bir halde gördüm Merve ise sinirli bir ifadeyle kapının önünde duruyordu gözlerimi bir kaç kez kırpıştırarak başımı salladım odaya girip yanıma yaklaştı "Sen hala hazır değil misin? İnanamıyorum" dedi sinirle. Beynim donmuş gibi durdum bir süre ne hazırlanması??? Ona baktığımda üstündeki bedenine tam oturan lila rengindeki elbisesi dikkatimi çekmişti kahverengi saçlarını dalgalandırıp açık bırakmıştı ve koyu göz makyajıyla adeta büyüleyiciydi sesli bir şekilde oflayarak üstümdeki örtüyü çekti "Kalk hazırlan kutlamaya gidiyoruz" tabi yaa kutlama vardı bugün onu daha önce sinirli görmediğim için bu halinden tırsmıştım üstelik benden büyüktü!! Banyoya gidip on dakikalık bir duş aldırtmıştı bana daha sonrasında ise dolabımın önüne çekerek giysilerimi karıştırmaya başlamıştı en sonunda siyah dantelle sarmalanmış bir elbise uzattı bana sesimi çıkarmadan banyoya tekrar girerek elbiseyi üzerime geçirdiğimde dizimin bir karış üstünde bittiğini farkettim belime kadar dar olan elbise belimden sonra bollaşıyordu kollarıda uzun ve yine dantelliydi banyodan çıktıktan sonra saçlarımı kurutarak maşayla kıvırmıştı çok fazla zaman olmadığı için tam kıvırcık olmasada doğal dalgalı gibiydi yüzümede tüm dayatmalarıma rağmen pudra,allık,göz kalemi ve rimel sürdü ayağa kalktığımda yaptığı işten memnun kalmışçasına sırıttı "Çok güzel oldun Hüma malzeme olduğu için zorlanmadım giderin var" tepkisiz kalmama yüzünü buruşturarak kolumdan tuttu "Hadi gidelim geç kalıyoruz" merdivenlerden inerken herkesin tam kadro salonda olduğunu gördüm Selda Hanım mor bir elbise giymişti diğer iki erkekte takım elbiseliydi Merih takım elbise içinde her zaman ki alaycılığını bastırarak ciddi bir görünüm içindeydi tabi bu beni baştan aşağı süzüp alaycı bakışlarını bana dikmekten alıkoymamıştı. "Çok güzel olmuşsun kızım" diye şakıdı Selda Hanım "Teşekkür ederim sizde öyle"

ђü๓ค (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin