Bölüm 39

17.1K 1K 13
                                    


Gitmek çok kolay bir şey değildi.

Gitmek kocaman bir devrimdi.

Hele gidince yarım kalacağının farkındaysan daha bir güçleşiyordu gitmek için adım atmak. Ama yarım kalsam da gitmek zorundaydım. Gidersem yarım kalacaktım biliyordum.

Merih'le evliliğimiz boyunca çok şey yaşamıştık tartışmalarımız gülüşlerimizden her zaman çok olmuştu. Yinede alışmıştım ona ve onun ailesine çok alışmıştım. İçim yana yana gidecektim ama olması gereken buydu. Ve ben Merih'in yarasının üstüne tuzumu basarak gitmek zorundaydım...

"Umarım bir sorun çıkmaz benim gösterimi mahvetmeni istemem" bana üstten bakan Çiğdem'e bakarak omuz silktim bu kızın bu küçümser tavırları beni delirtiyordu.

"Merak etme eğer müzik alanında kötü olsaydım ne o üniversitede okuyor olurdum ne de şuan yarışma için seçilip yanında keman çalıyor olurdum" Çiğdem'in morardığını izlerken Açelya ile göz göze geldim yanaklarını şişirmiş gözleri kocaman olmuş bana bakıyordu.

"Ve Hüma vurdu gol oldu" dedi Tibet bize bakıp kahkahasını koyverirken.

Çiğdem'i tek sevmeyen ben değildim. Onun bu 'küçük dağları ben yarattım' tavrı herkesi bayıyordu.

Eylül kıkırdayıp başını öne eğdiğinde Can yanıma gelerek saçlarımı bozdu.

"Ne bu şiddet bu celâl?" Omuz silkerek saçlarımı düzelttim. "Hakedene hak ettiği gibi davranmamı sen öğretmiştin yanılıyor muyum?"

Çocukluğumuz gözümün önüne gelirken o da hatırlamış olacak ki. Gözleri sıcacık bir elaya dönüşerek yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına tıkıştırdı.

"Aferin kızılıma" karnına ufak bir yumruk savurarak yüzümü buruşturdum "Şuna bak sanki çocuk seviyor alkış kızıma deseydin sende!"

Erkeksi kıkırtısını duyarak keyiflendim. Batuhan bir kaç haftadır olduğu gibi bugünde sessizdi. Ben de sesimi çıkarmadım.

Üstümdeki gerginlik neyin sebebiydi tam olarak kestiremesem de akşam için olduğu kesindi.
Levent Hoca gelerek provayı başlattığında zihnimi boşaltarak tamamen müziğe odaklandım.
"Evet gençler hadi bakalım başlasın son prova"
***********

Bize ayrılan odada hazırlanırken Açelya oradan oraya koşturuyor bir yandan da kulağına inci küpesini takmaya çalışıyordu. Bu gece için bile kendine özel elbise getirmişti. Tam Açelya'lık bir davranış!

Ben ise bordo elbisemi çıkarmamış sadece saçlarımı topuz yaparak dudaklarıma bordo bir ruj sürmüştüm.
Sahnede düzenli görünmek şarttı.

"Ayy kızım ben çok heyacan yaptım" diye cırlayan Açelya'ya sert bakışlar atarak ayağa kalktım.

"Sakin ol sanki ilk defa sahneye çıkacakmış gibi tepki vermeyi kes" derin bir nefes alarak gözlerini devirdi. "İlk defa gerçekten sahneye çıkacağım için böyle tepki veriyor olabilir miyim?"

Göz devirme sırası bu sefer bendeydi " Farz etki Arda'nın sahnesindesin ona göre davran"

Arda deyince gözleri parlayarak gülümsedi. "Sen nasıl hissediyorsun peki hiç heyecan yok mu?"

Ben mi? Ben soğuktum, ne bir heyecan ne de stres hiç biri yoktu tamamen hissizdim.

"Bilmiyorum Açelya nasılım bilmiyorum"
Çiğdemlerde gelince susmak zorunda kaldık. Yarışmanın başladığı anonsla bildirilince hepimiz dikleştik. Gösteri başlasın.

Yarışmaya katılan bir sürü öğrenci vardı bu gösteri uzun süreceğe benziyordu. Ben de içeriye bakmak için odadan dışarı çıktım.

Koridorda yürürken sahneden gelen şarkı sesleri kulağıma doluyordu. Kapıdan başımı uzatır uzatmaz büyük bir kalabalıkla afalladım ışıklar kapatılmış sadece sahnedeki ışık kalmıştı. Loş ışıkta kimseyi göremediğim için somurttum babamların geldiğini biliyordum çünkü ben hazırlanırken aramış geldiklerini haber vermişti.

ђü๓ค (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin