Bölüm 41

19.4K 1K 11
                                    


Yüreğim yangın yeri gibiydi. Bütün duygularım birbirine karışıp en sonunda yok olmuştu.

Hiç bir şey hissetmiyordum robot gibi yaşıyordum o geceden sonra onu hiç görmemiştim okuldan eve gidiyor okuldan eve çabucak dönüyordum.

Açelya beni kaç kere dışarı çıkarmak istemişti hiç sayamamıştım. Ben her seferinde reddetmiştim o bunalıma girdiğimi düşünüyordu ama tek korkum dışarı çıktığımda onu görme olasılığımdı onu gördüğümde ne yapmam gerekeni bilmiyordum. Onu görüpte tekrar içimin acımasını istemiyordum.

O gün o şarkıyı duyduğumda içimde ne fırtınalar kopmuştu da hissiz olan her bir yanım tekrar uyanarak acılar içinde kavrulmuştu.

Her yerde ondan deli gibi kaçıp aynı zamanda her yerde onu arar olmuştum. Geceleri kötü rüya görüpte uyandığımda onu yanımda bulamayınca acı çekiyordum. Karanlıkta kalsam hemen onun sesini duyar olmuştum. Artık taşıyamaz olmuştum bedenimi. Sanki tonlarca ağırlık gelip çöreklenmişti üstüme. Yorgundum. Bedenim yorgundu. Ruhum yorgundu...

Üstelik o gün o şarkı çaldıktan sonra Can'da görünmemişti ortalarda tam üç gün boyunca onu defalarca aramıştık o ise sadece Açelya'nın bir aramasına cevap vermiş şirkette olacağını merak etmememizi söyleyip kapatmıştı.
Üç gün sonra geldiğinde ise çökmüş gibiydi. Göz altları morumsu halkayla çevrelenmişti ve fazlasıyla yorgun görünüyordu.

Sımsıkı sarılmıştık ona o da yorgun olduğunu söyleyip bir çırpıda başını dizlerime koyarak uzanmıştı koltuğa. Ben de ona kıyamadığım için dizlerimde uyumasına izin vermiştim ben Can'ı ilk defa çökmüş olarak görüyordum. Ne olduğunu sorduğumuzda da "Şirket zorluyor işte yapacak bir şey yok" deyip kestirip atmıştı.

Bizde Açelya ile ortak karar alarak üstüne gitmemeye karar verdik. Babası ile tartışmış olabilirdi sonuçta.

Şimdi ise yarı yıl tatiline girmiştik. Tabi ki evde takılıyorduk benim için hiç sorun değildi ama Açelya için aynısını söyleyemeyecektim.!
"İnanmıyorum yaa" diye sızlanan Açelya'ya baktım, koltukta bezmiş bir şekilde oturuyordu. "Yarı yıl tatilinde resmen evde pinekliyoruz"

Omuz silktim "Kızım tatil yapınca ne geçecek elimize? Sıcak evde oturuyoruz işte"

"Ne mi geçecek elimize? Macera geçecek, ekşın geçecek, güzel anılar geçecek daha ne geçsin?!"

Başımı salladım öylesine. "He canım he sen haklısın" arkamdan benim taklidimi yaparken onu takmadan odama geçtim.

Zaten pijamalı olduğum için üstümü değiştirmeme gerek yoktu. Banyoya geçip dişlerimi fırçalarken telefonum çaldı ben de işlemimi hızlandırıp odama geçtim.

Masanın üstündeki telefonumu alıp ekranına baktığımda babamın olduğunu gördüğümde tereddütte kaldım.

O geceden beri onlarlada görüşmüyordum sadece aramalarına cevap veriyor durumumdan haberdar ediyordum onlar da üstüme gelmiyorlardı. Açtım.

"Efendim baba?"

"Nasılsın cennet kuşum?"

O güzel sesi kulaklarıma dolduğunda içime bir ağırlık çöktü çok özlemiştim.

"İyiyim sen nasılsın? Annem nasıl iyi mi?"

"Biz iyiyiz güzel kızım senden bir şey rica edeceğim lütfen kabul et ki etmek zorundasın cennet kokulum" kaşlarım çatılırken düşündüm, ne olabilirdi ki?

ђü๓ค (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin