Gangsterlerin Pençesinde

38. Bölüm - Kız Kavgası

Arkadaşlar profilimde duyuruyu paylaştım, ilgilenenler okuyabilir. 2017 de yayımlayacağım yeni kurguyla alakalı ve şahsen beklentim çok yüksek, yorumlarınız cidden önemli, çekinmeden fikrinizi belirtip mesaj bile atabilirsiniz. Öpüyorum hepinizi

Kasım ayı sakin başlamıştı. Ekim sonunu ailemin evinde ve biraz da sevgilimin yanında ve adımı verdiği gece kulübünde geçirdim. Şimdi ise ojemi sürerken Sude bana onların terasında son dedikoduları aktarıyor, Ceren'se telefonda birileriyle kavga ediyordu.

"Gerçekten! Sonra da Loli kıza demiş ki, o zaman sen neden bu işe burnunu sokuyorsun küçük orospu? Sonra birbirlerine girmişler ve kız akşam abisinin arkadaşlarına Loli'yi ve hani şu birlikte yaşadığı rockçı sevgilisi var ya, her neyse, dövdürtmüş." Başkasının konuşmasını aktarırken sesini değiştirmesi olayı gerçekten heyecanlı yapıyordu. Onunla ilgilenmiyordum ama kulaklarımı açmış dinliyordum.

"Loli iyi mi şu anda?"

"Hayır! Burnu kırılmış ve hastane masraflarını ödeyemiyormuş. Çünkü sigortası yok!" dedi Sude ellerini birbirine vurarak. "Sana söylüyorum Avşar. O kızın ağzını yüzünü patlatmazsak hakkımızda korkak diye söylentiler başlayacak."

"Kimse benim arkamdan korkak diyemez, Sude!" dedim kaşlarımı çatarak. Benim altı cinayetim vardı. "Zaten senin şu kaçırılma olayından sonra insanların kafası karıştı. Bence onlara kim olduğunu göster." Sude beni bu hayatta en çok gaza getiren insanlar listesinde ilk sıradaydı. Tek kelimesiyle adama cinayet işletebilirdi.

"Loli'nin tüm masraflarını karşılayacağım, tamam mı? Ben arkadaşımı öyle bırakmam. Ara ve söyle. Ceren! Kapat artık telefonu amına koyayım başımız sikildi burada!" Aniden döndüğüm Ceren eliyle beni susturdu. "Bana bak orospu, sen benim kim olduğumu bilmiyor musun? Evet. Rus kaltağıyım. Çok haklısın. En azından bedava vermiyorum seni beleşçi saksocu sahte sarışın. O kaşlarını da boyatana kadar sana elimi sürmeyeceğim!"

Kaşlarımı çatmaktan bu yaşımda alnıma botoks yaptırmam şart olmuştu artık. "Bu kiminle kavga ediyor?" diye sordum Sude'ye. "Loli'yi dövdürten orospuyla!" dedi gözlerini kocaman açarak. "Sana diyorum kızım. Hazır manikürleri yaptırmamışken şunları bir güzel pataklayalım." Bahsettikleri salak orospuyu tanıyordum. Sürekli aynı barda, fakat sürekli farklı heriflerle takılan yalaka kızın tekiydi. Esmer teni, sapsarı saçları ve simsiyah kaşları vardı ve bunun onu tarz yaptığını falan düşünüyordu.

"Koray'la konuşmam gerekiyor." Dedim. Kızlar bana kötü kötü baktı. "Loli şu anda hastanede!" dedi Asuman, Loli'nin en yakın arkadaşıydı. "Ve sen sevgilinden izin almaktan falan söz ediyorsun. Bu bizim işimiz tamam mı?"

Ayağımdaki ojeleri kontrol ettim. Kurumuştu. "Nerede bulacağız bu kızı? Kaç kişi takılır?" hepsi sevinç çığlığı attı. "Şimdi ot almak için parktadır. Yanında da her zaman iki tane sümsük arkadaşı var ama onlar hiçbir şey." Hepimiz ayaklandık. "Bana bir tane sopa bulun yeter. Tamam mı? O kızın tüm dişlerini eline vereceğim. Platin saçlı, siyah kaşlı ve porselen dişli bir moruğa benzeyecek." Ceren gülerek sırtıma vurdu ve hepimiz zıplaya zıplaya indik. Nesli abla "Kızlar nereye gidiyorsunuz?" diye seslendi.

"Ufak bir işimiz var!" dedi Sude.

"Biliyorum sizin ufak işlerinizi! Avşar, sakın bir belaya bulaşmayın tamam mı kuzum? Birazdan annen gelecek ve kısır yapacağız. Çaya yetişin." Ona yetişeceğimize dair söz verdikten sonra arabama atladık. "Bende sopalar var." Dedi Ceren. "Atalay'ın güzel bir deposu var." Kahkaha attım. Arkadaşımı biliyordum.