63. Bölüm - Kötü Rüya

7.7K 328 181
                                    



Bir önceki bölümün acısını çıkartır gibi bool bol yorum görmek istiyorum bilhassa pasaj yorumu :') eğlenceli, değişik bir bölüm oldu iyi okumalar diliyorum hepinize ♥

Hayatımda gördüğüm en acayip rüyaydı.

Tam olarak kabus değildi, ama çok da iyi sayılmazdı. Fakat o kadar etkisinde kaldım ki hemen onu uykusundan uyandırıp anlatmaya başladım son derece heyecanlı bir şekilde.

Koray ve ben vardık, Koray cezaevindeydi ama öyle değişik ki... Cezaevinin dışarı bakan kısmında kocaman bir odası var, eski bir ev gibi ve istediği zaman girip çıkabiliyor. Ceren orada gardiyan ve bende onu ziyarete gidiyorum. Ceren'i yani. Saçmalık işte. O sırada da kırmızı alarm verilmiş içeride, yasaklı bir poşet varmış. Ve ben daha odaya adımı atar atmaz Koray'da gazeteye sarılmış kalın bir poşet olduğunu görüyorum ama nedense kimseye söyleyemiyorum ve dilim tutuluyor.

İşin acayip tarafı da, birbirimizi hiç tanımıyor oluşumuz. Yani ben Koray'ı ilk defa görüyorum ve o da beni. Ama onu ele vermek hiç içimden gelmiyor. Tüm görüntüsüne rağmen onda beni çeken bir şeyler var. Yani rüyamda. Poşeti elimde, gazeteye sarılmış bir şey. Ceren gelmek üzere ki ondan nefret eden baya pis bir gardiyanmış. Koray da çaresizce elime bakıyor. Bir yere saklanıp gazeteyi açmaya çalışıyorum ama siktiğimin şeyi bitmek bilmiyor. Neredeyse bin tane gazete açıyorum ama hala sarılı. Ama gitgide ufalıyor. Yumuşak ve sıcak bir şey.

Koray beni basıyor daha sonra. "Ne var bunun içinde?" diye soruyorum.

"Çok da ölümcül bir şey değil." Diyerek gülüyor ve içimin eridiğini hissediyorum. Öyle tatlı ki. Ceren'in ayak sesleri yaklaşınca gazeteyi sutyenime saklıyorum. Koray gülüyor. "Ne yapıyorsun bu caninin yanında Avşar?" diye soruyor. Koray'ı tanımadığım için neden içeride olduğunu da bilmiyorum ama gördüğü muameleden çok önemli biri olduğunu anlayabiliyorum.

"Bilmiyorum korktum ve buraya girdim." Diyorum korkudan. "Poşeti mi buldun yoksa?" diye sorunca "Yoo." Diyorum hemen.

Yerdeki gazeteleri alırken bir sayfayı çıkarıyor. Boy boy bikinili fotoğrafımı göstererek "Bak." Diyor. "Sen onu tanımıyorsun ama onda ne var?" Sosyete gibi bir şeymişim, gazetelere çıkmışım. Bikinili ne amına koyayım saçmalığa bak. Ama rüyada olduğum için bana çok normal geliyor. Ki gazeteler de Koray'a ait değil zaten dışarıdan gelmiş yani rüyamda bile ondan şüphelenmiyorum.

"onun suçu değil." Diyorum. "Yürü gidelim." Ceren asker yeşili ve postalının içinde oldukça seksi bu arada ve benle Koray da çok seksiyiz tabii ki. Çıkarken ona bakıyorum ama öylesine aklıma kazınıyor ki piç kurusu. Göğüslerime bakarak sırıtması, göğsümdeki paketin de cidden sıcak olması çok acayip zaten. Ceren'e ne olduğunu sorduğumda biri içeri teslimat getirmiş falan filan diyor demek ki o Koray'dan alıp sakladığım şey teslimat. Yalnız adamlar baya gazeteye sarmış kollarım ağrıyor açmaya çalışırken.

Nihayet evde yalnız kalınca kalan son gazeteleri açınca içinden hamburger çıkıyor amına koyayım. Hayatımda böyle saçma bir şey hatırlamıyorum ya hamburger nedir ne alaka Allah'ım? Bin tane gazeteye sarılması, tüm cezaevinin ayaklanması sadece bir hamburger için o kadar komik ki! Ayrıca Koray yani şimdi düşününce çok mantıksız ama rüyadayken hiç şaşırmamıştım.

Hamburgeri yiyorum tabi o sırada hala sıcak ve cidden çok lezzetli bir şeymiş. İçinde kokain falan da yok ayrıca cidden tehlikesiz ki saçmalığın esas daniskası da, cezaevinde kral muamelesi gören birinin hamburgeri gizli saklı sokması? Bilinçaltıma sokayım cidden. Sürrealizm bu değil.

Gangsterlerin PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin