2. Bölüm - Gözdağı

15.9K 1K 215
                                    



Dün geceki hayduttan sonra eve gelince hiç düşünmeden uyudum. Düşünürsem delirirdim, böyle durumlarda da düşünmeyi bırakırdım. Zaten bunu yapamayacak kadar yorgundum. Çok vitaminsiz kalmıştım ve kalan enerjimde şırıngayla vücudumdan çekiliyor gibiydi.

Kapımızın önündeki korkunç gürültü olmasa öğlene kadar uyuyacaktım ama tıpkı hayatımda yolunda gitmeyen diğer tüm şeyler gibi tatlı uykumda beni yarıda bırakıp gitmişti. Beni aşağı indiren en büyük güç ise camımızın kırılması sesiydi. Kadının biri feryat ediyordu, Atalay ve Ceren bağırıyordu ve uyanmazsam kıyamet kopacaktı.

Merdivenlerden adeta uçarak aşağı indim. Salonu sokak kapısı girişinden ayıran devasa camımız kırılmıştı ve bir numaralı şüpheli de salonun orta yerinde duruyordu. Koca bir kaldırım taşı. Amına koyduğumun taşını ancak Seyit Onbaşı kaldırabilirdi.

Ceren sokak ortasında bir kadından dayak yerken aklıma direkt olarak polisler ve diğer kötü şeyler geldi. Kendimi yola attım. "Neler oluyor burada?" diye sordum. Her dakika küfür eden kötü yanımı törpüleyeli uzun zaman olmuştu neyse ki.

"Bu orospu, bu siktiğimin küçük kaşarı, bu lanet sıçan benim kocamla yattı!" elinde bir tutam uzun sarı saçla Ceren'i işaret ediyordu. Cerense biraz hırpalanmış olmasına rağmen kıkır kıkır gülüyordu ve kadını sinirden titreten de bu olsa gerekti. "Ceren?" diye sordum.

"Senin başın ağrıyordu, kocan da ilacı benden alıyordu. Ne var bunda? Bizler özgür yetişkinleriz." Diye kendini savundu. Biriyle yatabilirdi, her ne kadar ahlaken düşük de olsa evli bir adamla da yatabilirdi. Ama kötü olan bu belayı benim evime taşımış olmasıydı.

"Şimdi sen bunun için mi benim camımı kırdın? Bunca rezillik bu mu yani sabah sabah!" çıldırmak üzereyken beni kolumu tutan Atalay sakinleştirdi. "Zoruna mı gitti orospu!" diye bağırıp yüzüme tükürünce şoka girdim. Kısa zaman aralıklarıyla girdiğim ikinci büyük şoktu ve bedenim buna gerilmekle kalmadı, aynı zamanda titredi. Elimin tersiyle yanağımdaki mide bulandırıcı ıslaklığı silmek gözümü döndürmüştü.

"Çirkin karı! Sahip çıksaydın lan kocana, bak çıtırlar kapıyor işte." Diye bağırdım sinirle. Bu kadını çıldırttı, uçurdu. Ona sövmem, onun gözünde orospu olan birini övmem ve kocasını da işin içine katmam neredeyse kalp krizi geçirmesine sebep olacaktı.

"Sen..." dedi parmağını bana doğru sallayarak. "Ben?" diye gerildim anında. "Sen bittin kızım! Sende orospunun teki olmasan böyle konuşur muydun!" önümde domalınca ne yaptığına anlam veremedim. Ama hızla kalkınca anlamıştım. Yerden cephanelik toplamıştı.

Hiç birimiz suratıma uçan taş kadar hızlı olamadık. Yavaşlık bilincimin kapanmasına sebep olmuştu. En son hissettiğim, zeminin tadına iştahla bakan sırtım ve geri kalan tüm kemiklerimdi.

-

Gözümü bizim eczanenin sedyesinde açtım. Karşımdaki duvarda dünkü haydutun açmış olduğu delikler vardı. Bunun yalanını ararken karşımda meraklı ve biraz sinirli Aydan abla belirdi.

"Bu hiç iyi olmadı." Dedim. Kafamdaki sargı bezini hissedebilecek kadar bilincim yerindeydi. "Bu hiç iyi olmadı." Diye onayladı beni. "Ceren nerede?" diye sordum. "Boş ver şimdi o deliyi. Sen nasılsın?" başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Üzerimden kamyon geçtiğini söylesen buna inanırım." Dedim ve elimle gözlerimi kapattım. "Acılar içerisindeyim Aydan."

"Anlayabiliyorum. Kafan çok kötü olmuş."

"Eşsiz güzelliğim ne durumda?" diye sordum.

Gangsterlerin PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin