39. Bölüm - Tehlikeli Anlaşma

8.3K 379 81
                                    



Adımın verildiği, son modaya göre dizayn edilen ve bu ay içinde en çok konuşulup, hasılat yapan, sevgilimin gece kulübüne gidiyordum. Bunun kulağa aşırı derecede havalı geldiğini nedense geç fark etmiştim. Sevgilimin gece kulübü var amına koyayım ve ismi de benimki!

Avşar Hancızade Night Clup amına koyayım be.

Nihayet bunu başardım ve bu semtte harcadığım eforun hakkını verebildim.

Gerçekten. Kendimle gurur duyuyordum. Beceriksiz falan değildim işte! Ablam öyle düşünebilirdi. Hatta ben dahil herkes öyle düşünebilirdi ama sevgilim öyle olmadığını biliyordu ve ben çok işe yarıyordum. Ve adımı duyurma vakti gelmişti. Bu şehrin en ünlü gangsteri ben olacaktım. Babamı da geçecektim sevgilimi de. Mesleğimi bulmuştum işte.

"Neden sırıtıyorsun?" diye sordu Koray yüzüme bakıp tıpkı benim gibi sırıtarak. Sevgilimin güzel yüzüne bakınca mutluluktan kahkahayı bastım. Durdurulamaz, tiz ve neşe dolu kıkırtılarımı mermi gibi etrafa yağdırırken o da bana bakarak gülüyordu.

"Ben beceriksiz değilim amına koyayım." Dedim ara vermeden. "Değilsin tabii amına koyayım!" bir beşlik çaktık inmeden. "O zaman dans." Koray bir müzik açtı ve arabanın içinde kollarımızla dans ettik. Tam gece kulübünün önünde durmuş, onun bile gürültüsünü bastıracak şekilde müzik açmıştık.

"Çıkar sigarayı çıkar." Dedim esrarı olduğunu bildiğimden.

Salaş gömleğinin cebine koyduğu kalın ve aşırı derecede düzgün sarılmış sanat eserini çıkarıp yaktı. Biz kafamızı dumanlarken yolun tam ortasında durduğumuz için bize korna çalıyorlardı ama ikimizin de gram umurunda değildi çünkü gelmeden önce evde biraz içmiştik.

"Biraz sağa mı çeksek ne yapsak?" diye sordum.

"Arkadan dolansınlar." Dedi.

Ayrıca koca da bulmuştum işte! Zengin, yakışıklı, anlayışlı, esprili ve ünlü! Daha ne olabilir? Altı cinayetim var ve iş görüyorum. Bir baltaya sap oldum!

Yolun tam ortasında arabayı istop ettirmiş esrar içiyorduk. Müzik sesinden araba titriyordu. Birileri kapıya vuruyor, birileri korna çalıyor, çeşitli gürültüler dönüyordu. Ama bu sigara bitmeden hiçbir yere gitmiyorduk. Sigara ise çok kalındı. İç iç bitmiyordu. İçerisi duman altıydı ve Koray her saniye çakmağını çalıştırmak zorunda kalıyordu.

Koray'ın telefonu çalmaya başladı. Sadece ikimizin ortasında titriyor ve ASLAN KOÇ yazısı parlıyordu. "Bunu açalım." Dedim. Başını sallayarak "Aç." Dedi.

"Ne var?"

"Kapı." Dedi sertçe ve yüzüme kapattı. Koray'ın üzerine eğilerek kilidi kaldırdım. Ben daha yerime geçmeden kapım açıldı. "Ne halt ediyorsunuz amına koyayım? Polis çağıracaklar şimdi. Sizce buna ayıracak vaktimiz var mı?"

Koray dönüp Aslan'a baktı. "Park et o zaman."

"Kapat şu lanet müziği!" çok sinirli görünüyordu ve sevdiklerim sinirliyken kendimi çok iyi hissettiğimi fark ettim. Aslan çat diye müzik sistemine geçirdi. "Sakin ol!" diye bağırdım. "İn şu arabadan." Kolumdan tuttuğu gibi beni dışarı attı. "Aslan senin sülaleni sikerim kardeşim umarım bunun farkındasındır." Dedi Koray.

"Sende siktir git şuradan." Aslan hızlıca arabaya binip arkasındaki herkese küfrederek gaza bastı. "Salak ibne." Diye tısladı Koray. "Nesi var bunun?" diye sordum şaşkınlık içerisinde. "Kafamızı bozmasın şimdi. Hadi gel biz takılalım. Gelir o da şimdi."

Gangsterlerin PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin