7. Bölüm - Ziyaret

13K 791 183
                                    


Ellerim bağlı bir sandalyede oturuyordum ve tam karşımda dayak üstüne dayak yiyen bir veliaht vardı. Neden bundan zevk aldığımı bilmiyorum. Sanırım babama rakip olan herkesi pataklamak istiyordum.

Koray çocuğun fotoğrafını çekip babasına yollamış ve on milyon dolar istemişti. Adam bir an çocuğunu geri istemeyecek diye korktum. Ama ilk yaptığı itiraz etmek olmuştu. Koray'da biraz daha şiddete başvurmuştu.

"Benden ne istiyorsunuz! Bırakın ben gideyim!" diye bağırdım ellerim uyuşunca.

"Sen benim karım olacaksın!" diye bağırdı.

"Lan siktir git manyak senin yüzünden beni de kaçırdılar!" herife bak ya, ağzı yüzü patladı, babasının servetini istiyorlar ve hala bana takmış kafayı. "Kes sesini salak." Koray suratına bir tane daha geçirdi.

"Şu kızı da bayıltıp yolun ortasına bırakın." Hemen itiraz ettim. Şimdi bu deli dediğini yapar mı yapardı. Uzun boylu bir çocuk beni havaya kaldırırken "Lütfen bana zarar vermeyin!" diye bağırdım. "Kız burada kalsın!" diye bağırdı şizofren. "Lan siktir git puşt." Ayağımla ona bir tekme savururken yere tükürdüm.

"Sen gününü göreceksin. Sizde!" etrafına bakarak tehditler savururken ben Koray'ın kankasına yaslanmış sürünüyordum. Geniş ve teknolojik aletlerle dolu bir salona geldiğimizde kar maskesini çıkardı. "Piştim amına koyayım ya. Kaşındırıyor." Yanaklarını kaşırken ellerimi çözdü ve dışarı çıktık.

Ormanın içinde mis kokulu bir yerdi ve şaka gibi gelecek ama burası resmen püfür püfür esiyordu! "Buraya hamak falan yapsanıza ya, yatarım ben burada." Dedim son derece sülalem rahat bir tavırla.

Güldü. "Gerçekten Koray'ın bahsettiği Avşar'sın." Dedi ve elini uzattı. "Ben Aslan Koç." Bende ona elimi uzattım ama şaşkındım. "Nasıl yani? Burcun mu koç?" güldü. "Hayır, soyadım Koç." Gülmemek için kendimi zor tuttum. Nasıl bir aile bunu bile bile yapardı ki?

"Eğlenceli."

"Onu bir de bana sor."

Neyse ki çocuğun yakışıklı olması adının komikliğinin üzerini örtüyordu. Beni eski model arabasına bindirdi ve yol boyunca sohbet ettik. Kafa bir çocuktu ve bana Koray'ı hatırlatıyordu. Evin önüne geldiğimizde "Sen gerçekten ona çok uygun birisin." Dedi oğlunu düzgün bir kızla evlendirmiş baba gururuyla. Gülümsedim.

"Kayınbiraderimden bir onay cümlesi." Sırıttı. Daha sonra etrafıma bakındım. "Evi nasıl buldun lan!" sanki çok zormuş gibi söylemiştim ama tarif ettiğimi hatırlamıyordum.

Torpidodan arabamın anahtarını çıkarıp önümde salladı ve bu kendimi tam bir geri zekalı gibi hissetmeme sebep oldu. "Bu şehri avucumun içi gibi biliyorum." Koray...

"Senden hoşlandım Aslan Koç." Ailesini şimdi anlıyordum aslında. Bu ikisini aynı anda telaffuz etmek insana güçlü hissettiriyordu.

Kaşlarını kaldırıp indirdi. "Teşekkür ederim, Avşar Hancızade. Bende öyle."

Arabadan indikten sonra, motordan anlayan abiler gibi kaputa iki kez vurdum. Erkekler bunu neden yapar bilmiyorum ama bende de alışkanlık olmuştu.

Hiçbir şey olmamış gibi seke seke eve ilerledim ve soyunup yattım.

-

Sabah Ceren ve Atalay'ın "I don't fuck with you." Düetine uyandım. Gerçek dışıydı; ama benim için kahvaltı hazırlamışlardı. Koray'la geçirdiğim güzel ve tatmin edici vakitlerden sonra kendimi daha özgüvenli ve çevik hissediyordum.

Gangsterlerin PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin