9. Bölüm - Dedikodu

12.2K 796 182
                                    



İçinizde klip falan yapabilen var mı? Olm çok özendim bizde yapalım.

Gece sahilin ıssız bir köşesinde buluştuk, elinde gitarıyla, dudaklarında yanan bir sigarası, yaramaz bir sırıtışla karşımda oturuyordu. Onu izliyordum, tutuşunu sevmiştim.

The Weeknd'in yeni şarkılarından biri olan Shameless'a giriş yaptı. Duygulandım. The Weeknd'in benim kocam olduğunu herkes bilirdi, büyük bir aşkımdı. Gittiğim her kulüpte onun şarkılarını çaldırmamla biliniyordum. Ama esas olay sözlerdeydi. Ve sesi yumuşacık çıkmaya başlamıştı, onu izlemek bile beni azdırıyordu sanırım.

Seni incitmek istemiyorum ama sen acı çekmek için yaşıyorsun.

Bu şarkıyı bilerek ve isteyerek seçtiğine adım gibi emin olmuştum. The Weeknd, Koray'ın sesi, gitar, sahil, resmen sarhoş oluyordum. Bundan çok hoşlanmıştım, kendi kendime gülümsemeye başladım. Bir an için gözlerimiz buluştu ve halime sırıttı. Büyülenmiş bir halde onu izliyordum.

Sesi kulağımdan kalbime doğru akıyordu.

Ama her güzel şey gibi bu da kısa sürdü. "Bir daha, bir daha." Diye tempo tutturunca kahkaha attı. "Sıra sende." Gitarı kibarca vermek istediğinden emindim ama kucağıma fırlatmıştı. "Ama ben hiç çalışmadım ki..." diye söylendim.

"Işın Karaca'dan falan söyle." Dedi. Bildiğim yabancı şarkılar genelde gitarla söylenmiyordu. Bende Türkçe bir şeyler aramaya başladım kafamdan. "Ama benim sesim seninki kadar güzel değil." Dedim.

"Sesinin ne kadar tatlı olduğunu bir bilsen." Dedi iç çekerek.

Alışkın Değiliz'i söyledim. Sonuç olarak Ziynet Sali Kıbrıslı bir ablamızdı ve buralarda şarkıları çok dinlenirdi. Tamam mütevazi olmayacağım, benim sesimde güzeldir. Ama öyle ahım şahım bir şey değilim. Sadece sarhoşken sahneye çıktığımda kendimi rezil etmeyecek kadar iyiydim.

Sezen Aksu söylerdim ama şimdi ağlamak istemiyordum. Bu güzeldi, üstelik gitarla daha önce de söylemiştim. Lisede!

Gitarı incelemeyi bırakıp ona bakmaya başladım. Geriye doğru yaslanmış beni izliyordu o da, gülümsüyordu. Bitirince alkışladı. "Güzel." Dedi ağırca alkışlayarak. "Teşekkürler." Kıkırdadım. Yanıma gelip duvara yaslandı, gitarı kenara koydu ve beni kolunun altına çekti.

"Senden çok hoşlanıyorum." Tamam, onunla olmak çok güzeldi, çünkü inanılmaz seksi ve havalıydı ve beni tahrik ediyordu ama ben bunu duymaya hiç alışkın değilim... Özellikle de ondan. Çünkü sesi gerçekten kısıktı ve kalbime öküz oturmuş gibi hissetmekten kendimi alamıyordum. Şaşırmıştım ve yutkundum.

Benden hoşlanıyor muydu? Ay nasıl yani?

Erkeklerin benden hoşlanması genelde birkaç saat sürüyordu, bazı istisnalar hariç. Koray'ın o istisnalardan olacağını düşünmemiştim, evet takılıyorduk çünkü eğleniyorduk.

Başımı öptü, burnumun direği sızladı. Lan, lan neler oluyor amına koyayım fena duygulandım. Genelde rakı falan içince böyle içim bir değişik olur, ağlarım da durduk yerde bu ne şimdi? Ağlarsam yemin ederim ki gülerdi.

"Bende senden çok hoşlanıyorum." Dedim ve birden hıçkırdım. Hasiktir. Bebek gibi ağlıyorum yine. "Oha." Dedi beni kendine çekerek. "Ne yaptım ben şimdi?"

Elimle yüzümü kapatarak "Sen bir şey yapmadın." Diye inledim ve omuzlarım sarsılmaya başladı. "Çok duygulandım." Güler gibi ses çıkardı. "Karizman çiziliyor, kes şunu." Ben ağlarken o gülmeye başladı. "İnanamıyorum, senden hiç beklemezdim bunu." Dediğini onaylarken biraz daha ağladım ve sonra gülmeye başladım. "Ayol şaka gibiydi." Elimin tersiyle gözümü sildim, o da eliyle burnumu silip kotuna sürdü.

Gangsterlerin PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin