Medyada Fatih
"Her nasip vaktine esirdir."
"Kübra yeter artık gülmekten bayılacaksın şuraya."
Beyza'nın sinirle sesiyle zar zor gülmemi durdurdum. Dersler bitmişti. Okuldan çıkmış, durağa doğru yürüyorduk. Kızlarla kantinde konuştuktan sonra derse girmiştik. Haliyle Beyza ile bu konuyu konuşamamıştım.
"Beyza haksız mıyım gülmekte? Halini bir görseydin. Ağzının içinden olmasın zaten diye mırıldandın ya..." Aklıma gelince tekrar güldüm. "Allah'tan kızlar duymadı."
"Ne yapayım canım? Onlar da yok kaslı, yok kibar... Öve öve bitiremediler."
"Kıskandın değil mi?" Gözlerini kaçırdı.
"Yok... Yani belki biraz."
"Tabi tabi." Bana göz devirirken gülümsedim. Kısa sürede durağa geldiğimizde yine epey dolu olduğunu gördüm. Beklemeye başladık.
"Sınavlar da bitmek üzere. Bir planınız var mı?" Beyza'nın sorusuyla ona döndüm. Onları Rize'ye davet etme fikri vardı aklımda. Fakat annemlerle bu konuyu konuşmayı unutmuştum.
"Bilmiyorum. Annemlerle konuşmadım daha. Sen? Yani siz bir yere gidecek misiniz?"
"Aslında planımız yok ama babama temiz hava iyi gelir diye de düşünmüyor değilim." Gülümsedim.
"İyi fikir. Sizinkilerle konuştun mu?"
"Annem pek olumlu bakmadı. Babam hastaneden daha yeni çıktı malum. Korkuyor. Finallerden sonra gideriz dedi."
"Aynen, o da haklı. Hayırlısı olsun. Sen yeni kafeler falan keşfettim diyordun. Oralara gideriz inşaAllah."
"Ay evet. Güzel olur." Otobüsün sesiyle gözlerimiz birbirinden ayrıldı. Kalabalığın arasından zar zor otobüse bindik. Ben arkalara doğru ilerlemiştim ama Beyza orta taraflarda kalmıştı. Camdan dışarıyı izlemeye başladım. Sıkıcı ve zorlu bir yolculuğun ardından yaklaşık bir saat sonra otobüsten indim. Hızlı adımlarla, güzel havayı içime çeke çeke evime ilerledim.
...
"Geç kaldım!"
Bir yandan elimdeki iğneyi şalıma takarken bir yandan da söyleniyordum. Derya dün akşam film izleyelim diye tutturmuştu. Bizde hevesi kırılmasın diye izledik. Haliyle geç yatmıştık. Sabah da annem erken gitmişti. Normalde aynı saatlerde kalkan biri olduğum için alarm kurmamıştım. Lakin sonuç beklediğim gibi olmamıştı. Derse az bir vakit kalmıştı. Büyük ihtimal ilk derse yetişemeyecektim. Allah'tan Beyza sabah aramıştı. Telefonun sesine uyanmıştım. Bende, beni beklemeden gitmesini söylemiştim.
"Ya benim devamsızlığım kaç gün haberiniz var mı?"
Kaan sinirli bir şekilde hırkasını giyerken Derya ekmek arasına peynir koymuştu, onu yiyordu.
"Boş yere devamsızlık yaparsan böyle olur abi. Vallahi ben rahatım devamsızlığım sadece iki gün."
Derya rahat rahat ekmeğini yerken bende ucundan ısırdım.
"Hadi hadi çok konuşmayın. Diğer otobüsün saatlerine baktınız mı?
"Evet abla. 10 dakika var."
"İyi çıkalım. Anca yürürüz durağa."
Derya da ellerini yıkayınca çantalarımızı alıp çıktık.
"Okulda düzgün bir şeyler yiyin. Annem kahvaltısız çıktığımızı duyunca çok kızacak zaten."
"Tamam ablam merak etme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Arkadaşım
Teen FictionKübra, babasının gidişinin ardından büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Ona göre kimseye bir daha güvenmeyecek hale gelmiştir. Fatih, insanlardan uzak, kendi dünyasında yaşayıp giden çalışkan, ahlaklı, ciddi bir insandır. Sonra onu görür. Kübra'y...