"İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım. "
(Cemil Meriç)
Kübra sırt çantasını taktıktan sonra annesine ve Kaan'a veda edip Derya ile evden çıktılar. Durağa doğru ilerlemeye başladılar.
Kısa bir yolculuktan sonra Melekler'in oturduğu siteye gelmişlerdi. Sekizinci kata çıktıklarında zile basan Kübra oldu.
Melek zil sesini duymasıyla kapıya ilerledi. Yüzüne sahte bir tebessüm kondurup kapıyı açtı.
"Hoş geldiniz canlarım!" Sıkıca kuzenlerine sarıldıklarında Kübra şaşırmıştı. Melek normalde bu kadar cana yakın değildi. Neyse diye geçirdi içinden. Belki de Melek onları çok özlemişti.
Salona geçtiklerinde önce kısa bir sohbet ettiler. Sonrasında Melek hazırladığı atıştırmalıklardan getirdi.
"Eline sağlık canım. Zahmet etmişsin."
"Olur mu öyle şey? Afiyet olsun." Biraz daha muhabbetle beraber yemekler yenildiğinde Melek tabakları mutfağa taşıdı. Kübra ile olabildiğince güzel konuşmuştu. Konu Fatih'e geldiğinde Kübra'yı tebrik etmiş ve çok yakıştıklarını söylemişti. Kübra Melek'in bu tavrı karşısında biraz mahcup olmuştu. Bir zamanlar Melek'in Fatih'ten hoşlandığı düşünmüştü. Oysa Melek onların evliliğine epey sevinmiş gibiydi. Ama öyle değildi. Melek, Kübra'yı çok kıskanıyordu.
Çalan telefonu ile Kübra elini siyah çantasına attı. Beyza arıyordu.
"Selamun aleyküm canım. Nasılsın?"
"İyiyim çok şükür. Sen nasılsın canım?" Beyza elindeki kabı poşete koyarken telefonu kulağı ile omzu arasına sıkıştırdı.
"Bende iyiyim. Size geldim şimdi. Baktım yoksun. Barış için bir şeyler hazırlamıştım. Fatih'e verelim götürsün."
"Aa çok iyi düşünmüşsün. Tamam ararım. Hatta bizde gidelim."
"Olur."
"Anneme söylesene. Dün dolma yapmıştım. Saklama kabına koysun." Beyza güldü.
"Türkan Teyze çoktan koydu bile."
"Tamam o zaman. Ben Fatih ile konuşup sana dönerim." Telefonu kapattığında bir kaç dakika da Fatih ile konuşan Kübra ayaklandı.
"Melekcim bir arkadaşımı ziyaret etmem gerekiyor. Hastaneden yeni çıktı da, afedersin. Siz Derya ile takılın. Bir kaç saat sonra dönerim inşaAllah." Melek içten içe sinirlense de gülümsedi.
"Tabi canım. Keyfine bak. Fatih'e de selam söyle."
"Aleyküm selam. Hadi görüşürüz."
Kübra hazırlanıp dışarı çıktı. Yaklaşık on dakika sonra Fatih gelmişti. Aşina olduğu siyah arabaya bindi.
"Hoş geldin canım."
"Hoş bulduk sevgilim." Fatih, Kübra'nın yanağından öptüğünde Kübra gülümsedi. Yanakları sıcacık olmuştu. Beraber yola çıktıklarında onları pencereden öfkeyle izleyen Melek'ten haberleri dahi yoktu.
Yolda Beyza'yı da aldıktan sonra Buraklar'ın evine ilerlemeye başladılar. Beyza bir sürü şey hazırlamıştı.
"Kız Beyza maşaAllah döktürmüşsün." Beyza gülümsedi.
"Hastanede kaldılar ya evde doğru düzgün bir şey yoktur şimdi. Fazla fazla yaptım. Bir kaç gün yeter."
"Bizim beceriksiz Burak buna çok sevinecek." Kübra sevdiğine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Arkadaşım
Teen FictionKübra, babasının gidişinin ardından büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Ona göre kimseye bir daha güvenmeyecek hale gelmiştir. Fatih, insanlardan uzak, kendi dünyasında yaşayıp giden çalışkan, ahlaklı, ciddi bir insandır. Sonra onu görür. Kübra'y...