Selamun aleyküm güzel okuyucularım❤️
Yine bol bol Fatih ve Kübra'nın olduğu bir bölümle geldim.
İyi okumalar❤️Midemde hissettiğim sancıyla yataktan fırlayıp banyoya doğru koşmaya başladım. Lavaboya zor yetiştiğimde yediğim her şeyi lavaboya boşalttım. Kusmak karnımı ağrıtmıştı. Musluğu açıp ağzımı bir kaç kez çalkaladım.
Ellerimi yıkayıp kuruladıktan sonra banyodan çıktım. Bugün günlerden perşembeydi. Sabah sadece iki dersim vardı sonrasında eve gelmiştim. Fatih hâlâ okuldaydı.
Eve gelince acıktığımı farkedip bir şeyler atıştırmıştım. Sonrasında, gece uyuyamadığım için gelen uykumla yatağa yatmıştım. Lakin bu mide bulantısı neyin nesiyse beni rahat bırakmamıştı. Gece de iki kere kusmuştum. Fatih'in uykusu derin olduğundan gece kalktığımı duymamıştı. Bende sabah kalkınca endişelenmesin diye söylememiştim. Yediğim bir şeyin dokunduğunu düşünüyordum. Bir iki güne geçerdi etkisi.
Uyuyamayacağımı anlayıp salona geçtim. Televizyonu açıp karşısındaki koltuğa uzandım. Elim karnımdaydı. Hâlâ biraz ağrıyordu. Yaklaşık yarım saat televizyonda oyalandıktan sonra uykum tekrar bastırdı. Televizyonu kapatıp odama geçtim. Üzerimde eşofman olduğu için direkt yatağa girip üzerimi sıkıca örttüm. Uykuya dalmam uzun sürmedi.
Gözlerimi açtığımda karanlık bir odayla karşılaştım. Yatakta doğrulup etrafa baktım. Perdeler çekilmişti ve haliyle oda karanlık bir haldeydi. Fatih eve gelmiş olmalıydı. Üzerimdeki nevresimi açıp yerdeki beyaz terliklerimi giydim. Ayağa kalktığım an dönen başımla elimi tutunmak için duvara koydum. Belli ki hızlı kalkmıştım. Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra odanın kapısını açıp çıktım. Karnım biraz daha iyi gibiydi. Mutfaktan sesler geliyordu. Sakin adımlarla mutfağa vardığımda Fatih'i salatalık soyarken gördüm.
"Fatih?" Seslenmemle bana dönüp gülümsedi.
"Uyandın mı bitanem? Günaydın." Bende gülümseyerek ona yanaştım.
"Günaydın. Saat kaç oldu? Uyumuş kalmışım." Gözlerimi mutfak camına çevirdim. Hava kararmıştı.
"Saat beşe geliyor." Gözlerimi irileştirdim.
"Cidden mi? Nasıl uyudum ben o kadar?" Yaklaşık 4 saattir uyuyordum. Ben şaşkınlığımı üzerimden atamadan Fatih yaklaşıp yanağımdan öptü.
"Çok yoruldun bu aralar. Ondandır."
"Doğru, haklısın." Gözlerimi tezgahta gezdirdim. "Ee ne yapıyorsun bakalım, yardım edeyim."
"Dolapta pilav ve nohut vardı. Dünden kalmış biraz. Bende yanına cacık yapayım dedim."
"İyi yapmışsın. Ben bir elimi yüzümü yıkayayım sonra sofrayı kuralım."
Fatih beni onaylayınca banyoya ilerledim. Yüzümü güzelce yıkadıktan sonra tekrar mutfağa döndüm. Beraber masayı hazırlayıp oturduk.
"Sen kaçta geldin?"
"Dört gibi geldim eve. Okuldan çıkınca kitapçıya uğradım. İstediğin kitapları aldım."
"Teşekkür ederim canım." İştahla pilavımdan yerken Fatih güldü.
"Sen epey acıkmışsın belli. Ne zaman uyudun?"
"Eve gelince yorgundum zaten. Biraz bir şeyler izleyip yattım hemen." Bir kaç saniye yüzümü inceleyip iç çekti.
"Bu ara çok halsiz gibisin cidden. Hasta mı oldun yoksa?"
Elini uzatıp alnıma koydu.
"Kübra senin ateşin var!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Arkadaşım
Fiksi RemajaKübra, babasının gidişinin ardından büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Ona göre kimseye bir daha güvenmeyecek hale gelmiştir. Fatih, insanlardan uzak, kendi dünyasında yaşayıp giden çalışkan, ahlaklı, ciddi bir insandır. Sonra onu görür. Kübra'y...