Aile Kurmak

5.1K 309 32
                                    

"Bir insanı sevmek onun hikayesini sevmektir."

Yaptığım menemeni sofraya koyduktan sonra masaya tekrar göz gezdirdim. Her şey hazırdı. Yine erkenden uyanmış ve kahvaltı hazırlamıştım. Bayılıyorum mutfakta vakit geçirmeye. Vallahi övünmek gibi olmasın ama beni alan yaşadı. Bu kişi Fatih mi oluyor yani? Ay neler düşünüyorum ben! Heyecandan elim ayağım birbirine dolaşınca bir sakarlık yapmayayım diye hızla mutfaktan çıktım. Annemin odasına ilerledim. Gelen seslere göre annem uyanmıştı. Kapıyı usulca araladığımda yatağını topladığını gördüm.

"Günaydın anneciğim."

"Günaydın kızım. Erkencisin yine. Bugün dersin yoktu ama." Gülümsedim.

"Olsun. Kahvaltı hazırladım bize. Hadi sen mutfağa geç ben de bizimkileri uyandırayım." Annem memnun olmuş şekilde başını sallarken oradan çıkıp hemen yan odadaki Kaan'ın odasına girdim. Her zamanki gibi üstünde ki örtü yere düşmüştü ve yastık da düşmek üzereydi. Bu çocuk gerçekten yatmayı bilmiyordu. Bir kaç kez dürtmeme rağmen tahmin ettiğim gibi uyanmadı.

"Ya Kaan uyan artık. Kaan! Okula geç kalacaksın." Kaan homurdanıp öteki tarafa döndü. İçimden ya sabır çekerek sert bir şekilde dürtmeye başladım.

"Kaan hadi ama! Bak kızıyorum. Kaan!"

"Ya tamam abla tamam." Kaan zar zor yatakta doğruldu. Baygın gözlerini elleriyle ovuşturdu.

"Sende de ne kuvvet var. Çürüttün kolumu. Beni uyandırmaya sen gelme bir daha. Derya uyandırsın. O bu kadar acıtmıyor."

"Çok konuşma kalk hadi. Bu saatte uyunur mu?" Kaan söylene söylene kalkıp çoraplarını giyerken odadan çıktım. Neyse ki Derya uyanmış ve mutfağa gelmişti bile.

Ailecek kahvaltıya oturduğumuzda neşeli bir şekilde yemeye başladık. Bizimkiler menemeni överken içten içe seviniyordum. Çünkü birazdan Fatih konusunu açacaktım ve tepkilerinden biraz çekiniyordum. Neşeli olmaları tepkilerini azaltacaktır büyük ihtimal. Bir süre sohbet ederek kahvaltı etmiştik ki lafa girdim. Bir yerden başlamak lazımdı.

"Ben size bir şey söyleyeceğim." Bizimkiler aniden susup bana dönünce biraz heyecanlandım. Sakinleşmek adına öksürerek boğazımı temizledim.

"Geçenlerde size Fatih'den bahsetmiştim. İşte dün onunlaydım. Annem sana haber vermiştim zaten." Annem başıyla beni onayladı. Dün ona Fatih ile hediye bakmaya gideceğiz deyince biraz tedirgin olsa da sonradan izin vermişti. Elbette bunun sebebi bana güveniyor olmasıydı.

"Ee ne oldu?" Kaan'ın sabırsız sesiyle derin bir nefes aldım.

"İşte şey... Sohbet falan ettik. Ben... Ben sanırım eminim. Yani onunla... Bir gelecek düşünüyorum... İstiyorum. O yüzden... Şey... Sizinle tanıştırmak istiyorum."

Öyle zor konuşmuştum ki. Neredeyse her iki kelimeden sonra duraksamıştım. Yanlış bir şey demek istemezdim. Bir kaç saniye kimseden ses çıkmazken Kaan tekrar lafa girdi.

"Nasıl emin oldun hemen? Abla bak... Sen zor şeyler yaşadın. Öyle herkese güvenemezsin de zaten. Yani bu Fatih denen kişi belli ki güvenini kazanabilmiş ama... Ama ben korkuyorum."

"Kaan... Lütfen böyle söyleme. Haklısın. Çok haklısın, ben zor şeyler yaşadım. Ama Allah karşıma onu çıkardı. Lütfen onunla tanışın. O size kendini anlatsın. Lütfen önyargılı olma." Kaan gözlerini kaçırıp düşünmeye başladı.

"Tamam kızım. Sen çağır çocuğu. Tanışalım." Anneme heyecanla baktım.

"Ay gerçekten mi? Yani..." Utanarak gözlerimi kaçırdım.

Hayat Arkadaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin