Babam

12.2K 598 49
                                    

"Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni, Çünkü bilirim, toprak aldığını vermiyor geri..."

Kapıyı açtığımda henüz kimsenin gelmediğini gördüm. Elimdeki alışveriş poşetlerini salona bırakıp kapıyı kilitledim. Dersim bitince markete gidip alışveriş yapmıştım. Poşetleri mutfağa bırakıp annemi aradım.

"Annem ben eve geldim. Alışverişi de yaptım."

"Tamam birtanem. Ben iki saate gelirim. Kaan'la Derya da yarım saate gelir. Sen bir çorba koyar mısın?"

"Tamam anne. Hadi ben seni tutmayayım, görüşürüz."

"Görüşürüz kızım."

Telefonu kapatıp masanın üzerine koydum. Çekmeceden mercimeği çıkarıp güzel bir mercimek çorbası yapmaya başladım.

Bizimkiler geldiğinde annem de kalan yemekleri yaptı bende o sırada biraz ders çalıştım. Hep birlikte güzel bir akşam yemeğinden sonra salona geçtik. Bugün güzel bir dizi vardı. Hep beraber televizyonun karşısına oturduk. Ben marketten aldığım çekirdekleri açarken Deryanın telefonu çaldı. Aceleyle odasına doğru merdivenlere koşarken anlam veremesek de arkadaşıdır diye düşünüp televizyona geri döndük.

Bir süre sonra Derya endişeli bir şekilde yanımıza geldi.

"Ben... Bir şey söyleyeceğim size."

Hepimiz doğrulduğumuzda Kaan da elindeki çekirdeği tepsiye bıraktı.

"Ne oldu Derya?"

Yavaşça koltuğun ucuna oturdu. Bize teker teker bir bakış atıp konuşmaya başladı.

"Babam aradı."

Baba lafını duyunca içim cız etti. Farketmeden yokluğuna alışmıştım belli ki. Varlığını duyunca içimde bir şeyler yıkılıyordu.

"Beni çok özlemiş. Yanına çağırıyor."

Derya'nın çabucak söylediği cümlelere ilk cevap veren Kaan oldu.

"Saçmalama! Okulun var."

"Ama derslerim bu ara boş. Sadece bir hafta-"

"Olmaz Derya!"

Derya Kaanın ani bir şekilde yükselmesine sinirlendi ve bize döndü. Ben ne diyeceğimi bilemiyordum. Annemle benimle aynı durumdaydı. Gözleri halıda geziniyor, ne diyeceğini düşünüyordu. Derya bir kaç kez sömestr tatillerinde gitmişti babamın yanına. Ama okul vakti gittiği olmamıştı hiç.

"Anne abime bir şey söyle! İzin vermiyor."

Annem usulca gözlerini Deryaya çevirdi. Birkaç saniye sonra konuşmaya başladı.

"Niye bu vakitte çağırıyor seni? Bilmiyor sanki okulunun olduğunu."

"Anne... Özlemiş demek ki. Lütfen izin ver. Sadece bir hafta. İstersen 3-4 gün olsun. Bende çok özledim babamı. Zaten bu sömestrda gidememiştim "

Annem derin bir iç çekti. Sesindeki acıyı öyle farkediyordum ki. İster miydi hiç böyle olmasını? Annem çok uğraşmıştı ailemiz dağılmasın diye. Şimdi Deryanın izin istemesi bile onun ciğerini yakıyordu.

"Çok mu istiyorsun gitmeyi? "

Fısıltıdan farksız sesiyle sorduğu soruya Derya gülümseyerek kafa salladı.

"Evet evet. Çok istiyorum."

"Pekala... Ama sadece birkaç gün. Uçak biletlerine bakın abinle. Seni havaalanına o bırakacak ve o alacak. Kendine çok dikkat et. Ayrıca o adama da söyle bir daha okul vakti çağırmasın seni."

Hayat Arkadaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin