Şüphe

3.9K 264 63
                                    

"Keşke tanımasaydım dediğim hiç kimse olmadı benim. Keşke beni tanımasına izin vermeseydim dediklerim oldu."

Kübra nihayet kendine geldiğinde gözlerini kırpıştırdı.

"Ne konuştunuz ki?" Melek hafifçe gülümsedi. İstediği olmuştu. Kübra bu duruma bozulmuş görünüyordu.

"Ay Fatih çok esprili. Buraya davet etmek için aramıştım. Öyle uzadı sohbet." Kübra kaşlarını çattı. Söyleyecek bir şey de bulamıyordu.

"Neyse." Elindeki kumandayı koltuğa bıraktı. "Ben bir lavaboya gideyim." Kübra koşar adam banyoya girip kapıyı kapattı. Bir kaç saniye öylece durduktan sonra aynada kendine baktı. Elbette Fatih'ten şüphe etmiyordu. Belki de basit bir konuşmaydı ama Melek abartmıştı. Evet evet, kesinlikle böyle olmuş olmalıydı! Derin bir nefes alarak suyu açtı ve yüzünü bir kaç defa yıkadı. Daha sonra ellerini ve yüzünü kurulayıp banyodan çıktı. Salona geldiğinde kızların filmi başlattığını gördü. Hızlıca koltuğa oturup filmi izlemeye başladı. Melek göz ucuyla Kübra'ya baktı. Tabiki kolayca Fatih ile arası bozulmayacaktı. Ama yavaş yavaş içine kuşkular düşecek ve sonunda ayrılacaklardı. Melek bunun için her şeyi yapmaya hazırdı.

Ertesi gün öğle vakitlerinde Melek'in ailesi gelmişti. Hep beraber yemek yedikten sonra Kübra ve Derya eve geçmişti.

Türkan, işlerin bu ara seyrekleşmesinden ötürü eve daha erken geliyordu. Kafenin etrafına açılan yeni mekanlar ilgi görmüş ve kafenin müşterisini azaltmıştı.

"Anne ben şey diyorum. Bizim takım birinci oldu ya kutlamaya gidelim diyoruz. Kafeye gelelim mi? Hem müşteri olur. Hem tanıdık yer." Türkan Kaan'a bakıp gülümsedi. Kaan okuldaki futbol takımındaydı ve geçen hafta yapılan maçta okulları birinci olmuştu.

"Olur oğlum. Sen bilirsin." Kaan gülümsedi ve telefonunu cebinden çıkardı.

"Ben arıyorum hemen." Kaan konuşmak için odasına ilerlerken Türkan elindeki lifi örmeye devam etti.

"Anne odaları süpürdüm." Türkan kendisine yaklaşan kızına baktı.

"Tamam kızım. Ellerine sağlık." Kübra gülümseyerek annesinin yanına oturdu.

"Ne örüyorsun bakalım?"

"Çeyizin için bir kaç parça şey işte." Kübra annesinin koluna dokundu.

"Anne zaten bir sürü şey hazırladın. Bu kadarına gerek yok."

"Olur mu öyle şey? Hem zaman çabuk geçiyor. Yakında Kaan da bir gelin getirebilir karşıma." Kübra güldü.

"Anne kızma ama oğlunu kabul edecek kız biraz zor bulunur." Türkan eliyle başındaki yazmayı düzeltti.

"Aa ne varmış benim oğlumda?"

"Beceriksiz, tembel, uykucu." Elini çenesine koyup düşündü. "Hmm başka... Heh, yemek seçiyor. Sinirli. İnatçı." Güldü ve ellerini iki yana açtı.

"Böyle işte."

"Benim oğlum bir tane." Daha sonra derin bir nefes aldı. "Evlenince düzelir o merak etme.

"Benden mi bahsediyorsunuz yanlış mı duydum?" Kaan annesinin karşısına oturdu.

"Annem evleneceğini düşünüyor da bende Kaan ile evlenecek kızı zor buluruz dedim." Kübra durumu özetlerken Kaan yüzünü buruşturdu.

"Bak bak. İnsan kardeşinin ardından öyle şeyler der mi?"

"Arkandan konuşmadım ki bak yüzüne de söyledim." Kaan omuz silkti.

Hayat Arkadaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin