Kahretsin Savaş'ı bulmuşken bırakamazdım. Daha kavuşamadan bırakamazdım onu. Polis gelene kadar Savaş'ı götüreceklerdi. Hemen birşey yapmalıydım. Daha sonra elimdeki silahı hissetmemle hızlı bir plan kurdum. Ceylin'den beklediğim pozisyon gelince hızla elime aldığım büyük taşı yan tarafıma doğru başka bir yere fırlattım. Korumalar o yöne dönmesiyle koşarak Ceylin'in arkadan boynuna sarıldım. Silahı başına dayamamla tiz bir çığlık attı. Korumalar silahlarını çekmişlerdi bile. Evet şu an çok korkuyordum. Belki öldüreceklerdi beni ama en azından son nefesim sevdiğim adam için olacaktı. Içimden 'affet kızım , affet daha anneni bile hissedemeden gideceğim belki affet. Seni çok seviyorum Defnem.' dedikten sonra tekrar gerçek dünyaya döndüm. Arada bir arkamı kontrol ediyordum. Filmlerdeki gibi arkadan biri çıkıp beni öldürebilirdi. Ama pes etmeyecektim. En azından polis gelene kadar oyalamam gerekiyordu bunları.
"Haraket etmeyin patlatırım bu Sürtüğün beynini."
Korumalar yerlerinde sabit dururken Ceylin'in o iğrenç sesi kulaklarîmı doldurdu.
"Sen kime sürtük diyorsun ha ?"
"Dedim ben diyeceğime dediğimi. Kapat sende çeneni yoksa cidden Savaş'a dokunmuş olma sebebinden dolayı bile öldürürüm seni."
"Sen hiç birşey yapamazsın Derin." Korumalara söylediğini belli eden diğer cümlesiyle komutunu vermişti. " Siz ne duruyorsunuz ? Alın şu deliyi başımdan. Beni vuracağı felan yok."
Korumalar atak yapacağı sırada korkmuştum tabii ki ama pes edemezdim şimdi. Daha Savaş'ı kurtaramamıştım. Panikle silahı kaldırıp havaya ateş ettim. Elimin altında Ceylin sıçrarken korumalar olduğu yerde durmuşlardı.
"Sizi bir daha uyarmam. Direk sıkarım kafasına. "
Bir kaç saniye bakıştıktan sonra gözlerim birden arabaya kaydı. Kapıdan elini başına koyarak Savaş çıkmıştı. Işte görmüştüm onu. Üç ayın sonunda hasret bitiyordu. Nasıl da özlemiştim bu adamı. Kalbimden vücuduma akan sıcaklıkla baktım bana bakan özlediğim gözlere. Öyle bir dalmıştîm ki birden kulakları sağır edecek bir ses duydum. Çok yakından tanıyordum bu sesi. Silah sesinden başka birşey değildi. Peki ya vücudumun kasılmasının sebebi Savaş'a olan özlemim değilde bana gelen kurşun muydu ? Elimden kaçan Ceylin'in ardından yere yığıldım bir anda.
"Derin..!!"
Duymuştum işte o ilahi sesinide. Görmüştüm o güzel gözlerini. Bana yaklaşmasıyla içimede çekmiştim o güzel kokusunu.
Arkadan gelen siren sesinide işitmemle gülmek istemiştim. Geç kaldın ve Türk Polisi. Ben korudum zaten sevdiğim adamı. Korumuştum değil mi ? Kurtarmıştım sevdiğim adamı. Kurtarmıştım Kızımın babasını. Peki ya ben ? Önemli değildi be. Kızımıda gördükten sonra Savaş'îmda son nefesimde bana baktıktan sonra önemli değildi hiçbirşey.
"Derin , Derinim yapma ne olur ? Aç güzel gözlerini. Lütfen..."
Sevdiğim adamın sessiz Yakarışı içimi yakmîştı. Gücümü toplayıp konuştum.
"Savaş , Defnem sana emanet."
Ardından yüzüme gelen ısaklığı anlamaya çalıştım. Sevdiğim adam ağlıyor muydu ? Bu güçlü adam benim için ağlıyor muydu ? Sen ağlama be adam. Sen ağladıkca ben daha çok ölüyorum....
<<< YAZAR>>>
Savaş gözünü açmasıyla bir arabanın içinde olduğunu anladı. Beyni zonkluyordu. Birşey düşünmesine fırsat kalmadan dışarıdan duyduğu sesle neye uğradığını şaşırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Gecelik : AŞK
Fiction généraleBelki o gece sarhoşlardı. Belkide istemedikleri birşey yaptılar ama kim bilebilirdi ki o anlık istekle hayatlarının tepetaklak olacağını ? Evet Derin belki ilk deneyimini yaşamıştı Savaş'la. Ama o da bilmiyordu ilki olduğu gibi sonununda Savaş olaca...