Gözlerimi kolumdaki sızıyla açtım. Koluma takılmış seruma baktıktan sonra aklıma gelen kızımla donup kaldım. Korkarak zorla elimi karnıma attım. Karnımda hissettiğim şişlikte rahatladım. Defnem bırakmamıştı beni. Babası gibi gitmemişti o da. Benimleydi hala. Kapının açılma sesiyle kapıya döndüm. Hande gelmişti.
"Ahh kuzum uyandın mı ?"
"Yok gözlerim açık uyuyorum Handecim."
"Off akıl kalmadı ki bende kaç gündür. Ama çok şükür iyisiniz."
"Kaç gündür derken ?"
"Üç gündür uyuyorsun kuzum. Defne gidiyordu az kalsın. Doğru düzgün beslenmemişsin. Birde aşırı stres eklelince... ama merak etme çok iyi bakıcam sana... biliyorum hep benim yüzünden ilgilenmedim seninle... "
"Hande.. Savaş geldi mi ?"
"Şey.. annende çok merak etti. Dur ben onları çağırayım."
"Hande, yok değil mi ? Kesin birsey var bu işte başına birşey mi gelmiş doğruyu söyle. "
"Yok kuzum ne iyi ne kötü hiçbir haber yok. Fatih bütün hastane karakol araştırdı ama yok işte. Şehir dışınada çıkmamış. "
"O zaman ne Hande benden mi saklanıyor ?"
Sinirlenmemle Bağırmam bir oldu. Ama hemen ardından gelen pişmanlık eklendi tabii.
"Hande Özür dilerim kuşum. Sinirlerim çok bozuk."
Yaptığım sedyenin bir ucuna oturup elimi tuttu.
"O önemli değil de sinirlenme bak artık. Sakin ol. Şimdi sana Savaş hakkında iyi şeyler söyleyip sonradan hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. O yüzden Savaş seni terkettiyse bile -ki bu onun sorunu- sen şimdi kalanlara bakmalısın kuzum. En azından Defnemiz için. "
"Ben uğradığım kadar hayal kırıklığına uğradım merak etme. Ama sorun ne biliyor musun ? Eğer Savaş'ın başına birşey gelmemişde beni nikah masasında kendi isteğiyle bıraktıysa andım olsun ki onu öldürürüm Hande."
"Yeter ama saçmalama artık kızın var senin annen baban Fatih ya ben varım be ben. Daha ne olsun. Bizi düşün en azından. Ve şimdi yemek ye."
"Hayır uyumak istiyorum. "
"Hayır sana artık iyi besleneceksin dedim. Çok kan kaybettin zaten."
Kapıdan elinde tepsiyle Fatih girmişti zaten o sırada. Yedirmişti Hande zorla ama tek düşündüğüm şey ; Savaştı. Belki karşıma çıksa birşey yapmazdım ama bir tek sorardım ona. Neden ? Içinde birçok soru barındırıyordu bu kelime. Neden bıraktın beni ? Neden bıraktın kızını ? Neden severim deyip sevdirip gittin ?
3 Saat sonra
Taburcu olmuş ve eve gelmiştik. Fatih bizi bırakıp tekrar Savaş'la ilgili birşeyler bulmaya gitmişti. Annem kapıyı açtı. Eve girer girmez annem ve Hande arkamdan birşeyler deselerde duymuyordum. Odama girdim direk. Tişörtümü sinirle çıkardığımda karnıma giren ağrıyla dişlerimi sıkıp yavaşca pantolonumuda çıkardım. Iç çamaşırlarımla kaldığımda aynaya döndüm. Elimi karnıma koyarak kızımla konuşmaya başladım.
"Özür dilerim kızım. Özür dilerim bir gece hata yapıp senin öyle bir baban olmasına sebep olduğum için özür dilerim. "
Gözyaşlarımın arttıkça sinirlenip hızla sildim ve banyoya girdim. Üzerimden ılık sular aktıkca ben daha çok ağlıyordum. Ilk defa kendimi bu kadar çaresiz hissettim. Ilk defa bu kadar aptallaştım. Ilk defa en güvenilmeyecek birisine bu kadar çok güvendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Gecelik : AŞK
Fiction généraleBelki o gece sarhoşlardı. Belkide istemedikleri birşey yaptılar ama kim bilebilirdi ki o anlık istekle hayatlarının tepetaklak olacağını ? Evet Derin belki ilk deneyimini yaşamıştı Savaş'la. Ama o da bilmiyordu ilki olduğu gibi sonununda Savaş olaca...
