Tek Gecelik : AŞK

38.BÖLÜM :"Üçü Bir Arada"

"Kurşun göğüs kafesinde  boş bir bölgeye denk gelmiş. Organlar felan zedelenmemiş yani. Merak etmeyin hayati tehlikesi yok. Ama biraz kana ihtiyacı var."

Işte bu cümleler TEK GECELİK AŞK okuyucularınında hikaye karakterlerininde içine su serpmişti.

Herkes derin bir nefes almıştı. Bir kez Kurtarmıştı kendini Derin. Bir kez daha bırakmamıştı onları. Bir kez daha sahip çıkacaktı sevgisine.

Kanı Fatih'le uyumlu çıkınca hemen kan vermişti Fatih. Derin kendini biraz daha toparlamış ve normal odaya alınmıştı.

Arada bir yanına gidiyorlarlardî Hande , Fatih ve Derin'in anne ve babası. Savaş mı ? Savaş ise odaya konulmuş tekli kırmızı oturmuş ve hiç kalkmıyor sadece Derin'i izliyordu.

Derin onu Kurtarmıştı. Savaş'ı Kurtarmıştı. Bir işaret olsun diye ona ipucu göndermişti. Belkide o yüzden bulmuştu onu. Ama ne önemi vardı ki nasıl geldiğinin ? Sonuçta gelmiş ve vurulma uğruna Ceylin'in kafasına silahı dayamıştı. Savaş içinden 'cesur kadınım' diye geçirdi.  Ne oluyordu cidden Savaş'a ? Hiçbir zaman aşk adamı olmayan Savaş Derin'e karşı dilinden  istem dışı hayran olduğunu  belirten sözcükler dòkülüyordu.

Defne , Defne ise hissetmiş gibi annesine birşey olduğunu tüm gün ağlamıştı. Her zaman uyumlu sessiz küçük kız boğazı yırtılırcasına ağlamıştı.

Kerim hastanede olmadığı için hemşireler ailesini aramaya karar vermişti. Zaten artık hastaneden çıkma zamanı gelmişti. Bugünde çıkarabilirlerdi. Defne ile ilgilenen hemşire hemen annesi Derin'i aramaya başladı. Bir iki kez çalmış ve tam kapatacakken açılmıştı.

Derin'in ise bilinci yerine gelmişti.  Hatta birkaç kere Savaş'ın sesini duymuş ve uyanmak için can atmıştı. Gözlerini usulca açtı. Işığa alıştıktan sonra etrafına bakınmaya başladı. Ama kimse yoktu. Olsa ki Derin başında Savaş'ı beklerken bulmak istemişti. Ellerini tutarken , gözlerini açtığında sevinçle doktora haber veren sevdiği adamı beklemişti. Hayal kırıklığına uğradı bir kez daha. Derin onun için oralara gitmişken Savaş başında bile durmamıştı.

Hande sakinlikte odaya girdiğinde Derin'in uyandığını farkettiğinde sevinçle yanına gitti.

"Derin bitanem. Uyanmışsın."

Hızla Derin' e sarılmaya çalıştı. Derim acı çeksede sesini çıkarmadı. Içinden ise 'ben Savaş demiştim bir yanlışlık oldu herhalde' diye geçirmeden duramadı.

"Uyandım , uyandîm da... Savaş nerede Hande ?  Yoksa rüya mı gördüm ? Kurtarmadîm mı onu ?"

"Hıı rüya canım rüya. Hatta şu göğsünde açılan delikde aslında uzayda ki kara delik."

Derin mantıklı düşünerek bir 'oh' çekti. Evet hastane , kan , acı , serum... rüya değildi.

"Savaş nerede o zaman ?"

"Savaş ? Evet Savaş. Şey Savaş..."

"Hande söylesene ne Savaş , ne ?"

"Savaş gitti canım. "

Derin hiç beklemediği kelime karşısında ne yapacağını bilemedi. Nasıl gitti ? Nereye gitti ? Yoksa... bu sefer cidden mi terk etti Derin'i ?

"Nereye gitti Hande ?"

Hande sessiz kalmayı tercih ederek Derin'in sorusunu es geçmiş ve telefonunu kurcalamaya başlamıştı.

"Hande cevap versene."