Savaş'la Kerim olayını tartışmış ama ona hak vererek uzatmak istemedim. Kahveleri hazırlayıp verdikten sonra, sohbet etmiş Defne ile ilgilenmiştik. Fatih ile Hande kalktıklarında Hande'ye olayı üstten anlatmış Fatih'in üstüne gitmemesini rica etmiştim.
Handenin babasıyla arası bozuk olduğu için hala nişanlısının evinden kalıyordu. Hala aralarında bir şey geçmemişti ama ateşle baruttu sonuçta, Fatih'e güvensem de Hande için endişe ediyordum. Bir an önce evlenseler iyi olacaktı. Peki ya biz ne zaman evlenecektik ? Dün evlilik teklifi almış tadını hala çıkaramamıştım. Annem ve babam bizi yalnız bırakmak için yürüyüşe çıkmışlardı. Bende kızıyla ilgilenen Savaş'a izledim. Savaş bunu fark etmiş olacak ki:
"Daha ne kadar bizi oradan izleyeceksin annesi, gelsene yanımıza?"
Gülümseyerek yanlarına oturdum. Kızımın minik ellerini aldım avcumun içine, bembeyaz teni ve simsiyah saçlarıyla beni anımsatıyordu. O kadar narin ve güzel bir çocuktu ki, dokunurken canını acıtırım diye çok korkuyordum.
"Derin, güzelim dalgın görünüyorsun?"
Savaş'ın sesiyle kızımdan gözlerimi alıp bana bakan o güzel gözlere döndüm. Şimdi bu adamın da bakışlarına dalasım vardı, uzun uzun izleyesim vardı.
"Uyumak istiyorum."
Ağzımdan çıkmıştı öyle iki kelime, bir cümle. Kafam o kadar karışıktı ki. Ne desem bilemiyordum. Bir eliyle kızımızı tutan yakışıklı adam diğer eliyle saçlarıma götürüp dudaklarını alnıma koydu.
"Ateşin de yok, hasta mısın güzelim ?"
Değildim. Hayır anlamında kafamı salladım.
"Bizim yaramaz mı yordu seni?"
Diyerek kızımıza gülümsedi. Ne güzel gülüşü vardı.
"Hayır, ben her gün seninle uyumak istiyorum."
Hislerimi tarif edeyim derken iyice batmıştım. Savaş ne demek istediğimi anlamış gibi elini yanağıma koydu. Avuç içini yanağımda hissetmek çok huzur verici bir histi.
''Evleneceğiz en kısa zamanda, ve karım olmana kimse mani olamayacak bu sefer.''
Bilmiyordum. Tam mutlu olduk her şey tamam derken sanki bir rüzgar esiyor ve her şeyi dağıtıyordu. Korkuyordum, yine bir şey olmasından kavuşamamaktan kızımıza bir şey olmasından biri daha gelip hayatımızı dağıtmasından korkuyordum.
"Yine olmazsa.."
Cümlemi tamamlamamı izin vermek istemezcesine elini yanağıma koydu Savaş.
"Güzelim, bak kızımız kucağım da sen yanımdasın, yüzüğün parmağında ailen arkadaşların bize destekçi artık bırak Kerim'i feriştahı gelse üstümüze engel olamaz. Her şey güzel olacak."
Gerçekten öyle olacak mıydı?
&&&
Hava kararmış annemler kızım ve müstakbel kocamla yemek yiyorduk. Hepimizin yüzünde kocaman bir tebessüm vardı, bir yandan içim huzur dolarken bir yandan bozulacak endişesi içimi burkuyordu. Mama sandalyesinde oturan Defne'me mamasından yediriyor bir yandan da karnımı doyuruyordum. Her şey o kadar üst üste gelmişti ki bebeğimle doya doya zaman geçirememiştim. Bu dünyalar güzeline iyi bir anne olamamaktan korkuyordum. Birden gözlerim dolduğunda Savaş'ın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.
''Derin bir sorun mu var canım?'' diyerek elini yavaşça elimin üzerine koydu destek olmak istercesine. Sorun yoktu ama olmasından korkuyordum.
''Hayır, bir an dalmışım. Ben size tatlıları getireyim.'' herkesin üzerine kara bulutlar kondurmadan konuyu kapatmak için hızla ayaklanıp mutfağa geçtim. Dokunsalar ağlayacak gibi hissediyordum. Bu duruma anlam veremezken annemle hazırladığımız kazandibileri tepsiye koyarak masaya geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Gecelik : AŞK
Художественная прозаBelki o gece sarhoşlardı. Belkide istemedikleri birşey yaptılar ama kim bilebilirdi ki o anlık istekle hayatlarının tepetaklak olacağını ? Evet Derin belki ilk deneyimini yaşamıştı Savaş'la. Ama o da bilmiyordu ilki olduğu gibi sonununda Savaş olaca...
