Wattpad'de bir sorun var, kendi kendine bazı cümleleri karıştıyor. Beşinciye düzenledim ama hala bir yazım yanlışı varsa, şimdiden özür dilerim.
~BÖLÜM HAZAL'DAN BAĞIMSIZDIR~
Odamdaki boy aynasından kendimi süzüp, gülümsedim. Bol, siyah eteğim ve kırmızı kazağımla hoş görünüyordum. Soğuklar yüzünden giydiğim, bacaklarımın tamamını saran siyah çorap ise, düşündüğümün aksine güzel olmuştu.
Heyecanlıydım. Sevgilimi göreceğim için hızlı atan kalbim beni mutlu ediyordu. İlk günden beri olan heyecanım, hala kendini koruyordu ve sevgim, her geçen gün ikiye katlanıyordu.
"Hira, Yalın geldi!"
Annemin heyecanlı sesiyle minik bir kıkırdama ağzımdan kaçtı. Sebepsizce o kadar heyecanlanmıştım ki, annem de bu etkiye kapılmıştı. Saçlarımı o yapmıştı mesela. Kahverengi saçlarıma doğal dalgalar verirken o kadar konuşup, heyecanımı dile getirmiştim ki bana gülen annem bile, belli bir zaman sonra telaş yapmıştı. Tabii daha sonra korumacı bir babayı sakinleştirmek için aşağıya inmişti. Ne diyebilirdim ki? Babama sunabileceğim tek bahanem, abimin yanında olacağımızdı.
Topuklu ayakkabılarımın çıkardığı tok seslerle birlikte aşağıya inerken annemle konuşan Yalın'ı görünce gülümsedim. Henüz beni fark etmemişti ama yaklaştıkça yükselen topuk sesleri benim geldiğimi bir hayli belli ediyordu. İlk olarak annem döndü bana. Gözleri "Ben yaptım!" der gibi, gururla parlarken, gözlerimin takılı kaldığı sevgilim de bana döndü. Dudaklarında, hayran kaldığım bir gülümseme belirdiği zaman, istemsizce ben de gülümsedim. Eğer ki burada annemler olmasaydı, hiç düşünmeden sevgilimin kollarına girerdim. Şimdi ise, sadece yanına gitmekle yetindim.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum." Hafif bir gülümsemeyle yanıma doğru bir adım atarken, göz kırptı. Elini belime yerleştirirken çok fazla göze batacak hareket yapmamaya çalışıyor gibiydi. Annem olsa mesafe koymazdı ama babamın varlığı, Yalın'ı tedirgin ediyordu. Daha doğrusu babamın sert ve uyarıcı bakışları yapıyordu bunu. Daha fazla bu gergin ortamda kalmamak ve gideceğimiz yere yetişmek için, "Biz gidelim artık." diyerek kapıya yöneldim. Çıkmadan önce hediye paketini de almıştım.
Bugün, Kaan abinin kardeşi, Kerem'in doğum günüydü. Kübra abla ve Kaan abi, kardeşlerine güzel bir doğum günü organizasyonu yapmışlardı. Abimlerin birlikte kaldığı evi eksiksiz bir şekilde süsleyip, pasta siparişini de bir kaç gün önceden vermişlerdi. Kerem hepimizle iyi anlaşıyordu ve kalabalığı da sevmiyordu, bu yüzden de biz bize olacaktık. Tabii Kerem beyin sevgilisi ve birkaç arkadaşını unutmamak lazım!
Kapıyı arkamızdan kapatan annemin telaşlı ayak seslerine gözlerimi devirdim. Gizlice mutfaktan izleyecekti. Yalın da bunun farkındaydı çünkü, annem eşittir Zeynep teyze diyebilirdik. Adamlarımızı hızlı tutarken ikimiz de mesafemizi koruyorduk. Bahçe kapısının tam önündeki arabaya ulaştığımızda kapımı açan Yalın'la kaşlarım havalanırken itiraz etmeyip, koltuğa yerleştim. Beyfendi izlendiğini fark edince nazik de olabiliyormuş demek ki!
Gözlerimdeki mutlulukla Yalın'a bakarken o da bana bakıp sırıttı. Kendisi de arabanın önünden dolanıp sürücü koltuğuna yerleşirken, annem için manzara sona ermişti. Spor olan arabanın içeriyi göstermeyen siyah camları, bizi saklıyordu. Bunun rahatlığıyla, Yalın'a döndüm. Aynı şekilde o da bana bakıyordu. Yüzündeki saf sırıtış ona bakmamla güçlenirken bir anda kolları arasına aldı beni. Her ne kadar zor olsa da, olabildiğince ben de ona sarıldım. Özlemiştim. Daha birkaç gün önce görüşsek de, ben onu çok özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTOPU SAVAŞI
Genç Kız Edebiyatı-DÜZENLENİYOR- ❄️ Kapak: aslkuday4 Karların erimeye başladığı zamandı. Her bir özel kar tanesi, yine mutluluk getirmişti dünyaya. Ama bu sefer, yalnız dönmüyorlardı yeryüzünden. Güneş sıcağının vurmasıyla birlikte buhar olup giderken, kızın değerli...