Aşkı savunmayı öğrenir gururNe beni değiştir ne bana uy,
Savaşma seviş benle, hayata karış benle
İyi günde kötü günde, olmaya çalış benle...
ASLAN ve CEYLAN
BÖLÜM 10
Selin duyduklarının şoku ile bir anlık bocalama yaşasa da üzerinden sıyrılan kazağın çıkarılması için kollarını yukarı kaldırmak zorunda kaldı. Ali sanki hazinesini izliyormuş gibi çıplak omuzlarını ve dolgun göğüslerini izlerken utanarak bakışlarını kaçırdı.
Hiçbir şeyin yeni başladığı falan yoktu, Selin bu düşünceleri kimse ile paylaşamamaktan yorulmuş hissederken sutyenini yoklayan soğuk parmakları hissetti. Sesli bir şekilde yutkunduğunda Ali dudaklarından bir an bile uzak kalamıyormuş gibi bir istekle tekrar duvara yaslayıp dudaklarına kapandı.
Şu an burada neler olduğu konusunda zerre fikri yoktu, ama sonuçlarını ve sonuçlarının ardından gelen yıkımları çok iyi biliyordu. Selin aynı şeyleri yaşamaktan ölesiye korkarken zorla da olsa bir an kendisini çekip gözlerini onun gözlerine kilitledi.
"Ali, bunu neden yapıyorsun?"
Ali gerçekten kapılmış gibi, aşıkmış gibi gözlerinin içine bakıp saçlarını okşarken Selin onun büyüsüne daha fazla kapılmamayı diledi.
"Seni istiyorum..."
Bu yeterli bir cevap değildi, duymak istediği bunlar değildi. Ali herkesi istiyordu, söyledikleri kendisini özel hissettirmiyorken mutsuz bir şekilde dudağının kenarını ısırdı.
"Bana hala kızgınsın..."
Ali hatırlamak istemiyormuş gibi başını hızlı şekilde sağa sola salladı. Odaklanmak istediği şeyle bunlar değildi.
"Seni istiyorum..."
Dudaklarına iyice yaklaşmış ve bir eli ile çıplak belini sarıp vücutlarını tam olarak birbirine yaslamışken Selin alt tarafında hissettiği kabarıklık ile onu istediği konusunda ne kadar doğru söylediğini anlamak zorunda kaldı.
"Yapma, yapma Ali... Bana kızgın olduğun için sana olan duygularımı kullanma, yalvarırım..."
Ali uzun kahverengi saçlarını boynundan ve omuzlarından çekip parmakları ile kendisine bir rota oluşturmuş gibi okşamaya başladığında Selin hala bir cevap bekliyormuş gibi onu izlemeye devam etti.
"Kurtaramıyorum kendimi koca gözlü kız, seni istemekten kendimi alıkoyamıyorum."
Parmaklarında gezinen yerlere dudaklarının yasanmış olması işini kolaylaştırmıyordu. Selin boyun çukurunda oyalanan dudakları her hissettiğinde biraz daha teslim olduğunu, kendisini ona bırakma noktasına ne kadar yaklaştığını gördü. Yine aynı şey oluyordu, yine Ali arzularıyla Selin kalbiyle davranıyordu. Yine Selin bir hiç gibi hissedecek Ali kolayca çekip gidebilecekti, tablo çok netken düşünmemeye çalıştı.
"Benden intikam alacaksan Ali..."
Ali daha fazla konuşmak istemiyormuş gibi Selin'i kucağına aldığında ve boynunu öpmeye devam ettiğinde yavaş adımlarla yatak odasına doğru ilerlemeye başladı.
"Seninle sevişeceğim, vücudunu seveceğim Selin. İzin ver..."
Selin gözyaşlarını tutmakta zorlanmaya başlamıştı, Ali söz konusu olduğunda hiçbir şey normal seyirde ilerleyemiyordu işte. Aklına gelen düşüncelerle yanaklarının ıslandığını hissettiğinde sesli bir şekilde yutkundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN ve CEYLAN #Alsel#
FanfictionEline aldığı sarı büyük zarfa baktı... Hayallerini süsleyen, uzun zamandır gelmesini beklediği o gün neden düşlediği kutlama sevincini de beraberinde getirmemişti? Her bitişin yeni bir başlangıcı simgelemesi gerekmiyor muydu? Peki ama neden her şey...