Bana Borçlandın

6K 398 363
                                    


Boşuna mı yaprak gibi rüzgarına kapıldım ben?

Kendimi unutup bir divaneye takıldım ben...

ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 34

"Sen yapmadın biliyorum... Çünkü ben yaptım!"

"Ne...?"

Selin anlamaya çalışır gözlerle önce gazeteye hemen ardından da gayet sakin bir şekilde gazeteye göz atan Ali'ye baktı. Yanlış mı duymuştu?

"Sen mi yaptın? Ama... Ama nasıl? Neden?"

Ali umursamaz bir şekilde omuzlarını silktikten sonra elinden gazeteye almak için uzanan Melek'e gazeteyi verip gülümsedi.

"Ee her şeyin bir bedeli olmalı değil mi?"

Ellerini cebine yerleştirip Melek'in şaşkınlıkla dolu çığlıklarını duymamış gibi yaparak merdivenleri tırmanmaya başladı. İçi biraz daha soğumuş hissederken babasının şimdi yaşasaydı bile bugün öleceğinden emin olarak yüzünü buruşturdu.

Kendisi için konuşulacak hiçbir şey umurunda değildi, Biricik bir konuda çok haklıydı ki olanların hiçbirisi kendi suçu değildi. Bir muhatap da bulamadığı göz önünde bulundurulursa, yaptığını son derece mantıklı buluyordu.

"Ali..."

Selin'in hala aynı şaşkınlıkla kendisine baktığını gördüğünde elindeki tişörtü kenara bırakıp 'ne var?' dercesine gözlerini kırptı.

"Ali ben anlamıyorum..."

Hakikaten anlayamıyordu. Neden yapmıştı? Nasıl? Hangi ara?

Ali'ye uzun uzun bakıp bir açıklama gelmeyeceğini anladığında birkaç adım atıp ona doğru yaklaşarak ellerini tuttu.

"Konuşmayacak mısın?"

Üzüldüğünü biliyordu, boncuk mavisi gözleri onu çok kolay ele verirken Selin bir elini kaldırıp yanağını okşadı. Zor olduğunu tahmin edebiliyordu, Ali için... Annesine bu kadar düşkün bir erkek çocuğu için... Ama bu kadarı...

"Neden yaptın Mavi?"

Gözlerinin içine baktı uzun uzun, sonrasından dağılan ilgisi önü açılmış sabahlığına kaydığında elini beline götürüp kafasını boynuna gömmeyi tercih etti. Selin'in parmakları saçlarındaki yerini bulmuş ve huzurlu bir şekilde okşamaya başlamışken gözlerini kapatıp bir tane öpücük kondurdu boyun çukuruna.

Kafasını kaldırıp tekrar gözlerine bakmaya başladı, Selin cevap almadan pes etmeyecekti biliyordu. Bu nedenle sesli bir nefes aldıktan sonra elini saçlarının ön kısmına götürüp düzeltti ve omuzlarını silkerek mırıldandı.

"Herkes cezasını çekmeli... Annem babam halam... Yıllarca bu lanet soyadı uğruna her türlü iğrençliği yapmaktan geri duramadılar. Her şey... Ama aklına gelen her şey sevgiden, aile bağlarından sadakatten çok daha önemliydi onlar için. Yok etiler, yok oldular... Bugün ödeşme zamanı... Bugün geçmişim ile ödeşmemin, bu soyadının benden aldıklarını insanların yüzüne vurmamın tam zamanı... Benim çekineceğim hiçbir şey yok ki... Ben onlar gibi değilim..."

Kendisini ikna etmeye çalışır gibi birkaç kez daha mırıldandı içinden.

'Ben onlar gibi değilim...'

'Ben onlar gibi değilim...'

Öyle miydi sahiden? Selin'e baktı tekrar, hemen sonra da karnına... Onlar gibi değil miydi şimdi? Kendisinden nefret etmek üzereyken bakışlarını kaçırıp soluklandı. En azından onların yaptığı hataları yapmayacak, hiçbir zaman onlar kadar ileri gitmeyecekti.

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin