Haydi gel benimle ol
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgililer özenip birer birer, gün olur erişirler ikimize...
ASLAN VE CEYLAN
BÖLÜM 19
Selin hala duyduklarının şoku ile Ali'ye bakarken Ali ise önce gülümseyip bir parmağının tersi ile yanağını okşadı hemen ardından da aklına bir şey gelmiş gibi sert bir ifade ile kaşlarını çattı.
"Direk demişken..."
Selin anında toparlanıp tepki ile tek kaşını kaldırarak onu dinlemeye koyuldu.
"Onlarca erkeğin önünde bir avuç seksi iç çamaşırı ile dans etmeni nasıl açıklayacaksın çok merak ediyorum."
Herhangi bir açıklama yapması falan mı gerekiyordu? Neden Selin'in böyle bir şeyden haberi yoktu ayrıca? Dalga geçer gibi yüzüne bakıp omzuna bir parmağını vurarak mırıldandı.
"Pardon? Ne açıklaması?"
Ali vücudunu ve elbisesinin ona sağladığı keskin hatlarını büyük bir sabırla incelerken Selin bu durumdan rahatsız olmuş gibi yüzünü buruşturup kollarını göğsünde birleştirerek konuşmasını bekledi.
"Benim evimde diyorum, direğe çıktın ya hani dans ettin..."
"Evet ettim ne olacak?"
Karşılıklı restleşerek birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı, Ali hiç sabrı kalmamış gibi bir kolunu beline dolayıp Selin'i hızla yanına çektiğinde Selin dengesini kaybetmek üzere bir halde boynuna tutundu. Kalbi hızlanmaya başlamıştı, hızlı hızlı yutkunmaya devam ederken mavi gözlerinin onu esiri etmesini engellemek amacıyla bakışlarını kaçırdı.
"Neden, neden yaptın?"
Selin hala Ali'nin sorguladığı şeye inanamıyordu, kafayı falan mı yemişti? İki elini omuzlarına destek yapıp hızlıca vurarak bedenlerini ayırdığında Ali ise bu hamleyi zaten bekliyormuş gibi ona bakmaya devam ediyordu.
"Hep sen mi benimle oynayacaksın, biraz da ben oynayayım dedim. Ayrıca neyi neden yaptığım seni zerre kadar ilgilendirmez, sen bana önce o partinin hesabını ver!"
Ali bir elini cebine sokup saçının önünü karıştırmaya başladığında, Selin ise az önce herkesin içinde söylediklerini düşünmeye başladı. Hala aynı fikirde miydi mesela?
"Neyi neden yaptığın beni çok ilgilendirir..."
Tam önünde duruyordu, nefesi dudaklarını okşayacak kadar yakınında... Kokusu başını döndürecek, öpmeye doyamadığı dudakları dikkatini dağıtmaktan fazlasını yapacak kadar yakınında... Sesli bir şekilde yutkunup bir elini kendi boynuna götürdüğünde elinde olmayan bir merakla fısıldadı.
"Neden?"
O kadar kısık bir sesle konuşmuştu ki, Ali'nin dudaklarını okuduğunu düşünerek huzursuzca kıpırdandı. Az öncekinin aksine Ali'nin parmakları belini daha sakin ve okşayan bir tavırla belini sarmaladığında kulağına eğilen dudakları düşünmemeye çabaladı.
"Unuttun mu? Sevgilimsin de ondan..."
Çok beklemişti... Onun tarafından böyle sahiplenmeyi, öpmeye kıyamadığı o dudaklardan aşk sözcüklerinin dökülmesini, her baktığında uzaklara dünyanın en huzurlu yerlerine taşıyan mavi gözlerinin ona aşkla bakmasın çok beklemişti... Şimdi hayalleri gerçek olmuşken... Neden huzursuz hissediyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLAN ve CEYLAN #Alsel#
FanfictionEline aldığı sarı büyük zarfa baktı... Hayallerini süsleyen, uzun zamandır gelmesini beklediği o gün neden düşlediği kutlama sevincini de beraberinde getirmemişti? Her bitişin yeni bir başlangıcı simgelemesi gerekmiyor muydu? Peki ama neden her şey...