Sarı saçları koştugu için rüzgarda dalgalanır iken çocugun arkasında ki yetişkin bir adam bagırıyordu.
"Seni küçük pislik,hemen buraya gel!"
Ancak çocuk durmadı,arkasında ki adam şişkoydu ve uzun süre koşamazdı.Yıllar içinde öğrendigi birçok şeyden sadece biriydi bu.Çocugun tahmin ettigi gibi şişko adam daha fazla koşamadı,pes edip durdugunda kesik bir şekilde nefes alıp sarı saçlı çocuga korkunç küfürler etmeye başladı.
Çocuk yeni çaldıgı kıyafetlerle birlikte bir ara sokaga girdi sonuna kadar koştu,çöp kutusunun yanında ki gizli delikten içeri girip yaşadıgı yere ulaştı.
Çaldıgı kıyafetleri içini samanlıklardan çaldıgı samanlarla doldurup kenarını terzileri ve koca karıları yaparken izleyip öğrendigi şekilde dikip bir yatak yaptıgını şeyin üstüne attı.
Kırmızı bir gömlek,siyah bir pantolon ve siyah savaşçı ayakkabısı çalmıştı.
"Bu sondu,bir daha asla!"dedi kendi kendine çocuk,sonunda on iki yaşına gelmişti,savaşçı akademisine girebilecek yaşa gelmişti ve bir daha asla birşey çalmak zorunda olmayacaktı.
Kıyafetleri yatagın üstünden alıp duvara çaktıgı çivelere dikkatlice astı.Kendini yataga attı ve uyumaya hazırlandı.Gerçi heyecandan uyuyamayacagını biliyordu ama yinede yataga uzandı.Gözlerini kapatıp hayal kurmaya başladı.Yarın seçim binasına gidecek,marifetlerini gösterecek ve okula alınacaktı.Alım sınavında büyücü yada savaşçı mı oldugu belli olacak,ona göre standart eğitim görecegi bir sınıfa verilecek,ayrıca tecrübe edinmesi için bir usta verilecekti.Okulda standart eğitim verilirken ustalar öğrencilerini dost ve müttefik köylere götürecekler,hayatı,hayatta kalmayı öğreneceklerdi.Eğitim ilerleyip güçlendikleri zaman ise görevlere göre haydut yada düşman avlayacaklardı.Tabi bunlara henüz zaman vardı ve çocuk herşeyden önce okula alınmak istiyordu.Bu hayallerle beraber uyku bastırdı ve çocuk deliksiz ve rahatlatıcı bir uykuya daldı.
***
"Zavallı veled,amma da büyük hayaller kuruyor,bakalım yarın kontrolü ben ele alınca ne yapacak?"
Çocugun karnında,devasa bir kafese kapatılmış canavar eglenerek konuştu.
Devasa,bembeyaz pençelerini daracık direklerin üstünde gezdirdi.Sonra heyecan ve sevinçle kükredi.
"Sonunda!Sonunda eski gücüme ve boyutuma sahibim!Ama bir veledin içinde..."
Canavar geriye doğru çekildi,kanatlarını kapadı ve ve koşarak kafesin iki kapısının birleştigi yere omuz attı.Kafesin kapıları sallansada,açılmadı.Canavar bu sefer öfkeyle kükredi.
"Lanet olsun!Amma da güçlü bir mühür bu.Kendi başıma kırmam çok zor,çakramda ki tanrı artıklarıda degil bana yardım etmek,bilinçlerini bile toplayamıyorlar."
Canavar sinirli bir şekilde kafesin içinde dolanmaya başladı,kendi gezegeninden ve mühürlüsünden ayrılalı yüzlerce yıl geçmişti ve o artık eskisi gibi sabırlı,iyi huylu ve merhametli degildi.Bu dünyaya ve üstünde yaşayan her bir canlıya düşmanlık besliyor ve öldürmek için kıvranıyordu.
Uzun yıllar süren dünya hayatında insanlarla savaşmış,onlar tarafından kontrol edilmiş ve bambaşka insanların içlerine zorla mühürlenmişti.Buda yetmezmiş gibi kendi kardeşleriyle sürekli savaşmış ve birbirlerine düşman olmuşlardı.
Şimdi ise bu küçük veledin içine hapsolmuştu ve çıkmak için önünde iki yol vardı;
Ya çocugun kendi kendine güçlenmesini bekleyip mührü kıracak gücü yada anahtarı elde ettiginde onu ikna edecek ve kendini özgür bıraktıracak,yada çakrasını mühürün aralıklarından sızdırıp,çocugun çakra damarlarını etkileyecek,sinir sisteminin ve beyninin bir bölümünü ele geçirip, çok üzüldügünde yada öfkelendiginde gücünü kullanmasını sağlayıp mührü yavaşça gevşetecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ningendo
FantasySiyahlar içerisinde ki adam yukarıya doğru sıçradı ve üstünde neredeyse yok olmuş bir klanın arması bulunan devasa bir sütun'un üstüne kondu.Yıldırımlarla dolu gökyüzüne baktı,vahşice ve çılgınca bir kahkaha attı.Başını aşagıya çevirip bir zamanlar...