Hartes,büyük binada yürürken, çamurlu,kirli ayakkabıları yerde iz bırakıyordu.Yerlerin beyaz mermerden olduğu göz önüne alınırsa,çok kötü bir görüntüydü.
Ana merdivenlere geldiklerinde, yavaşça merdivenleri çıkmaya başladılar.Kapıda ki görevlinin dediğine göre ilk katta ki ofise girip taşları teslim edecekler ve aşamayı geçtiklerini onaylatacaklardı.
ilk kata geldiklerinde,birkaç grup aşağıya iniyordu,aralarında Rob'un grubuda vardı,iki takım birbirlerine tehditkar bakışlar atıp yollarına devam ettiler.
Ofise girdiklerinde,büyükçe bir masada oturan adam kafasını kaldırıp onlara baktı,elinde uğraştığı şeyi bırakıp,birbirine zımbalanmış bir sürü kağıdı eline aldı.
"Takım ismi?"dedi.
"Ölüm Melekleri."dedi Hartes.
Adam sırıtıp kağıtta ki sayfaları çevirmeye başladı,bir yandan da konuşuyordu.
"Melek olmak için çok büyük değil misiniz?"
"Bizden büyükleri de var."dedi Lara.
Adam cevap vermeyip işine devam etti,Lara zafer kazandığını düşünüp gülümsedi.
Adam isimlerini bulmuş olacak ki,sayfaları karıştırmayı kesti.Kafasını kaldırıp çocuklara baktı.
"Malyen,Lara ve Hartes,değil mi?"
"Evet."
"Taşlar."
Hartes iç cebinden çıkardığı iki taşı masaya bıraktı,adam onları alıp incelerken,ne zaman yemek yiyebileceğini merak etti.Adam incelemeyi bıraktı.
"Tebrikler,ölümünüze biraz daha yaklaştınız."
Çocuklar şaşırırken,adam eline bir kalem aldı,üçünün isimlerini daha temiz görünen bir kağıda aralık bırakarak yazdı.Onlara bakmadan konuştu.
"Gidebilirsiniz,ama akşam olunca büyük salona gelin.Çekiliş olacak."
Hartes arkasını dönüp yürüdü,diğerleri onu takip ederken,Megas'ın nerede olduğunu düşündü.Belki bir handaydı,belki bir yerlerde kadın peşindeydi?Hartes emin olamıyordu.
Konu Megas olunca,herşey olabilirdi.Merdivenlerden ilk kata indikleri zaman,Hartes başardıklarını tam anlamıyla fark etti.Kendi kendine gülümsedi,o kadar beladan ve tehlikeliden sonra hala hayattaydılar.
Binadan çıkmak için yol aldıkları zaman,bir gölge önlerine çıktı,Hartes lanetler savurarak saldırdı,zıplayıp hem boyunun uzunluğu yüzünden, hemde güneşe arkasını döndüğü için yüzü görünmeyen adama bir yumruk attı.
Adam yumruğunu avucuyla engelleyip, avucunu kapattı,Hartes elini kaptırdığını fark edince,ters takla atıp bir tekme atmayı planladı,taa ki adam konuşana dek.
"Sakin ol evlat,hahaha!"
Hartes şaşkınlıkla durdu,sonra hızla kendini adama doğru atıp,kollarını ona sardı.
Megas da ona sarılırken,gülüyordu, sonra kollarını daha geniş açtı,Lara hızla sarılırken,Malyen geride kaldı.
Ama Lara'nın bakışlarını görünce oda sarıldı.Megas çocukları bırakıp doğruluğunda çok sevinçliydi,öğrencileri hala hayattaydı,iyilerdi.Daha büyük bir mutluluk kaynağı yoktu.
Kendisini izlemelerini işaret edip, kapıdan çıktı.Binanın dışında ki ağaçlık alana gidip,çöktü ve sırtını bir ağaca yasladı.Diğerleride gelip kendilerini direkt yere atınca,çok yorulduklarını anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ningendo
FantasySiyahlar içerisinde ki adam yukarıya doğru sıçradı ve üstünde neredeyse yok olmuş bir klanın arması bulunan devasa bir sütun'un üstüne kondu.Yıldırımlarla dolu gökyüzüne baktı,vahşice ve çılgınca bir kahkaha attı.Başını aşagıya çevirip bir zamanlar...