Sonraki büyülü yaratık yere düştüğünde,Malyen rahatça nefes aldı.Saros Arazisin'in altıncı katmanındaydı,iki hafta süren dehşet savaşlardan sonra burada ki yaratıkların da hepsini öldürmüştü,dokuzuncu seviye bir savaşçıydı,ama bu sadece görünüşteydi.Malyen Bones uzun süren eğitimlerden sonra onuncu ve on birinci seviye savaşçılarla rahatça baş edebilirdi.Öldürdüğü hayvanların özel parçalarını bir çuvala doldurdu.Terli,kaslı ve çıplak göğsünü eşyalarının olduğu köşeden aldığı bir havluyla sildi ve havluyu omuzlarına attı,kenarda bir yerde kitap okuyan Lara'ya seslendi."İyiyim,merak etme!"
Lara kafasını kitaptan kaldırmadan cevap verdi."Tamam."
Malyen oflayarak ona doğru yürümeye başladı,geçen üç yılda Lara gerçekten güzelleşmişti,yüzü ve bedeni çocukluktan çıktığını ve genç bir kız olduğunu haykırıyordu,yüzü köşelenmiş,bacakları ve vücudunun diğer önemli bölgeleri şekillenmiş,saçları daha parlak ve göz alıcı olmuştu,böyle güzel bir kızın üç yıldır görmediği birine takıntılı olması Malyen'i üzüyordu.Lara'ya iyice yaklaştı,Lara onu fark etmemişti bile,Malyen hızla atılıp Lara'nın başka bir kitabın içine koyarak okuduğu kitabı kaptı,Lara bir çığlıkla sıçrarken,Malyen geriye doğru zıplayıp Lara'dan üç metre uzaklaştı.Lara hızla ona doğru koşmaya başladı,bir taraftan bağırıyordu.
"Ver onu!"
Malyen güldü ve elinde ki eski,yıpranmış kitabı ters çevirip adına baktı.Görür görmez kaşları çatıldı,yüksek sesle okudu.
"Leotin Tarihi ve Altın Mürettebat."Malyen kaşlarını iyice çatıp kitabı yere attı."Gerçekten mi?Hala mı?"
Lara sinirle geldi ve kitabı yerden alıp arkasını döndü.Malyen hızla kolundan tutup sıktı.
"Buna son vereceğine söz vermiştin."
Lara kolunu kurtardı."Yalan söyledim."
Malyen tekrar tuttu,bu sefer daha sertti."O gitti,Lara.Üç yıl oldu!Tam üç yıl,ama sen hala Leotinlerle ilgili şeyler okuyor ve çoktan ezberlediğin Altın Mürettebata tarihini ve kalesinin planlarını çalışıyorsun."
Lara diklenip Malyenle kafa kafaya geldi."Onu üç yıldır görmedik,Malyen.O gün kızgındı,öfkeliydi.Kim bilir şimdi ne halde?Onu hiç merak etmiyor musun?"
"O senin çeneni kırdı."
"Biz de onun kalbini,hangisi daha çabuk iyileşir sence?"
Malyen başını çevirdi.Lara yakasından yapışıp kendine bakmasını sağladı."Onu hiç düşünmüyor,veya merak etmiyor musun?"
Malyen ofladı."Evet!Düşünüyor ve merak ediyorum.Ama sonra hem ona,hem de kendime kızıyorum.Şu halimize bak Lara,ülkemiz ve ailelerimiz savaşta.Hemde onu almak için Mürettebatın yaptıkları yüzünden!Ve ben ülkeme ve aileme dönemiyorum,çünkü Megas'ın onu korumak için yaptıkları yüzünden hepimiz vatan haini ilan edildik!Evet Lara,evet,onu çok merak ediyor,onun için çok endişeleniyorum,hatta bazen geceleri onu düşünüp ağlıyorum,tıpkı senin gibi,çünkü ben Hartes'e aşığım,hem de çenemi kırdıktan sonra!"
Malyen bunları söylemeyi bitirdiği an pişman oldu.Kendini kaybetmiş ve acımasızca konuşmuştu,Lara'nın bir çok erkeği anında bayıltabilecek yumruğu yüzüne isabet ederken,karşılık vermedi,onu daha çok sinirlendirmemek için yere düştü,Lara üstüne atlayınca gözlerini kapattı,yüzüne yediği yumrukları saymaya başladı.Beş,on,yirmi,otuza yaklaşırken Lara vurmayı kesti ve Malyen yarayla dolmuş yüzüne düşen sıcak damlalarla birlikte onun yine üzüldüğünü ve ağladığını anladı.Gözlerini açtı ve doğruldu,Lara üstünden inip yere oturmuştu,dizlerini karnına çekmiş,kafasını dizlerinin arasına koymuştu.Malyen biraz kayarak yanına oturdu ve elini omzuna atıp onu kendisine doğru çekti,Lara sessizce ağlarken,Malyen de onu sessizce teselli etti.Araları üç yılda inanılmaz iyileşmişti,Malyen bazen Hartes'e karşı hissettiği kardeşlik duygusunu günün her saati Lara'ya karşı hissediyordu.
Bir süre öyle kaldıktan sonra kalktılar ve kamp alanlarına doğru yola çıktılar,Megas ve Melek ayrıldıktan sonra Zandor ile birlikte dört kişi buraya gelmişlerdi.Megas,Hartes'i bulmak için gizlice Kuzey Ordusuna katılmıştı,Melek ise yeterince ayrı kaldığını söylediği evine dönmüştü,Malyen onun nerede yaşadığını bilmiyordu,ama Lara ve Loren'in söylediğine göre,Melek,binlerce kuş besleyen yaşlı ve garip bir kadınla birlikte ara sokakta gizlenmiş bir yerde yaşıyordu,Malyen bunun çok saçma olduğunu düşünse de,bu dünya da her şeyin olabileceğini fark etti.Kamp alanına geldiklerinde Loren'in çoktan geldiğini ve ateşi yakıp yemeği pişirmeye başladığını gördüler,Zandor bir yıl önce ortadan kaybolmuş,bir daha da dönmemişti.O zaman dan beri üç kişiydiler,yerlerini sadece Megas ve Melek biliyordu.Yavaşça yaklaşıp Loren'in dikkatini çektiler,Loren kısa bir baş selamıyla karşılık verip işine geri döndü.Malyen onun yanına gidip ateşin dibine oturdu,Saros Arazisinde hava değişkendi,bir hafta sıcak,bir hafta soğuk olurdu,hava durumuna göre farklı canavarlar ortalıkta gezinirdi,hepsinin farklı bir şeyi değerli olurdu;Kurukları,dişleri,gözleri,derisi veya tırnakları gibi,her hayvanın farklı bir şeyi değerliydi ve bu değerli şeyler birçok şeyde kullanılırdı;silah yapımı veya gelişimi,iksir yapımı ve daha birçok şey.Üç eski dost,aralarında ki bağı gittikçe ilerletmişlerdi,farklı hayvanların parçalarını toplayabildikleri kadar toplamışlardı,savaş zamanı özel malzemeler ve iksirler çok rağbet görürdü,altın su gibi akardı.Malyen topladıkları bu eşyaları satabildikleri en yüksek fiyata satmayı ve dostlarıyla birlikte yaz adalarına kaçmayı istiyordu.Savaş çanlarının çalmadığı tek yer orasıydı,dört krallık savaşla boğuşuyordu;kuzey krallığı doğu krallığına savaş açan ilk krallık olmuştu,sonra onu batı ve güney izlemişti.Yalnız Adalar Mürettebatın gücünden paylarını aldıkları için savaşa dahil olmamışlardı,kendi içlerine kapanmışlar ve kendi kendilerine yetmeye çalışmışlardı,güneyde ki askerlerin çoğu savaşta olduğu için Saros arazisinde güvenlik yoktu,bu yüzden istediklerini yapabiliyorlardı.Üç krallık,Altın Mürettebatı yok etmek için tek yumruk olmuşlarsa da,üç yıldır başaramamışlardı.Mürettebat her cephe de ezici bir güçle kazanıyor,gücünün sadece denizlerde değil,karada da etkili olduğunu duyuruyordu.Malyen sıra kendisindeyken çarşıya indiğinde,kuzey ordusunun Mürettebatın genel kalesini kuşatmak için denizden saldıracağını duymuştu,kuzey krallığı,en çok yıpranan krallık olarak son hamlesini yapıyordu,ne parası ne de itaat ettireceği askeri kalmıştı,en sadık ve en asil aileler bile savaşın olmadığı yerlere kaçmışlardı.Malyen Loren'in yemekle uğraşmasını izlerken,Lara da bir köşeye oturup kitabını yeniden okumaya başladı,Malyen üstüne bir kıyafet geçirip ateşin yanına oturmak için ilerlediğinde,ormanın içinden gelen sesle irkildi.Diğerleri de ayağa kalkarken,çalılıklar dağıldı ve eski,yırtılmış bir üniformanın içine girmiş orta yaşlı bir adam belirdi.Lara onu hemen tanıdı.
"Megas!"
Megas nefes nefese bir şekilde onlara doğru ilerlerken,Malyen onun omzunda birisinin durduğunu fark etti,üç dost ustaya doğru yaklaştı ve Megas omzunda taşıdığı adamı ateşin yanına koydu,Malyen biraz vakit alsa da onu tanıdı.
"Perses?"
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ningendo
FantasySiyahlar içerisinde ki adam yukarıya doğru sıçradı ve üstünde neredeyse yok olmuş bir klanın arması bulunan devasa bir sütun'un üstüne kondu.Yıldırımlarla dolu gökyüzüne baktı,vahşice ve çılgınca bir kahkaha attı.Başını aşagıya çevirip bir zamanlar...