İlk Görev

5.1K 480 41
                                    

Megas kendisine doğru uçan çocuğu görünce çok ileri gittiğini anladı.Amacı çocuğu kızdırıp çakra havuzuna ve beynine baskı yapıp Altın Modunu uyandırmaktı ama fazla ileri gitmişti,ailesini bilmemiş,tanımamış birinin annesine korkunç hakaretler etmişti.Şimdi sıra Hartes'deydi.

Hala havada süzülürken,Hartes sol yumruğunu Megas'ın yüzüne yolladı,Megas sağ avucuyla çocuğun yumruğunu yakaladı,ama yaptığı hatanın geç farkına vardı.Hartes sol yumruğunu tutan kocaman elin bileğini tutup kendini Megas'ın arkasına doğru çekti.Arkasına geçtiğinde ise havada kendi etrafında döndü ve ondan öğrendiği gibi ensesine sert bir tekme yapıştırdı.Bu Megas'ı bayıltmaya yetmezdi ama canını yakardı.

Megas ensesine gelen sert tekme yüzünden başının döndüğünü hissetti.Kendini çabucak toparlayıp sol elini arkasına atıp Hartes'i yakaladı ve çekip önüne getirdi.Sol kolunu,onun sol koltuk altından geçirdi ve eliyle ensesini tuttu,sağ eliylede Hartes'in sağ kolunu yakalayıp çevirdi ve beline dayadı.Aurasının birazını üstüne salarak onu diz üstü çöktürdü. Hartes kollarında vahşice çırpınırken,yapacagı konuşmayı planladı.

"Bırak beni!"

Hartes bir kez daha kurtulmaya çalıştı ama yapamadı.Sağ kolu arkaya doğru bükülmüş,omzunu acıtırken Megas'ın devasa kolu sol kolunu ve ensesini tutmuştu.Megas hazır oldugunda konuştu.

"Görebiliyorsun değil mi?"

Hartes çırpınmayı bırakıp onu dinlemeye başladı.

"Her şeyin sapsarı gözüktüğünü söylerler,öyle mi gerçekten?Yoksa yalan mı?Sana bu gücü verebilmek için çok kötü konuştum,farkındayım,ama bu seni daha güçlü yapmak içindi."

Hartes,Megas'ın neyden bahsettiğini anlamıştı.Yine de sinirliydi.Cevap vermedi.

"Çakra damarlarını,havuzunu görebiliyorsun ve önceki dövüşlerin hamlelerini hatırlıyorsun değil mi?Her şey şu anda daha iyi görünüyor değil mi?Herşeyi görüp,duyabiliyorsun.İşte bu,seni seçme nedenim Hartes.Sen çok özelsin,bu özelliği ortaya çıkarmak için seni kızdırmak zorundaydım,özür dilerim,gerçekten özür dilerim,ama bak neler oldu,bana vurabildin Hartes,bana.Düşün,ne kadar özel olduğunu düşün.Ve kendine bak."

Megas konuşmasını bitirdikten sonra Hartes'i bıraktı ve arka cebinden bir ayna çıkardı.Küçük,dikdörtgen şeklinde bir aynaydı ama yinede temizdi.Hartes ayağa kalkıp ona döndüğünde,aynayı ona çevirdi.

Hartes aynaya baktığında belirsizlik gördü.Kendi çakra damarlarını görüyordu,kafasının etrafında masmavi bir girdap gibi dolaşıyorlardı ama gözleri çok farklıydı,mavi çakra gözlere yaklaşırken yavaşça rengi değişiyor,göze ulaştığındaysa sapsarı oluyordu.Hala kendi yüzünü düzgünce göremiyordu.Bu yüzden kendini zorlayarak görüşünü düzeltmek istedi,gözleri bunu bekliyormuş gibi hemen görüşünü düzeltti.

Hartes bir an konuşamadı,yanlış gördüğünü sandı.Gözlerini kapatıp açtı,ama hala aynıydı.

Gözbebeği neredeyse yok olmuş,görülemez olmuştu.Eskiden simsiyah olan göz rengi şimdi altın sarısı olarak parlıyor,Hartes'in sarı saçlarıyla uyum sağlıyordu.Hemde sarı olan sadece gözleri değildi,gözlerinin altında ki damarlarda içlerinen altın akıyormuş gibi sararmıştı ve hafifçe parlıyorlardı.

"B-bu da ne?"diye konuştu,hayatında görmediği birşeyi görüyordu şuanda.

"Bu,senin özelliğin.Altın Mod."

"Altın ne?"

"Altın Mod."

Hartes bir Megas'a bir aynaya baktıktan aynanın önünden ayrılınca konuştu.

NingendoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin