"Rades Kerbeks."diye tekrar etti Sharanor."İyi bir seçim.""Tek doğru seçim.Sana garip gelebilir,ama açıklayamadığım bir sebeple ona güveniyorum. Arenayı bombalamasına rağmen,ve yapabileceği halde, oradan kaçarken hiçbirimize zarar vermedi,beni önemsiyor,beni gerçekten eğitmek istiyor gibi."
"Haklı olabilirsin,Rades akıllara zarar derece de güçlü,ama dikkatli olmakta fayda var.Gölgenin söylediğine göre buraya geliyor,senin için.Geldiğinde buradan gizlice kaçabilir ve ona gidebilirsin."
"Aynen öyle yapacağım."dedi Hartes,Malyen'in odasından gelen kahkaha seslerini hatırladı,sebepsiz yere öfkelendi."Bu boktan yerde daha fazla işim yok.Rades gelene kadar hiç birşey yokmuş gibi davranacağım.Sonra ise def olup gideceğim."
"Dikkatli olman gerekecek,eğer görülürsen,daha kötüsü izlenirsen sonucu kötü olur."
Hartes gözlerini Sharanor'un gözlerine kitledi.
"Hiç bir şey beni,hayır,bizi durduramaz."
Sharanor keyifle gülerken burnundan duman çıktı.
"Yokluğun fark edilmeden git.Hem daha fazla durursan tanrılar burada olduğunu fark edip seni öldürmeye,daha kötüsü ele geçirmeye çalışabilir."
Hartes kaşlarını çattı."Bana Elmas modu ve Gölgeyi anlatmanı isteyecektim."
"Sonra anlatırım,birisi odaya doğru geliyor."
Hartes başıyla onaylayıp gözlerini kapattı ve vücuduna döndü.Gözlerini açınca hafifçe başı döndü,demek ki bayağı uzun kalmıştı,bacaklarını açıp esnettiği anda kapısı çalındı.Yavaşça kalkıp kapıya ilerledi,açıp açmamak arasında kaldı,sonra dikkatleri üstüne çekmek istemediği için açtı.Malyen kapının önünde elleri cebinde,gözleri ise tavanda olacak şekilde duruyordu.Hartes ifadesizce suratına baktı.
"Ne?"
Malyen ayaklarını yere vurdu."Cesareti seçince seni çağırma görevi verdiler.Mecburen geldim."
Hartes aynı ifadesizlikle bakmaya devam etti.
Malyen bakışlarda bir değişiklik olmadığını görünce devam etti.
"Prenses de bizimle,gelsen iyi olur."
Hartes nişanlısı olan beyinsizi hatırlayınca istemsizce yüzünü buruşturdu,saygısızlılık yapıp dikkat çekmek istemediği için dışarı çıktı ve arkasından kapıyı kapattı.Malyenle birlikte yürümeye başladılar,Hartes düz bir şekilde ileri bakarken Malyen de ona bakış atıp duruyordu.Nihayet Malyen konuştu.
"Gemide olanlar için özür dilerim."
Hartes tepki vermedi,önemli değildi.Hiçbir şey önemli değildi artık.Geçmişte olan çocuksu kavgalar umurunda bile değildi,artık değişmişti.Onun için tek gerçek kavga vardı,diğer her şey yalandı artık.
"Önemli değil."dedi,başından savmak için.Düşünmesi,planlaması gereken çok şey vardı,eğer prenses oda da olmasaydı gitmezdi bile,ama eli mecbur kalmıştı.
"Hayır önemli."diye devam etti Malyen."Öyle davranmamalıydım,üstüne fazla gittim."
Hartes sinirle nefes aldı.
"Önemli değil dedim."
Malyen daha fazla dayanamayıp kapıyı açmadan Hartes'in kolundan tuttu.
"Sorun ne?"
Hartes kaşlarını çatıp ona baktı.Sert bir yumrukla suratını dağıttığını hayal etti,sonra da,sonra da...
"Sorun falan yok."dedi kolunu kurtarıp."Yorgunum,prensese görünüp gideceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ningendo
FantasySiyahlar içerisinde ki adam yukarıya doğru sıçradı ve üstünde neredeyse yok olmuş bir klanın arması bulunan devasa bir sütun'un üstüne kondu.Yıldırımlarla dolu gökyüzüne baktı,vahşice ve çılgınca bir kahkaha attı.Başını aşagıya çevirip bir zamanlar...