Malyen,ağzından gelen kırılma seslerini duyarken yana doğru düştüğünü hissetti,sonra sol bileğine dolanmış eli hissetti,yere düşmek yerine tekrar yukarı çekildi,bu sefer de kulağına aldığı yumruk yüzünden kulak çınlaması ne görüş kaybıyla yere düştü.
Hartes yere düşen rakibinin karnına acımasızca bir tekme savurdu,simsiyah çakrayla doldurduğu tekmesi Malyen'i uçurdu,Malyen bir ağaca çarparak zar zor durabildi.
Ancak bu Hartes'e yetmedi.Elini yüzüğüne uzattı,az sonra elinde kıpkırmızı bir hap vardı.On beşinci seviye bir çakra hapı.Ölmek üzere olan birini turp gibi yapabilecek bir şey.
Hartes sinirle yerde yatan rakibine doğru gitti,yakasından tutup kaldırdı,ağzını zorla açıp hapı boğazına attı,diğer eliyle burnunu kapatıp hapı yutmasını sağladı.Malyen'i tekrar yere bıraktı,nasıl olsa az sonra ayağa kalkacaktı.Hartes ondan uzaklaşıp alanda gezmeye başladı.Malyen ağzına atılan şeyi zar zor yuttuktan sonra bir an enerji patlaması yaşadı,çakra havuzu dolup taşıyordu ve bütün yaraları iyileşmeye başlamıştı.
Dinç ve güçlü bir şekilde ayağa kalktığı zaman alanda agresifçe dolanan Hartes'i gördü.Onun dövüşe devam etmek istediğini anladı,az önce olsa diz üstü çöker ve pes ederdi,ama şimdi çakra havuzu ağzına kadar doluydu ve yaraları iyileşmişti.Güçsüzlükten kapanan Gümüş Mod'unu tekrar açtı,
Hartes'e bakarken onun çakra havuzunda ki değilikliği gördü.Mavi çakra ezilmiş,simsiyah bir çakra altında kalmıştı.Çakra damarları simsiyah olmuştu ve Malyen damarlarda çakra dolaştığından emin değildi.Hartes durup rakibine baktı,Altın Mod'uyla onu analiz ediyor,vücuduna gelen çakrayı görebiliyordu ama Gümüş Mod'un aksine çakra noktalarını göremiyordu,ama önemli değildi.Uzak durup sağlam savunma yaptığı sürece Malyen ona zarar veremezdi.İki mod sahibi karşı karşıya durdular,Altın gözleri parlarken,Hartes yumruklarını sıktı,damarlarında Sharanor'un çakrası dolanırken,aklı öldürme arzusuyla dolmuştu,düzgün düşünemiyordu,Malyen ise kendinden emin şekilde onun karşısında durdu,çakra noktalarına saldırarak onu yenmeyi planlıyordu.İki mod sahibi savaşçı,parlayan gözleriyle birbirlerine saldırırken,bir ağacın tepesinde, büyülenmiş gözlerle ona bakan adamı fark etmemişti.
***
"Bir kupa daha."diye bağırdı Zandor, içip eğlenmeyeli uzun zaman olmuştu.
Bir haftalık uzun yolculuğunun acısını bu gece çıkaracak gibi görünüyordu, çoktan gözüne birkaç tane kız kestirmişti bile.Megas eski dostunun çakır keyif halini görünce gülümsedi,Zandor birkaç kupa biradan sonra kendi ülkesine savaş açabilecek bir adamdı ve böyle bir kişiliğe sahip olduğu için tanındığı şehirler onu içeri almazdı,kimse böyle bir manyağın gece yarısı sarhoş şekilde dışarı çıkıp sokakları kana bulamasını istemezdi.
Uzun zamandır içiyorlardı ve ikisininde başları dönmeye başlamıştı.Biranın çiğnenebilecek kadar koyu olması iyiydi.Megas,Zandor bağırıp çağırırken etrafına baktı,Lara ve Loren masa oyunundan kazandıkları paraları önce keselere,sonra yüzüklerine koymuşlardı.Şimdi ise ikiside gürültülü hanın bir köşesine geçmiş,yeni pişmiş biftek yiyip ustalarının haberi olmadığını sanıp bira içiyorlardı.Loren daha alışkın olduğundan rahattı,ama Lara her yudumunda öksürdüğü halde,içmeye devam ediyordu.
Megas,Hartes'in oturduğu yere bakınca onu göremedi,endişelenip aurasıyla etrafı kontrol etmeye çalıştı,ama sarhoş olduğu için yapamadı.Dikkatini toplayıp aurasını tarafsız şekilde etrafa yaydı,hanın en tepesine kadar götürüp getirdi ama Hartes'i bulamadı.
Masan'ın üstüne çıkıp kükreyerek kahkaha atan Zandor'u yakasından tutup aşağı çekti,kulağına durumu fısıldadı.Zandor gözlerini kapatıp kendi aurasıyla etrafa baktı,Malyen ortalıkta yoktu.Zandor Megas'ın beklentili yüzüne bakıp konuştu.
"Malyen de yok."
"Lanet olsun."
İki dost sendeleyerek handan dışarı çıktı,temiz hava yüzlerine çarpınca biraz kendilerine geldiler.
***
Hartes kırık kemikleriyle yere düşen rakibine baktı.On dakikadır dövüşüyorlardı ve Malyen'in Gümüş Mod'u,Hartes'in Altın Mod'una üstün gelememişti.Ama Malyen vazgeçmeyip sürekli ayağa kalkmıştı,ta ki şu ana kadar.
Malyen sağ göğsüne aldığı yumrukla iki yada üç kaburgasının kırıldığına emindi.Ayrıca yorgunluk ve vücudunun diğer bölgelerinde ki acı yüzünden ayağa kalkamıyordu.Hartes'in ona verdiği hap'ın bütün etkisi geçmişti bile,sürekli Hartes'in çakra havuzuna ve noktalarına vurmaya çalışmış ama Hartes hepsini rahatlıkla savuşturmuştu.
Malyen yerde acı ile yatarken,ne kadar güçsüz olduğunu fark etti,rakibi daha teknik bile kullanmamıştı,sadece yumruklarıyla onu mahvetmişti.
Malyen aralarında büyük bir üstünlük olduğunun farkına vardı,hayatı boyunca böbürlendiği Gümüş Mod'u
Hartes'in Altın Mod'u karşısında bir hiç olarak kalmıştı.Halbuki babası ve ustası her zaman Gümüş Mod'un Altın Mod ile aynı güçte olduğunu,hatta Altın Moddan daha iyi olduğunu söylerdi.Ne de olsa Altın Mod hamleleri ve çakra damarlarını görebilmeyi sağlasada,Gümüş Mod gibi çakra noktalarını göremezdi,özellikle Gümüş Mod gibi kullanıcısının önüne bakarken arkasını görmesini sağlayamazdı.Malyen hep buna güvenerek Gümüş Mod'u ile övünmüştü,zaten ustası safkan Altın Mod sahiplerinin yüz yıl önce yok olup gittiğini söylemişti.Böyle bir durumda onlardan biriyle dövüşmek imkansızdı,ama şimdi onlardan biri onu rahatça yenmiş,başında dikiliyordu.Malyen,yenilsede,buna üzülmedi.Tam tersine daha güçlü olmaya ve bir gün Hartes'i yenmeye yemin etti.Gözleri yavaşça kapanıp,bilinci kayarken,
Hartes ona arkasını dönmüştü.Hartes hissetmişti,ormanın içinden gelen bir sesi,daha doğrusu çakrayı duymuştu.Bunun nasıl açıklayacağını bilmiyordu,ama hissediyordu.Ormanda biri vardı ve kendisini izliyordu.Şu an görülmüyordu ama Hartes çakra damarlarını görüyordu.
Karasız kaldı,daha yeni dövüşten çıkmıştı ve başı dönüyordu,pek yorulmasada ne yapacağından emin değildi.Sonunda kararını verip seslendi.
"Beni izlemeye devam mı edeceksin?"
Hartes bir an kör olduğunu sandı,Altın Mod'unun çalışmadığını düşündü,gözlerini açıp tekrar kapattı ve nefesini tuttu.
Ormanda ki adam,aniden ortadan kaybolmuştu,garip olan bu değildi.Asıl garip olan o adamın kaybolduktan sonra Hartes'in hemen önünde belirmişti,ay'ın ışığı yüzünden gölgeleri uzayan ağaçların gölgeleri hareketlenmiş,sahiplerinden ayrılıp adamı oluşturmuşlardı.
Hartes bu adamın dehşet verici kadar güçlü olduğunu anladı,ancak yapabileceği birşey yoktu,onu kendisi çağırmıştı.Adam'ın yüzü gece karanlığında görülmüyordu ama Hartes biliyordu ki adam onu görüyordu.
Adam başını çevirip yerde yatan Malyen'e baktı,Hartes adamın kimin peşinde olduğunu merak etti.Adam tekrar başını ona çevirdi,garip bir sesle konuşmaya başladı.
"Büyümüşsün."
"Sen de kimsin?"
Adam,Hartes'in sorusunu duymamış gibi ona doğru bir adım attı,Hartes hemen pozisyonunu aldı,savaşmaktan başka çaresi yok gibiydi.Adam onun pozisyon aldığını görünce güldü,sesi yine garip çıkınca,Hartes adamın maske taktığını anladı.Hartes saldırmaya hazırlanırken,adam bir anda gözden kayboldu,Hartes şaşkınca bakmaya devam ederken,birisi ense köküne büyük bir güçle vurdu,başı dönerek diz üstü düşerken,Hartes adamın konuştuğunu duydu.
"Eğer ailenle ilgili birşeyler öğrenmek istiyorsan,turnuvaya katıl,ve kimseye benden bahsetme."Hartes aile sözünü duyunca kendini ayık kalmaya zorladı.
"Sen,sen kimsin?"Adam yavaşça konuştu,Hartes bilincini kaybederken adamın son cümlelerini zar zor duydu.
"Ben Gölge'yim Hartes,ve sana yemin ederim ki tekrar karşılaşacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ningendo
FantasySiyahlar içerisinde ki adam yukarıya doğru sıçradı ve üstünde neredeyse yok olmuş bir klanın arması bulunan devasa bir sütun'un üstüne kondu.Yıldırımlarla dolu gökyüzüne baktı,vahşice ve çılgınca bir kahkaha attı.Başını aşagıya çevirip bir zamanlar...