Benzer Birisi

3.4K 355 22
                                    




Megas elini karşısında ki çocuğun omzuna koydu.

"Evlat,şunu söylemeliyim ki,sen çok özelsin,senin gibi başka biri daha yok.Gözlerin,senin bir parçan,ama sen sadece onlar değilsin.Sen,yeri geldiğinde komik,yeri geldiğinde acımasız,yeri geldiğinde yetişkin olabilen birisisin.Sen,özel olmasaydın,bu güç sana verilmezdi evlat,seni farklı kılan şey,ailesiz büyümüş olman,sevgi nedir bilmiyordun,öğrenmemiştin,ama öğrenebilirsin.Burada,Kirtandakinden daha farklı,daha iyi bir hayatın olabilir,hiç sahip olamadığın şeylere burada sahip olabilirsin,o yüzden,burada,bizimle kalmalısın."

Hartes başını eğdi.Kafasını iki yana salladı.

"Artık ne için,yada kimin için savaştığımı,yaşadığımı bile bilmiyorum usta,sanki içim bomboş,hayatımın hiçbir anlamı yok gibi,buraya geldim evet,ama yaşamak içi değil,sizin ölmemeniz için geldim.Çünkü her ne olduysa,artık ölmekten korkmuyorum,hiçbir şeyden korkmuyorum,tek istediğim şey,insanların bana sanki özenle yapılmış bir yemek gibi bakmaması."

Megas yüzünü ekşitti."Hartes,kimse sana öyle bakmadı,bakmıyor."dedi Megas,aile mevzusunu kapattığını düşündü.

"Hayır,bakıyorlar!O odadakiler,kraliçe,hepsi,hepsi öyle bakıyor.Sanki onlar için on iki yılda hazırlanmış özel bir yemek gibiyim,beni nasıl,ne zaman yiyeceklerini planlıyorlar ama bekledikleri tek şey gözlerimi tatlı olarak mı yoksa başlangıç olarak mı yiyecekleri."

Megas kahkaha attı."Saçmalama evlat,kimse sana bir şey yapamaz,özellikle ben hayattayken.Hem,bu içini rahatlatacaksa,dünyanın başka dertleri var,örneğin doğuda,bizim denizlerimizin ötesinde ki kıtada ortaya çıkan değişik insanlar gibi,veya batımızda ki adacıkları yok eden ve her geçen gün bize yaklaşan devasa hortum gibi,bu dünya sadece bildiğimiz beş krallıktan oluşmuyor,dünya çok büyük,ve biz onun üstünde ki varlıklardan biriyiz sadece."

"Peki ya ailem usta,onlar hakkında birşey biliyor musun?"

Megas gözlerini ondan ayırmadı.

"Hiçbir fikrim yok evlat,ama büyük ve güçlü ailelerden olabilirsin,başka birşey?"

Hartes biraz düşündü,daha fazla ne söyleyeceğini bilemedi,sonunda kafasını sallayıp bir daha konuşmadı.Megas onun sorununu çözdüğünü düşünüp gitmek için kalktı,kapıya doğru yürürken,Hartes arkasından seslendi.

"Usta?"

Megas yarım döndü."Evet evlat?"

"O...Rades,ne kadar güçlü?"

Megas,Hartes'in simsiyah gözlerine baktı.

"Hatırladığım kadarıyla,Azto Kani'de,on yedinciydi,ve Kral Seviye olmalı,ama bu değişmiş olabilir tabi ki de."

Hartes başını öne eğdi.Bu cevap herşeyi anlamasına sebep olmuştu.Megas öğrencisine son bir kez daha bakıp arkasını dönerek odadan çıktı.

***

"Gerçekten doğruymuş."dedi kraliçe,ay ışığının aydınlattığı balkonda kuzeniyle beraber dururken.

Ebisu başıyla onayladı,gözleri şehirde dolaşan insanlar arasında gidip geliyordu.

"Sen bir de onu arenada görecektin,on iki yaşında ama neredeyse arenayı yıkıyordu."

Kraliçe başını iki yana salladı.

"Bu hiç doğal gelmiyor Ebisu,biliyoruz ki Leotinlerin yok oluşuyla ilgili birçok rivayet var,bazıları iç savaş çıktığını ve tüm ailenin kendi kendini yok ettiğini söylüyor,ama buna göre en azından birkaç kişi hayatta kalıp soyu devam ettirmeliydi,bazıları ise başka bir kıtaya gittiklerini söylese de,birileri onları görmüş olmalıydı,yada birkaçı burada kalabilirdi yada geri dönebilirdi,ama hayır kuzenim hayır,yüz yıl önce aniden yok oldular,puf diye!Bu işte bir iş var,bugün onu gördüğümde,onun tanrıların bir lütfu olduğunu düşündüm."

NingendoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin