"Durun!"diye haykırdı hakem,görülmeyen bir hızla arenada belirip üç çocuğun arasına girdi.Elini az önce yumruklarını çarpıştıran Hartes ve Rob'un göğsüne koydu."Bir hamle daha yapan diskalifiye olur!"
Karşılık vermeye vakit bulamayan Rob ellerini yumruk yapıp hakemin kendisini durdurmasına izin verdi,kendisine yarım ağızla gülümseyen Hartes'e öfkeyle baktı.Diskalifiye olmamak için gevelemeye başlayacakken,Hartes'in konuşmasıyla susmak zorunda kaldı.
"Diskalifiyelik bir şey yok hakem bey,ciddi bir amacımız yoktu."
Hakem sertçe Hartes'e döndü."Bana öyle görünmedi,dövüşecektiniz neredeyse."
Hartes omuz silkti."Arkadaşımı koruyordum."
"Fark etmez,siz kura çekilmeden dövüşmek istediniz,sırf bu yüzden sizi-"
"Diskalifiye edemezsiniz."dedi bir ses.Herkes dönüp sesin sahibine baktı,Melek,elleri cebinde,saçları toplu halde biraz uzaklarında duruyordu.Hakem ellerini indirip ona döndü.
"Ne dedin sen?"
"Onları diskalifiye edemezsiniz,kurallarda bu yoktu."
"Ne?Sen-"
"Doğru söylüyor."dedi seyirciler arasından biri.Başkaları da ona katılınca kalabalık büyüdü.Hakem kalabalığın gittikçe büyüdüğünü görünce ellerini kaldırıp herkesi susturdu.
"Diskalifiye edilmeyecekler."diye duyurdu ve zıplayarak eski yerine döndü.Elini hızla kağıtların bulunduğu kavanoza daldırıp bir kağıt çekti.Hışımla okudu.
"Hartes,Rob Arkon'a karşı!"
Hartes güldü,fazla beklemesine gerek kalmamıştı.Seyirciler yarışmacıları görmek için etraflarına bakarken Rob elini kaldırıp kendisinin Rob,karşısındakinin de Hartes olduğunu söyledi.Melek yavaşça ilerleyip ellerini Hartes'in omuzlarına koydu,eğilip tek bir şey fısıldadı.
"Ne yapacağını biliyorsun."
Melek sahadan çıkmak için yürümeye başlayınca,Malyen bir aydır görmediği arkadaşına ilk kez dikkatle baktı.
Neredeyse sırtına inen sarı saçlarını omuzlarının biraz üstünde kalacak şekilde kesmiş,ve arkadan lastikle bağlamıştı,üstüne sıradan savaşçı takımı yerine gri bir t-shirt,altına ise siyah bir pantolon giymişti,kalınlaşmaya başlayan kolları açıktaydı,ayaklarında çok pahalı ama sağlam görünen ayakkabılar vardı,iyi bir banyonun etkisiyle yüzü iyice temizlenmiş,saçları arkadan bağlı olduğu için alnı açılmış ve güzel yüzünü ortaya çıkarmıştı.Malyen çok şaşırmıştı,çünkü Hartes şu anda Malyen'in gördüğü bütün asil çocuklardan daha asil ve üstün duruyordu,kafasının arkasında ki lastikten kaçan kısa,sarı tutamlar rüzgarda dalgalanıyordu.Masallarda ki prensler gibiydi,Malyen bunun gerçek ailesi olan Leotin kanından mı,yoksa tanrılardan bir lütuf mu olduğunu anlamadı.Sadece Malyen değil,tüm seyirciler,yarışmacılar ve krallar bu çocuğun muhteşemliğine kendilerini kaptırmışlardı.Malyen seyirci kısmına baktığında en küçükten en yaşlısına kadar tüm kadınların ağzı açık şekilde küçük bir çocuğu nasıl izlediğini gördü.Kafasında farklı düşünceler dolanırken,Hartes ona yaklaşıp elini omzuna koydu.
"İntikamını alacağım Malyen."
"Biliyorum."
Malyen arkasını dönüp arenadan çıkarken Melek adlı adamın seyircilerin arasından geçip Megas'ın yanına oturduğunu gördü.Kendiside gidip yanlarına oturunca Lara'nın yanlarında belirmesi ile şaşkınlıkla sıçradı.Lara hafifçe gülüp kafasını arenaya çevirdi,heyecanla Hartes'e bakmaya başladı.Malyen oflayıp önüne döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ningendo
FantasySiyahlar içerisinde ki adam yukarıya doğru sıçradı ve üstünde neredeyse yok olmuş bir klanın arması bulunan devasa bir sütun'un üstüne kondu.Yıldırımlarla dolu gökyüzüne baktı,vahşice ve çılgınca bir kahkaha attı.Başını aşagıya çevirip bir zamanlar...