Aslında yarın paylaşmayı düşünüyordum ama zaten bölüm hazır olduğundan sizi bekletmenin gereksiz olduğunu düşündüm. Multimediada bölümde kullandığım şarkıyı bulabilirsiniz. İyi okumalar! :))
**
Genç kız sorusunu sormuş ve cevap bekleyen kahve gözlerini Tansal Bey'in hafiften maviye çalan gözlerine dikmişti. İki dakikalık bir sessizlikten sonra hala cevap alamamıştı.
"Iı - bilmiyosunuz sanırım. Neyse, teşekkür ederim." dedi ve gitmek üzere arkasını döndü.
"Küçük hanım!" diye bir ses duydu birden Zeynep arkasından. Arkasını döndüğünde Tansal Bey'in ona doğru yaklaştığını gördü. "Juliet olmak ister misiniz?"
"Anlamadım." dedi Zeynep. Juliet olmak ister misiniz ? Ne anlamı vardı ki bu cümlenin. Yoksa bir maskeli balo falan mı vardı ? Yada...yada başka bişey.
"Bir tiyatro...bu yıla damgasını vuracak bir tiyatro. Yıllarca konuşulacak bir oyun. Bunu sahneye koyacağız ve siz - siz aylardır arayıpta bulamadığımız kişisiniz!"
Zeynep'se bu adını bile bilmediği adamın ne söylediğini anlamaya çalışıyordu , belkide sadece delinin tekiydi. Söyledikleri o kadar boş ve anlamsız geliyordu ki ..
Zeynep arkasına bile bakmadan kaçmayı düşünürken, Tansal Bey'in ellerini bir anda saçlarına götürmesiyle ürperdi.
"Aradığımız sensin! Bu yerinde duramayan saçlar, gözlerinin ardındaki gizem... Tarihten kopup gelmişcesine güzelsin, durusun..."
Zeynep'se giderek dahada korkmaya başlıyordu. Ne halt etmeye girdim ki ben bu ofise diye kendini suçlamaya başladı.
" Ben gitsem iyi olacak."
"Dur!" dedi Tansal Bey , birden Zeynep'i dahada korkutarak gülmeye başladı. " Afedersin korkuttum seni. Eminim beni deli falan sandın. Hah. Neyse zaten beni ilk kez gören herkes öyle sanar. Ama ne yapayım ? Bir anda aylardır aradığım oyuncuyu-"
"Ben oyuncu değilim!"
"Ama bu oyunla olacaksın ! Hemde sadece Türkiye'nin değil , dünyanın en ünlü oyuncularından biri olacaksın!"
"Pardon ama kim size benim bu ne olduğunu bile bilmediğim işi kabul edeceğimi söyledi ? Farkında mısınız bilmem ama ben buraya sadece bir adres sormaya girdim ve siz - siz gerçekten çıldırmış gibi gözüküyorzunuz. "
"Sen beni ve Kerem'i tanımıyor musun ? " dedi adam ve bir anda genç kızın bakışlarının koltukta oturan kişiye odaklanmasını sağladı.
Kerem Sayer.
Sonra devam etti adam , "Romeo ve Juliet... bu sana hiç bişey çağrıştırmıyor mu ?"
" Bu bana sadece ve sadece Sheakspare'in bir eserini çağrıştırıyor."
" İlginç. Başrol oyuncumuz, oyundan bi haber."
" Sadece gazetede bikaç haber gördüm. Ayrıca bana başrol oyuncumuz demeyi keser misiniz siz ?"
" Peki peki." dedi adam , sonra ne söylediğini sonradan anlamış gibi , "Yani ne kadar büyük bir proje oldugunu biliyosun?"
" Bilmiyorum." dedi Zeynep ve birden gülümseyen adamın yüzü yeniden asıldı.
" O zaman ben sana anlatıyım."
"Bilmek istemiyo-"
Oysa Tansal bey , çoktan büyük bir heycanla bu büyük projeyi anlatmaya koyulmuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Gecesi Rüyası
FanfictionHayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayaller...