Sanırım diğer bölümlere göre daha uzun bir bölüm oldu yani en azından kelime sayıları onu gösteriyor :) Elimden geleni yapmaya çalıştım. Neyse, uzatmayayım iyi okumalar!! :*
..
Kısık sesle söylediğine minnettar oldu Zeynep. Yoksa Kerem'e nasıl açıklayabilirdi ki bu durumu. "Ben seni yıllardır rüyamda görüyormuşum o sendin" mi diyecekti? Böyle bir durumda pekala dalga geçmekte haklı olurdu Kerem. Kerem böyle bir durumda olsa kendisi de dalga geçerdi zaten.
Başındaki ağrının giderek farkına vararken, elini yarasının üzerine götürdü. "Ah"
"Acıyor mu?" dedi Kerem.
"Hıhı"
"Nasıl becerdin?" dedi Kerem.
"Ayağım kaydı ve düştüm." dedi Zeynep. "Her insanın başına gelebilir."
"Yaa, tabi. Herkeste her gün dolapların üzerinden düşüp başını gözünü yarıyor zaten" dedi Kerem alaycı bir şekilde.
"Hegün olmayabilir ama eminim aynı şeyi yaşayan bakşa insanlar vardır" dedi Zeynep acıdan gözlerini buruşturup yeniden elini yarasına götürürken. "Beni buraya sen mi getirdin?"
"Hayır, Tuğkan ve ımm bir arkadaşın. Adı..adı Yağmur galiba."
"Yağmur mu?" dedi bir an yüzünde güller açarken Zeynep. "Nerdeler peki?"
"Sana giyecek bişeyler almaya ve de annenlere haber vermeye gittiler."
"Ne? Annemlere mi? Ne gerek vardı ya, ufak bir yarık sadece."
"Her zaman her koşulda her şeye karşı çıkıyorsun Zeynep, farkında mısın? Anlaşılan başına taş düşmüş değimi senin için geçerli değil" dedi Kerem bir yandan gülerken, bir yandan söylenerek.
"Ha ha çok -ahhh- çok komik"
"Komik tabi." dedi Kerem. "Bir değişiklik yok sende gördüğüm kadarıyla." Sonra güldü yeniden. "Aksine daha ters bir insan olmuşsun"
"Ya sen neden burdasın?" dedi Zeynep bir anda Kerem'i tersleyerek.
Kerem'inse yüzü düştü ama belli etmemeye çalışarak güldü. "Sen burdasın diye."
Zeynep'se ne diyeceğini bilemeyerek sustu. Bir süre bekledikten sonra o da gülümsedi. "Hayır yani iyice başımı daha çok ağrıtmak için geldiğini düşünüyorum da"
"Yaa," dedi Kerem. "Öyle oldu güzelim"
Sonra Zeynep'in doğrulmaya çalıştığını farketti. "N'apıyorsun?"
"Gördüğün gibi kalkmaya çalışıyorum"
"Saçmalama" dedi Kerem. "Ve boş yere de uğraşma kalkmana izin vermem."
"İzin istediğimi söyleyen kim?"
"Zeynep, yeni yaralandın ve çok kan kaybettin. Şu an güçsüzsün. O yüzden geri yat."
"Hayır"
"Ya sen neden bu kadar inatçı ve ters bir insansın? Neden her yapman gerekenin tersini yapmaya çalışıyorsun? Biraz da kabul et. İnat yapma. Doktor yatmanı söyledi, biraz daha yatsan ölür müsün acaba?"
"İyi ya, iyi" dedi Zeynep ve başını Kerem'in olmadığı tarafa doğru çevirdi.
Odayı dolduran bir kahkaha attı Kerem. "Küstük galiba?"
"Yaa, evet. Üç yaşındayız çünkü" dedi Zeynep. Sonra gözlerini kapattı. Gözlerinin önüne uyanmadan önce gördüğü rüya geldi. Kerem'i rüyasında görmüştü. Ne demişti Kerem...Hah!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Gecesi Rüyası
FanficHayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayaller...