Kerem geri çekildiğinde, her zamanki bakışlarını Zeynep'in üzerine dikti. Sonra Zeynep'in kulağına eğildi ve ses tonunu değiştirerek,"Her zamankinden iyiydin güzelim." dedi. Zeynep'se içinden sinirlerini tutabilmek için yalvarıyordu adeta.
Dayan Zeynep, dayan. Şu perde kapanana kadar . Sakin ol. Sakin ol. Sakin ol.
Provalara göre önce Kerem'le Zeynep el ele tutuşup selam verdiler ve gülümseyerek kulise gittiler. Kulis'in kapısından girer girmez, Zeynep'in sert tokatını yüzünde hissetti Kerem.
"Senin sorunun ne?"
"Noldu?" Bak bide noldu demiyo mu.
"Elinin körü oldu." dedi Zeynep "Ya sen gerizekalı mısın? Beyinsiz insan napıyosun sen ya? Odun, öküz. Kas hayvanı! Esra gelsin görürsün sen."
"Saçmalama.
"Ne saçmalama ya! Görürsün sen."dedi Zeynep ve kafasını kulisin girişine doğru çevirdi. "Hah geliyor işte."
Biraz sonra yanlarındaydı Esra. Sinirli bakışlarını Kerem'in üzerinde gezdirdikten sonra elini Zeynep'e uzattı.
"Merhaba."
"Merhaba." dedi Zeynep'te Esra'nın elini sıkarken.
"Tebrik ederim"
Önce gülümsedi Zeynep sonra Kerem'e bak gör şimdi bakışı attıktan sonra "Mersi canım, son anda bazı değişiklikler olsa da iyi idare ettik tabi." dedi. Kerem'den yediği dirsek darbesiyle sarsılırken çığlığı basmamak için dudaklarını bastırdı. Pes etmeye hiçte niyeti yoktu. Bu çocuk gerçekten dersini almalıydı!
"Nasıl yani?" diye sordu Esra anlamaz bakışlarla.
"Şöyle canım. Yani normalde sonda öpüşme falan yoktu ama, neden bilmiyorum gösteride vardı, Kerem öyle karar vermiş heralde." Sonra sırıttı ve Kerem'e Esra'ya çaktırmadan göz kırparken "Tansal Bey'e de sordum ama o da bişey demedi"
"Kerem?"
"Aşkım şey ya...sonradan bizim kareografla öyle konuştuk biz"
"Yok ya, ben ona da sordum. O da öyle bişey konuşmamışlar dedi. Hatta şaşırmışlar bu Kerem napıyor diye."
Esra'nın yüzündeki bakış gittikçe sertleşirken, Kerem Esra'nın kolunu tutarak sordu.
"Dışarda konuşalım mı?"
"Konuşalım tabi, konuşalım" dedi Esra ve sert bir şekilde kolunu Kerem'den kurtarırken dışarıya doğru bir adım attı.
Kerem de Esra'nın arkasından giderken, kapıdan çıkmadan Zeynep'e döndü ve "Bittin sen kızım" bakışı attı. Zeynep kaşlarını kaldırarak gülümserken, Kerem dışarı çıktı. Zeynep'inse yüzünde kocaman bir zafer sırıtışı vardı.
**
"Kerem gerizekalı mısın?"
"Bugünde dillerden düşmeyen laf; Kerem gerizekalı mısın? Naptım ben ya?"
"N'aptım ben...Bunu benim sana sormam lazım. Ya sen n'apıyosun Kerem? Senin sorunun ne ya, hasta mısın sen? Bilerek mi yapıyosun, nedir. Anlamadım ki. Bu kızı durup durup beni sinir etmek için mi öpüyosun? Derdin nedir yani?"
"Hastayım." dedi Kerem gayet ciddi bir şekilde. Esra sonunda kabul ettin bakışı atarken, Kerem'se sırıtarak devam etti. "Ama sana"
"Kerem, kız neler söyledi sen hala sırıtıp saçmalamak peşindesin. Bildiğin kız geldi ve bana "beni kareografi dışında öptü" dedi. Yani kendin isteyerek öpmüşsün Kerem! Sen hala anca sırıt, anca 'hastayım sana'"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Gecesi Rüyası
FanfictionHayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayaller...