Bölüm 11 | Rüya

21.3K 452 26
                                    

Eveet, bu bölümden itibaren yeni yazmaya başladığım bölümeri okuyacaksınız. İyi okumalar :*

..

Tuğkan elinde poşetlerle eve dönüyordu ki, kapıdaki Yağmur'u görmesiyle şaşırdı. 

"Yağmur?" 

"Ha Tuğkan, geldin sonunda."

"Geldim de Zeynep açmadı mı kapıyı?" 

"Yoo. Biz bugün buluşacaktık aslında, e bi türlü gelmeyince ben de aradım ulaşamayınca evi aradım, dün sende kaldığını söylediler. Ben de buraya geldim ama kapıyı çalıyorum çalıyorum bakan yok." 

"İçerde aslında ama...Ben de daha önce gelecektim trafikten geciktim biraz. Belki banyoya falan girmiştir" dedi Tuğkan. Sonra elindeki poşetleri yere koyarak cebindeki anahtarı çıkardı. Kapıyı açarken bir yandan da söyleniyordu. "Ah Zeynep..gene nerelerdesin kim bilir." 

Yağmur'la birlikte içeri girdiklerinde bağırmaya başladı. "Zeynep? Zeynep nerdesin?" 

Sonra Yağmur'a döndü. "Allah Allah, evde yok galiba. Bir yere gitti heralde" dedi Tuğkan. Sonra bir kez daha çağırdı ama ses gelmeyince elindekileri bırakmak üzere mutfağa doğru ilerlemeye başladı. 

Mutfağın kapısına geldiğinde gülerek içeri giriyordu ki, gülümsemesi bir anda yüzünde dondu. Elindekileri yere bırakırken Zeynep'in yanına koştu. Resmen bir kan gölünün ortasında hareketsiz yatıyordu. Zeynep'in yanına diz çökerken ağlamaya başladığının farkında bile değildi. 

Arkasından gelen Yağmur da aynı şoku yaşıyordu. İkisi de ağlayarak Zeynep'e çağırıyor ve uyanmasını istiyorlardı. 

Tuğkan aceleyle kucağına aldı Zeynep'i ve koşarak apartmandan çıkmaya başladı. Arabanın anahtarını arabayı kullanması için Yağmur'a verirken, hala ağlıyordu. 

"Zeynep...Zeynep beni duyuyor musun? Aç gözlerini sevgilim." 

**

Hastaneye geldiklerinde telaşla acile girdiler. Girer girmez görevliler Zeynep'i Tuğkan'ın kucağından alıp müdahaleye aldılar. 

Onlar da peşinden gitse de ancak bir noktaya kadar yanına gidebildiler. 

Yaklaşık yarım saatlik bir beklemenin ardından, hemşirelerden birisi yanlarına gelip durumu bildirdi. "Bir darbe sonucu başı yarılmış, ama ufak bir yara. Geç bulduğunuzdan kan kaybı yaşanmış tek sorun bu. Bu yüzden ve herhangi bir duruma karşı bu gece hastanede kalması gerekiyor" 

"Peki," dedi Tuğkan, sonra sordu. "Görebilir miyiz?" 

"Evet ama şu an için uyuyor. Zaten bu gece burda kalacağınız için odaya alıyoruz. Odada görebilirsiniz" diye gülümseyerek yanlarından uzaklaştı hemşire. 

Zeynep'in odaya alınmasının ardından Tuğkan ve Yağmur da girip odadaki koltuklara oturdular. Bu sırada Zeynep'in telefonu çalıyordu. Annesi ya da babası ararsa diye yanına almıştı Tuğkan. Telefonu açınca yazan ismi gördü; "Kerem Sayer"

Doğru ya, tamamen unutmuştu! Onlar bu saatlerde evde olmalıydılar. Telefonu açmadan dışarı çıktı ve dışarı çıkınca açtı telefonu. 

"Alo, Zeynep?" 

"Kerem, Tuğkan ben" 

"Selam, biz yola çıktık ama evin adresini bilmiyoruz. Tam olarak nerdeydi?" 

"Kerem biz hastanedeyiz" dedi Tuğkan. 

"Ne? Z-zeynep'e bişey mi oldu?" diye telaşlandı Kerem.

Bir Yaz Gecesi RüyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin