Sürpriiiiiiiiiz! Sonunda bölümü yazdım, ve işte burada.
Bölüm şarkısı multimediada.
Bir de hatalar için şimdiden çok çok özür dilerim. Arada saçmalamış da olabilirim. Birazcık aceleye geldi bölüm :/
Bölümü @BraKurt024'e ithaf ediyorum :)
Bu arada Zeynep'in dizisi benim çok eski bir hikayem, isteyen olursa bir ara onun da bölümlerini paylaşırım :)
Uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyorum.
Yorumlarınızı bekliyorum. İYİ OKUMALAR :*
*
Araba kırmızı ışıkta durduğunda, Kerem tek eliyle radyoyu açtı. Kanalları dolaştı, ama hiçbir kanalda doğru düzgün bir şarkı yoktu. Sesi tamamen kapattı o da. Işığın yeşile dönmesini beklerken elini düşünceli bir şekilde başına dayadı. Verdiği karardan emindi, ve doğru kararı verdiğine inanıyordu ama elinde olmadan kafasını kurcalıyordu. Bir de tabi Zeynep’e nasıl söyleyeceği meselesi vardı, söylediğinde Zeynep ne diyecekti ki? Kararının doğru olduğunu mu düşünecekti? Ya da belki Zeynep’e hiç söylememeliydi…
Çalmaya başlayan telefonla birlikte Kerem başını yan koltuğun üzerine attığı telefona döndü. Aceleyle kulaklıklarını taktı ve “Alo?” dedi.
Yeşil ışık yanmış olacaktı ki, arkadaki arabalar kornaya basmaya başlamıştı bile. Gaza basarken, kulaklığın düşmemesi için tek parmağını kulaklığın üzerine bastırdı.
“Kerem?” dedi Zeynep. “Nerdesin?”
Kerem gözünü yoldan ayırmadan, “Yoldayım” dedi. “Sana geliyordum. Öyle konuşmamış mıydık?”
“Konuşmuştuk ama, annemler onlara gitmemi istedi.”
“Anladım” dedi Kerem. “E tamam o zaman, sonra konuşuruz biz.”
“Sen de gelsene annemlere?”
“Yok, siz baş başa vakit geçirin biraz. Annenler usanacaklar benden” Yüzündeki hafif gülümseme sesine yansımıştı. Sonra biraz düşünüp ekledi. “Hem belki ben de biraz Can’la takılırım. Bizim klübe falan gideriz.”
Güldü Zeynep. “Vaaaaay, gecelere akacağız diyorsun yani.”
“Sayılır.” dedi Kerem.
“E size iyi eğlenceler o zaman. Can’a selam söyle.”
“Söylerim” dedi Kerem. Sonra biraz durdu. “Seni seviyorum Zeynep.”
“Ben de seni seviyorum” dedi Zeynep ve gülümseyerek telefonu kapatıp, önündeki sehpaya koydu. Telefonunu bıraktıktan sonra kahvesini eline aldı. Parmaklarını kupanın etrafına doladı, ve kahveden yayılan sıcaklığın vücudunda dağılmasına izin verdi. Üşümüş elleri giderek ısınırken, kahvesinden bir yudum aldı. Sert kahve boğazından akıp giderken, gözlerini kapattı.
Herşey yolunda gidiyordu. Sonunda.
Gözlerini açtı. Ayağa kalktı ve cama doğru ilerledi. Yağmur damlaları cama yavaş yavaş vuruyor, sonra süzülüyorlardı. Annesinin duyduğu sesle arkasını dönerken, yüzüne bir gülümsemenin yerleşmesine engel olamadı.
“Bu çocuk seni seviyor ha?” dedi Demet gülerek. Az önce Zeynep’in oturduğu koltuğa oturdu. Zeynep’te yanına döndü. Kupasını sehpaya bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Gecesi Rüyası
FanfictionHayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayaller...