İyi okumalar :*
**
Hayatında ilk kez kırmızı halıda olmanın heycanını yaşıyordu Zeynep. Her yanı heycandan titriyor ve bu topuklularının üzerinde yürümesini gittikçe zorlaştırıyordu. Kerem bunu farketmiş olacak ki, haffiçe eğilip gülerek Zeynep'in kulağına doğru "Sakin ol" dedi. "Ben yanındayım, düşmene izin vermem"
Belki de ilk defa minnettarca gülümsedi Zeynep Kerem'e."Teşekkür ederim." Gerçekten o olmasaydı çoktan yere kapaklanmıştı!
İçeri girdiklerinde Zeynep de dışarda Kerem'in yaptığı gibi kulağına yaklaşıp gülümsedi. İnsanların bu garip durumu anlamalarını istemezdi. Elini sertçe Kerem'in elinden çekerken, "Buna da sayende düşmediğim için bişey demiyorum, haberin olsun" dedi ve sonra gülümsemeye devam ederek geri çekildi.
Etrafına bakar bakmaz bulundukları ortamın farkına varmasıyla şoklardan şok beğendi Zeynep. Etrafta televizyonda gördüğü, daha önce karşılaştığı ya da karşılaşmadığı birçok ünlü vardı. Hatta Türkiye'nin kayda değer tüm ünlülerinin orda olduğunu söyleyebilirdi. Kalbi daha da hızlı atmaya devam ederken, güldü. Sonra Kerem'in koluna girerek, "Buna hayır demem" dedi kolunu işaret ederken.
Kerem anlamaz bir şekilde başını öne geri sallayarak güldü bunun üzerine. "Her şekilde, bana mecbursun güzelim"
Zeynep gözlerini devirirken, Kerem karşılarından onlara doğru gelen Tansal Bey'i farketmesiyle ona doğru ilerlemeye başladı.
Tansal Bey, "İşte benim başrollerim!" dedi gülerek. Sonra ikisini de öptükten sonra, "Çok şıksınız" diye ekledi.
"Siz de öyle" diye karşılık verdi Zeynep.
Sonra kol kola gezdiklerini farketti Tansal Bey. Kaşlarını kaldırdı ve imalı bakışlarla "Ne o, siz böyle kol kola?" dedi.
"Mecburen, mecburen, mecburiyetten" dedi Zeynep şakaya vurarak.
"Ne mecburiyetiymiş o?" diye merakla sordu Tansal Bey.
Zeynep'in ayaklarını gözleriyle işaret ederek "Topuklu mecburiyeti" dedi Kerem kahkaha atarak.
Tansal Bey de güldükten sonra, "Kolay gelsin o zaman" dedi. Ardından gitmeden önce "Tanışabildiğiniz kadar çok kişiyle tanışın" diyerek göz kırptı. "Göreyim sizi."
Kerem'le Zeynep Tansal Bey'e gülümserken, Tansal Bey çoktan kalabalığın ortasında kaybolmuştu.
Like the legend of the phoenix / Anka efsanesi gibi
All ends with beginnings / Her son bir başlangıçtır
What keeps the planet spinning / Gezegenin dönmesini ne sağlar
The force from the beginning / Her şeyin başlangıcından gelen güç
Zeynep fonda çalan şarkıyı duyduğunda gülümsedi. Çok seviyordu bunu! Merakla etrafı izleyen Kerem'i dürterek, "Şarkı çok güzel değil mi?" dedi. Kerem ona bakar bakmaz kısık sesle Kerem'in kulağına doğru kısık sesle söylemeye başladı.
We've come too far / Çok ileri gittik
To give up who we are / Kimliğimizden kurtulabilmek için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Gecesi Rüyası
FanfictionHayalleri olmayan insan yoktur derler. Herkes hayaller kurar. Kimi insanın hayalleri bir günlüğün sayfaları arasına sıkışıp kalır, kimisinin hayalleri bir ağacın kovuğunda. Kimisinin hayalleri kayan bir yıldızla birlikte yok olur, kimisinin hayaller...