Bölüm 27 | Kalabalıklar içinde.

18.6K 481 61
                                    

Bu bölümü @demi-cilem123'e ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin canım:)) 

Önceki bölüme yaptığınız tüm yorumlar için teşekkür ederim. Bu bölüm için yorumlarınızı büyük bir merakla bekliyorum. Eğer yorumlarınızı eksik etmezseniz çok ama çok sevinirim. 

Bölüm şarkımız multimediada.

Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar :*

Not: İthaf isteyenler yorumda belirtebilirler :)

..

BİRKAÇ HAFTA SONRA

Zeynep çalan telefonun sesiyle gözlerini araladı. Gece telefonunu kapatmamış olmasına lanet ederek kolunu komodine uzattı ve telefonu buldu ve ekrana bakmak üzere yüzüne yaklaştırdı Zeynep. Hala uykulu oluşunun etkisiyle buğulu olan gözleri  ışığa alışmaya çalışırken arayan kişinin Yağmur olduğunu zar zor okuduktan sonra telefonu açarak kulağına götürdü ve gözlerini kapadı Zeynep. 

"Alo?" dedi uykulu bir sesle. 

"Günaydın şeker" dedi Yağmur, Zeynep'in aksine sesi oldukça cıvıltılı ve canlı geliyordu. 

"Günaydın Yağmur" dedi Zeynep'te. "Bişey mi oldu?" 

"Yoo, aramam için bir sebep mi lazım arkadaşımı?" dedi Yağmur. 

"Sabahın.." dedi Zeynep ve devamını getirebilmek için telefonu yeniden gözünün önüne getirdi ve saatin 9'a geldiğinde gördükten sonra yeniden kulağına götürdü. "Yani sabahın 9'unda arıyorsan bir şey vardır heralde." 

"Evvet, doğru bildiniz Zeynep Hanım" dedi Yağmur hala cıvıltılı sesiyle. "Olan şu, kahvaltıya bekliyorum seni." 

"Ve geleceğime inanıyorsun yani? Provamın olmadığı ve sabah sabah uyanmam gerekmeyen tek günde?" dedi Zeynep bıkkın bir sesle. 

"Hadi Zeynep, mızıkçılık yapma." 

"Yağmur yaa, bırak uyuyayım" dedi Zeynep derin bir nefes alıp vererek. 

"Söylenmeyi bırak ve kalk uykucu." dedi Yağmur yeniden. "Yarım saat sonra seni her zamanki kafeye bekliyorum. Ve söylemedi deme, eğer gelmezsen ben gelirim ve başından dökülen bir kavanoz suyla uyanmak zorunda kalırsın." 

Telefonun diğer ucundan şen bir kahkaha duyulurken, "Ha-ha" diye alaylı bir şekilde güldü Zeynep. "Çok komiksin gerçekten." diye ekledi yatakta doğrulurken. 

"Öyleyimdir canım" dedi Yağmur ve telefonu kapatmadan önce "Hadi görüşürüz" diye ekledi. 

Yağmur'un telefonu kapamasının ardından bir süre öylece telefon elinde gözleri kapalı yatmaya devam eden Zeynep, birkaç dakika sonra yorganı oflayarak tekmeleyip üzerinden attı ve yatakta doğruldu. Elleriyle gözlerini ovuşturduktan sonra yatağın kenarından ayaklarını sallandırdı, ev botlarını ayağına geçirdikten sonra banyonun yolunu tuttu. 

Suyu açıp, aynaya baktı Zeynep. Aynada gördüğü suranının yansıması pekte iç açıcı değildi. Hergün prova yapmanın yorgunluğu gözaltlarına morluk olarak geri dönmüştü. Artık galaya gerçekten az kalmıştı ve herşey giderek yoğunlaşıyordu. Haftanın bir günü dışında hergün sabahtan akşama prova, daha sık basın toplantıları... Başlarda gayet rahat olan program, şimdilerde bayağı yorucu olmaya başlamıştı. 

Bir Yaz Gecesi RüyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin