CHAPTER 2

3.2K 264 862
                                    

Harry Styles.19 yaşında ailesinden ayrı yaşıyor,ailesi her ay para yolluyor.Kendinden büyük bir kardeşi var.İki defa disiplin cezası almış.Şu zamana kadar hiç sevgilisi olmamış çünkü hiç kimseyi kendisine göre seni seviyorum demek için değerli görmemiş.

Evet,garip gelecek biliyorum ama o kendini beğenmiş için araştırma yaptım.Ona karşı bir ilgim olduğundan değil tabi.Düşmanımın nasıl biri olduğunu bilmek zorundayım sonuçta değil mi?Öyle çokta işime yarayacak şeyler bulamadım ne yazık ki.Sağa sola kendisini anlatmamış belli ki.

"Hadi ama Louis beni mi kıracaksın bugün hafta sonu hem"

Dediğim gibi o kendini beğenmişi araştırdığım için uykusuz kalmıştım ve şimdi de Luke beni dışarı çıkmak için ikna etmeye çalışıyordu.

"5 dakika daha"

"Saat öğlen 1 seni gerizekalı tam 12 den beri seni kaldırmaya çalışıyorum"

"Tamam sen git kahve yap bende diğerlerine haber verip kalkıcam"

"Hayır,onların da gelmesini isteseydim onları da çağırırdım bugün yine kaçamak yapıcaz"

"O niye?"

"Seni özledim"

"Ah gel buraya" deyip onu kucağıma çekerek her zaman ki kardeş kucaklaşmamızı yaptık.


Sonunda Luke beni ikna edebilmişti ve şimdi her zaman geldiğimiz mekanda yemek yiyorduk.Arkasını dönmesiyle patateslerinden çaldım.Sonra tekrar bana dönünce yarım ağız sırıttı ve konuştu.

"Sanki anlamadım seni kirpicik"

"Hey bana böyle seslenme diye kaç kere söyledim" diyip o sırıttığı için bende sırıtmaya başladım.

"Louis"

"Efendim"

"Gülümsemeni seviyorum"

"Eğer sevgili olsaydık utanıp kızarırdım ama buda imkansız olduğuna göre teşekkür edip geçiyorum"

"Neden imkansız"

"Çünkü biz kardeşiz"

Bir anda ciddileşip yemeğine geri döndü.Etrafımda bende dahil olmak üzere hiç normal insan yoktu.

"Şu Harry denen çocuk,onunla muhattap olmanı istemiyorum"

"Hah bende zaten ona meraklı değildim de sen niye böyle bir şey dedin ki"

"Çünkü seni önemsiyorum.Elini tutup sıktığında ne kadar sinirlendim hatırlasana.Sana bir şey olsun istemiyorum.Birbirimize söz verdik unuttun mu senin canın yanmışsa benim,benim canım yanmışsa senin yanmış demektir."

"Tabi ki de unutmadım ama yanlış anlama da bugün niye böyle duygusalsın dostum"

"Sadece uzun zamandır bir şeyler yapmamıştık ve seni özlediğimi fark ettim."


Nedenini bilmediğim şekilde Luke bugün çok garip davranıyordu.Üzgün ve durgun gibiydi.Ne oldu diye ısrarla sormama rağmen bir şey yok deyip geçiştirdi.

İkimizinde ne zamandır gitmek istediği bir film vardı ona gittik.Denize girdik ve bir kaç kız benimle konuşmaya çalışınca Luke onları tersledi.Bir markete gidip cips ve bira aldık sonra yine her zaman ki yanmış kiliseye gittiik.Bizim çocuklar burayı bilmiyordu sadece ikimiz gelirdik.Ateş yakıp yere serdiğimiz gazetelerin üstüne oturduk.

"Louis iyi ki hayatımdasın"

"Sende kardeşim"

"Hay kardeş kadar..."

"Efendim,duyamadım ya bi daha desene"

Boşver dercesine kafasını salladı ve içmeye devam etti.

Uykumun geldiğini fark edince kafamı omzuna koydum oda saçlarımla oynamaya başladı.Luke gibi birisine sahip olduğum için gerçekten çok şanslıyım,beni her zaman hiçbir karşılık beklemeden koruyup kolluyor,herkesin hayatında bir Luke'a ihtiyacı var bence.

"Louis"

"Efendim"

"Seni seviyorum"






Merhaba bu hikaye yazma konusunda yeniyim.Hatalarım kesin çok olur o yüzden :D Sizden şunu rica edecektim sizce buraya kadar hikaye nasıl,önerileriniz var mı?

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin