CHAPTER 43

1.9K 132 261
                                    

Gözyaşlarım adımlarımla aynı oranla akmaya devam ederken Harry'nin bağırmasını umursamadan koşmaya devam ettim.Duymak ya da dinlemek istemiyordum,karşıma geçip sikik bir veda konuşması yapmasına izin veremezdim.Gidemezdi!

"Louis artık dur lütfen!"

Çığlık atarak kendimi yere attım."Ya neden!?"Bana doğru eğilirken ısrarla uzaklaştım ondan."Ya neden Harry,söylesene!Bana acı çektirmekten çok mu zevk alıyorsun!?"

Başını hızla sallayarak yanaklarımdan kavradı ve daha çok uzaklaşmama engel oldu."Değil,öyle değil Louis,ben çok mu mutluyum sanıyorsun?"

"Ama beni kendinden uzaklaştıran sensin!Bunu bize yapan sensin!"Esen rüzgardan dolayı üşüdüğümü anlamış olacak ki ceketini çıkarıp omuzlarıma yerleştirdi."Ben sana bir adım attıkça sen hep beş adım uzaklaştın Louis,belli etmemeye çalışıyordun belki ama utandığın,çekindiğin ve korktuğun çok belliydi,ben sana zarar verecek en son kişi bile değilim!"

"S-senden k-korkmuyorum ki ben"

Ufak mırıltılar çıkarıp alnını kaşıdı."Benden korktuğunu söylemedim zaten,sen sevilmekten ve sevmekten korkuyorsun,kafanda sürekli ihtimalleri düşünüp duruyorsun,sesli bir şekilde dile getirmemiş olsan bile sen yarı yolda bırakılmaktan korkuyorsun ya da bağlanıp sonra yüz üstü bırakılmaktan.Bu saydığım şeyleri dünyadaki herkesin yapabileceğini düşünebilirsin ama benim yapabileceğimi nasıl düşünürsün!?"

Söylediği onca şeye rağmen alakasız bir şey sordum."Sana o cümleyi söylesem kalır mısın?"Yanağımdaki sıcak eli bir anda buz gibi olurken öfkeyle ayağa kalktı.Korkuyla elimi bacağına atarak adım atmasına engel oldum."Harry gitme,yalvarırım!"

"Yalvarma,bu kadar düşürme kendini!"

"Bu kendini düşürmek mi oluyor ki,sen benim için onca şey yaptığında kendini düşürmüş mü oluyordun!?"

"Ben ne yaptıysam...."elini kalbine götürerek devam etti."İçimden geldiği için yaptım,sen ise sadece şuan kalmam için yapıyorsun,peki kalırsam ne olacak,ne değişecek Louis!?"Cidden bizim için bu kadar mı umutsuzdu,aklındaki bize dair bütün düşünceleri silmiş miydi?Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında iki telaşlı ses duydum.

"Louis,ne yapıyorsun yerde Tanrı aşkına!?"Niall bir koluma Kelly'de bir koluma girip beni kaldırmaya çalıştıkları sırada onun sesini duydum."Onu evine götürün"Omuzlarıma koyduğu ceketini suratına fırlattım."Ben zaten evimdeyim lanet olası!"Sinirli ifadesinden eser kalmazken sertçe yutkundu.Yere düşen ceketini aldıktan sonra arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı.

"HARRY!"

Niall ve Kelly ona doğru bir adım atmayayım diye beni zapt etmeye çalışıyorlardı ama o kadar çökmüştüm ki istesem de bir adım atamazdım.Adımlarım yerine sesimi kullanmayı tercih ettim."Öylece gidecek misin yani!?Beni,bizi düşünmeden,sen gittikten sonra ne hale geleceğimi düşünmeden!Bu kadar acımasız mısın?Beni kendine bağlayıp amacına ulaştıktan sonra böyle ortada mı bırakmayı planlıyordun!?"

Eski sinirli ifadesi suratına tekrar yerleşti."Ben seni plansız programsız sevdim Louis!Aşkın en saf haliyle sevdim,geçipte karşıma bana acımasız diyemezsin!Ben öyle bir sevdim ki acıların en büyüğünü yaşadım!"

"Peki şimdi yaşadığın acının öcünü mü alıyorsun o zaman!?Giderek ne yapmaya çalışıyorsun!?"

İşaret parmağını ceketine dolayarak omzundan üstüne attı."Hiçbir şey yapmıyorum ben....Sadece gidiyorum"

Niall'ın koluna tırnaklarımı geçirdim."Git o zaman!Hadi git,seni tanıdığım güne,hayatıma girdiğin güne lanet olsun!"Duydukları karşısında şaşırmış gibi kaşlarını havaya kaldırdı.Adım atmaya başlayacağı sırada pişman olacağımı bilsem bile haykırdım."Senden nefret ediyorum!"Niall ve Kelly kollarımı bırakıp birbirlerine şaşkınlıkla bakarlarken o ise ifadesiz bir ses tonuyla cevap verdi.

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin