CHAPTER 31

2.8K 151 543
                                    

"Nick Grimshaw"

Ne demişti o!?

Onun ismini duymadığım halde göz yaşlarımı akıtmaya başlayıp Zayn'e sarıldım."O değilmiş Zayn"

"O seni bırakıp hiçbir yere gitmez"

Gitmezdi değil mi?

"Louis!!!"İsmimi duymamla arkama döndüm ve ellerimle ağzımı kapatarak daha çok ağlamaya başladım,dimdik karşımda duruyordu!Tişörtünü elinde tutuyordu ve köprücük kemiğinin olduğu yerde beyaz büyük bir sargı vardı.Burnunun altında kurumuş kanlar kendini oldukça belli ediyordu.Hafif topallayarak gelip bana sarılmasıyla ağzımda duran ellerimi çözüp güçlü bedene karşılık verdim."Ç-çok korktum H-Harry"

Kıkırdadı."Benden o kadar kolay kurtulamazsın"Şakasına göğsüne vurdum."Ne kurtulması lan!Ölene kadar sende esir kalmaya razıyım ben"Beni kendinden uzaklaştırıp alnıma uzun bir öpücük bıraktı."Şey Harry...Nick-"

"Duydum"diyerek böldü beni."Kafatasına büyük bir cam parçası saplanmış,kurtaramamışlar"

Nasıl bu kadar soğuk kanlı kalabiliyordu?

"Sen yani şey...üzülmedin mi?"Yorgunlukla sedyeye oturup benide yanına çekti."Üzülmedim desem yalan olur sonuçta bir arkadaşlığımız oldu ama yaptığı şeylerden sonra oturup onun için göz yaşı dökmem"Şaşkınlıkla ona bakmaya başladığım sırada Niall'ın sinirli sesini duydum,eline kocaman bir havlu sarmıştı ve havludan kanlar damlıyordu.Arkasından da bir doktor onu takip ediyordu.

"Bak doktor musun nesin her ne isen işte elime dikiş atmana izin vermiyorum tamam mı!Dikişlik kadar büyük bir şey yok bir kere bak havlu koydum oraya kanaması birazdan geçer!"Doktor ona dokunmaya kalkıştığı sırada diğer elini yumruk yapıp yüzüne doğrulttu."Çek lan elini benden!"Göz göze gelmemizle sevinçle çığlık attı."Louis!Tanrıya şükür ki iyisin,bakıyım sana oha hiç yara almamışsın!"İstemeyerek ağzımdan ufak bir kıkırtı kaçtı."Niall ben otobüste değildim bile"

"Ha doğru tabi!"havluyu elinden çekmesiyle Harry'le aynı anda yüzlerimizi buruşturduk.Harry biraz daha yaklaştı."Sarı çocuk buna kesinlikle dikiş atılması lazım"Onu onaylamak istermiş gibi başımı salladım."Sen çok biliyorsun kıvırcık!Tıp oku önce ondan sonra gel bana tavsiye ver!"Niall'ın kaçtığı doktor bir anda arkasında belirdi."İşte tıp okumuş biri olarak ben saatlerdir söylüyorum zaten,kanınız hala akıyor gördüğünüz gibi izin verin dikiş atalım hem söz iz kalmayacak"

Niall şüpheyle tek kaşını kaldırdı ardından bize döndü."Dikiş atılırken bu favori çiftim yanımda olacaksa kabul!"Favori çift mi!?Doktor yalvarır gibi bize bakmaya başlayınca Harry'le başımızı sallayıp ayağa kalktık ve doktoru takip etmeye başladık.

Niall'a dikiş atılmaya çoktan başlanmıştı ve diğer eliyle elimi öyle bir sıkıyordu ki kan akışım duracak diye korkuyordum.Harry'e döndüğümde Niall'la birleşik olan ellerimize sinirle baktığını fark etmemle gözlerimi devirdim.Ona sakin olmasını söyleyeceğim sırada kapıdan içeriye Kelly,Chris ve Jenny girdi.Onların niye hiçbir şeyi yoktu?Yani olmasını istediğimden değil de...

Harry onlara bakışımdan anlamış olacak ki kendi içimden sorduğum soruma cevap verdi."Onlarda gelmemişti"'Haa'diye bir ses çıkarıp elime bir yaş düşmesiyle Niall'a döndüm."Sarışın ciddi olamazsın değil mi?O kadar çok mu acıdı!?"

"H-hemde çok"kafasını göğsüme yatırıp daha çok ağlamaya başlayınca saçlarını okşamaya başladım Harry'e döndüğümde bu sefer sinirle değilde üzgün bir şekilde bakıyordu Niall'a."Hey sarı çocuk eğer ağlamayı kesersen akşam senin için çok güzel yemekler yapabilirim"Niall hemen kafasını benden uzaklaştırıp sırıtmaya başladı."Ağlamıyordum ki numara yapıyordum zaten"Harry'e dönerek ağzımı oynatarak 'Teşekkür ederim'dedim ve o sırada kapının açılmasıyla yerde oturmuş ağlayan Michael'ı görmemle kaşlarımı çattım.

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin