CHAPTER 23

2.7K 168 423
                                    

"Harry!"

"Hadi gökyüzü bırak kendini,seni tutacağım"

Parmağını son kez ileri hareket ettirmesiyle yüksek sesli bir inlemeyle kendimi ona teslim ettim.

İkimizde nefes nefeseydik ve terden sırılsıklam olmuştuk.Kütüphane soğuk olmasına rağmen cayır cayır yanıyordum!

Bacaklarımı beline doladı ve kütüphane görevlilerinin dinlenme odasına doğru yürümeye başladı.Yürürken hem sırtımı okşuyor hem de kulağıma ardı ardına ne kadar mükemmel olduğumu fısıldıyordu.Dinlenme odasına girdiğimizde beni nazikçe kanepeye yatırdı ve bir kaç dolabı açıp kapadıktan sonra bir battaniye bulup yanıma geldi.Ellerimden tutup ayağa kaldırdı ve kendisi uzanınca şaşkınlıkla ona bakmaya başlamıştım ki kolumdan tutup beni kucağına çekti ve battaniyeyi üstümüze örttü.

"Harry böyle rahatsız olursun ben yerde yatayım"

"Saçma saçma konuşup canımı sıkma.İkimizde çok yorulduk uyumamız lazım biliyorsun ki yarın sabah devam edeceğiz."

Devam edeceğiz derken!? Bugün o parmaklar içime kaç kere girdi be!

"Harry senin yüzünden otururken hep canım yanacak ne devam etmesi bugün sürekli sıkıştırıp durdun zaten"

Yüksek sesli bir kahkaha bıraktı."Ben kitapları düzenlemekten bahsetmiştim ama sen çok istiyorsan ben seve seve kullanırım parmaklarımı"

Sinirle soludum."Uyusana sen!"

"Tamam tamam kızma bana sonra bu parmaklar ağlar arkandan"

Kucağından kalkmak için doğrulduğum sırada engelledi."Gitme,sen yeter ki gitme ben susarım"Hafif sırıttım ve başımı göğsüne koyarak gözlerimi kapadım.


"Of çok yoruldum ben ya ne bitmeyen işmiş bu!"Sabah kalkar kalkmaz kaldığımız yerden kitapları düzenlemeye başlamıştık.

Kütüphane değil saray sanki!

"Dayan asi şey son 10 kitap"Kitabı koliden çıkarıp fırlattı ve yavaş ve yorgun adımlarla diklemesine rafa yerleştirdim.20 dakika kadar daha bu aynı döngü devam etmişti.O bana koliden çıkardığı kitabı fırlatıyor bende rafa yerleştiriyordum.

Sonunda işimiz bitmişti ama bende bitmiştim!Kütüphaneyi kilitleyip okula yürümeye başladık.Okulun bahçesinden içeri girer girmez bütün bakışlar bize dönmüştü.Hatta yanımızdan geçen bir kızın yanındaki arkadaşına dönerek "Sevgililer galiba"dediğini duymuştum.

Ne alaka ya!

Yürümeye devam ederken sırıtarak konuştu."Bak okula beraber geleceğimiz gün bugünmüş".

Müdürün kapısını tıklatıp içeri girmemizle bize alayla bakmaya başladı."Eh ben size demiştim değil mi orada yatıya bile kalırsınız çok büyük diye!"

Hah sen orada değildin o yüzden kapa çeneni!demek isterdim ama nerede o cesaret.Harry'de onun gibi sırıtarak cevap verdi."Ya aynen ya çok haklıymışsınız düzenle düzenle bitmedi bir türlü,çok yorulduk ve TERLEDİK!"son kelimede dönüp bana bakmıştı.

Müdürün sırıtması kayboldu ve sinirle bakmaya başladı."Madem çok yoruldunuz ne sırıtıyorsunuz karşımda!?"

"Özür dileriz"dedik aynı anda ama hala sırıtmaya devam ediyorduk.

Elini masaya sertçe vurdu ve bağırarak sordu."Yoksa siz sevgili misiniz!?"

"Evet"

"Hayır"

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin